Beş muhteşem anıt ağaç

Ağaçlar uzun ömürlü olma eğilimindedir ve bazıları birkaç bin yıl yaşar.
Ağaçlar uzun ömürlü olma eğilimindedir ve bazıları birkaç bin yıl yaşar.

Geçmişten geleceğe uzanan uzun bir hayat sürmüş; yaş, gövdeçapı, tepe çapı ve boy itibarıyla kendi türünün alışılagelmiş ölçülerininçok üzerindeki boyutlara ulaşan ya da yöre tarihinde,mistik kültüründe ve folklorunda özel yeri bulunan ağaçlar “anıtağaçlar” olarak adlandırılmaktadır.

Anıt ağaçlar niçin önemlidir; kültürümüze, tarihimize, insanlığımıza katkısı nedir? "Gölgeli koca ağacın kesilmesin. Ak sakallı babanın yeri cennet olsun. Ak bürçekli ananın yeri cennet olsun. Oğul ile kardeşten ayırmasın. Âhir vaktinde arı imandan ayırmasın. Derlesin toplasın günahınızı adı güzel Muhammed Mustafa’nın yüzü suyuna bağışlasın." diye dua eder Dedem Korkut. “Gölgeli koca ağaç” duaların başında yer alır, önemlidir çünkü. Bu hikâyeleri dinleyeceklere bir şeyi fısıldar ulu bilge: Ağaçlar, atalarımızın mirasıdır; torunlarımıza bırakabileceğimiz yegâne candır.

Anıt ağaçlar umut veriyor bize. 500 yıl sonra hiçbirimiz bu dünyada olmayacağız, bugünkü kullandığımız araçlar da olmayacak; ancak bugün dikeceğimiz çınar ağacı 500 yaşında olacak. 500 yıl sonra çocuklar bizim diktiğimiz çınar ağacının altında oynayacak. Yüzyıllar sonrasına uzanabilmenin, erişebilmenin en güzel yolu ağaçlardan geçiyor sanırım. Bursa/Osmangazi'de 610 yaşında bir çınar ağacı olduğunu, Adana/Pozantı’da Descartes ile yaşıt bir çınar ağacı olduğunu bilmek; ağaçların “anıt” kelimesini ne denli hak ettiğini gösterir sanırım. Bu yazımızda beş muhteşem “anıt ağaç” hakkında bilgi vereceğiz.

  • Bulunduğu Yer : Adana / Pozantı
  • Ağaç Yaşı : 380 yıl
  • Gövde Çapı : 146 cm
  • Tepe Çapı : 17 m
  • Boyu : 32 m

Adana / Pozantı’da bir ceviz ağacı

380 yaşında. “Düşünüyorum, öyleyse varım.” diyen Fransız felsefeci, matematikçi Rene Descartes (1596-1650) öldüğünde, 10 yaşında bir ceviz ağacıydı o. Varlığını hiç sorgulamadı. Birkaç yüzyıldır Pozantı’da yaşayan insanlar, sincaplar, kargalar onun verdiği cevizleri yiyor, çocuklar onun dallarından topladıkları cevizlerle oyun oynuyor.

“Ben buradayım.” diyor ceviz ağacı, farkında mısınız? Ceviz; Türkiye, Irak, İran, Afganistan, Güney Rusya, Hindistan, Mançurya ve Kore’ye kadar uzanan geniş bir bölgenin doğal bitkisidir. Kökeni itibarıyla dünyada büyük bir doğal yayılma alanına sahip olan Anadolu cevizi (Juglans regia L.) çeşitli göçler ve ticaret kervanları vasıtasıyla doğal yayılma alanı dışına da götürülmüş olup bugün tropik bölgeler dışında hemen hemen dünyanın her yerinde yetiştiriciliği yapılan bir meyve türü durumundadır.

  • Bulunduğu Yer : Ankara / Çamlıdere Ali Semarkandi Türbesi
  • Ağaç Yaşı : 605 yıl
  • Gövde Çapı : 126 cm
  • Tepe Çapı : 10.8 m
  • Boyu : 12 m

Ankara / Çamlıdere’nin saplı meşesi

“Şu karşıki dağları, meşeleri bağları Sağlık safalık ile aştık elhamdulillah Kuru idik yaş olduk, ayak idik baş olduk Havalandık kuş olduk, uçtuk elhamdülillah” (Yunus Emre)

Bu ağaç Ankara ili Çamlıdere ilçesinde bulunan Ali Semerkandi Türbesi içerisinde yer almaktadır. Türbenin hemen yanı başında bulunan bu ağaca halk arasında “Hayat Ağacı” adı verilmiştir. Ali Semerkandi Hazretlerinin, öğrencilerine bu ağacın altında ders verdiği rivayet edilmektedir. Yurdumuzda yayılış gösteren 18 meşe türünden birisi olan saplı meşe ülkemizin hemen her bölgesinde yayılış gösterir.

40 metre boya ve 2 metre çapa erişebilen geniş tepeli ağaçlardan, 3-5 metre boya sahip çalılara kadar değişen farklı türleri vardır. Yaprakları da formları gibi değişkenlik gösterebilir; loplu, dişli ya da düz kenarlıdır. Saplı meşenin çok kuvvetli kökleri derinlere kadar iner. Gövde kabukları yaşlı gövdelerde muntazam, dar şeritler hâlinde, boyuna derin çatlaklı ve gri-esmerdir. Oldukça uzun ömürlü olan bu meşe türü ılıman iklimlerde, taban suyu yüksek düzlüklerde, dere içlerinde, derin topraklar üzerinde gruplar hâlinde ya da tek bireyler hâlinde yetişebilir. Kent iklimine dayanır. Üretimi tohumla yapılır.

  • Bulunduğu Yer : Bilecik / Söğüt Ertuğrul Gazi Türbesi
  • Ağaç Yaşı : 420 yıl
  • Gövde Çapı : 160 cm
  • Tepe Çapı : 13.25 m
  • Boyu : 16 m

Ertuğrul Gazi Türbesi’nin boylu ardıcı

Tarih boyunca insanlar manevi bir yön bulmuşlar ardıç ağacında. Kimi toplumlar onun tanrısal, sihirli bir gücünün olduğuna inanmış. Ondan yaptıkları tütsülerle evlerini tütsülemişler. Bu sayede hastaların üzerindeki kötülükler ve hastalıkların kovulduğuna inanmışlar. Eski bir Türk inancına göre, ardıç toplamaya giderken at koşturulmamalı, yolda başka bitki ve çiçek koparılmamalı, köküyle ağaç sökülmemelidir. Kuş yuvası dağıtılmamalı ya da bozulmamalıdır. Eğer bunlara uyulmazsa ardıcın yardım etmeyeceğine inanılır.Söğüt’te, Ertuğrul Gazi Türbesi’ni bekleyen boylu ardıç 420 yaşında.

Anadolu topraklarının hemen her yerinde yetişen boylu ardıç ortalama 2000 yıl yaşayabilmektedir. 25 metre boya, 3 metre gövde çapına ulaşabilir. Yaprakları açık yeşil veya mavimsi yeşil renkte, kısmen iğne, kısmen de pul yaprak şeklindedir.

  • Bulunduğu Yer : Bursa / Osmangazi İnkaya Mahallesi
  • Ağaç Yaşı : 610 yıl
  • Gövde Çapı : 318 cm
  • Tepe Çapı : 53 m
  • Boyu : 37 m
  • Uludağ Eteklerinde Dev Bir Doğu Çınarı

Uludağ eteklerinde dev bir doğu çınarı

Sultan Orhan, Bursa'yı fethettikten sonra etrafa münadi çıkartarak erkek çocuk doğuran kadınları davet etmiş ve her birine ulufe vereceğini bildirmiş. Böyle bir daveti duyan hangi kadın gelmez ki? Toplanan kalabalığın arasına bir de elinde bastonu, beli ikiye bükülmüş çok yaşlı bir kadın da eklenmek isteyince etraftan, böyle yaşlı kadınların burada yeri olmayacağını söylemişler.

Ama kadın, bunlara kulak asmayarak mutlaka Bey'i görmek isteğinde ısrar edince sultanın karşısına çıkarmışlar. Orhan Bey kendisini gördüğü zaman: “Hatun sen de mi çocuk doğurdun?” diye sorup: “Evet Beyim, birkaç sene evvel bir çınar dikmiştim. Hayli büyüdü. Benim de oğlum odur.” cevabını alınca etrafındakilere: “Bu hanımı da kaydedin. Onun ağacına da ulufe verilsin.” demiştir (Paşa Hanım, Sâmiha Ayverdi). Uludağ eteklerinde 610 yaşında bir çınar. Muhteşem dal genişliğiyle altında oturanlara büyük bir otağ serinliği yaşatıyor. Adını Osmanlı Devleti'nin ilk köylerinden biri olan İnkaya köyünden alıyor. Çapı 3,18 metre, boyu ise 37 metre olan çınar ağacı 13 ana kolu ile dev bir ahtapotu andırıyor.

  • Bulunduğu Yer : Denizli / Tavas Karahisar Mahallesi
  • Ağaç Yaşı : 170 yıl
  • Gövde Çapı : 890 cm
  • Tepe Çapı : 16.5 m
  • Boyu : 25 m

Akkavak

Sultan I. Murad günlerdir uğraşmasına rağmen İnceğiz Kalesi bir türlü düşmez. Dinlenmek için oturduğu ulu kavağın altında ellerini açar ve fetih nasip etmesi için dua eder Yaradan’a. Çok geçmez Kale’nin düştüğü haberi gelir. Bunun üzerine altına oturup dua ettiği ağaca “Devletlu Kaba Ağaç” adını verir. Kavak, Türk kültüründe kutsal kabul edilen 11 ağaçtan biridir. Daima saygı görür.

Denizli’nin Karahisar Mahallesi’nde yaşıyor. 170 yaşında. Rüzgârlı havalarda yaprakları kıpır kıpır, uzun bir dua var dilinde. Anavatanı Türkiye, Orta Avrupa, Sibirya ve Batı Asya’dır. Kavak ağacının en önemli özelliği çabuk büyümesidir. Sürgün verme özelliğine sahip olan bu ağacın en iyi yetişme alanları dolma araziler ve akarsu kenarlarıdır. Rutubetli ve nemli yerlerde rahatlıkla yetiştirilir. Ağır topraklarda ve durgun su olan yerlerde gelişmez. Habitusu geniş yuvarlak taçlı formdadır. 50 metre boya, 3 metre gövde çapına ulaşabilir. Ortalama 300 yıl yaşar. Başlangıçta gövde kabuğu gri-beyaz, daha sonraki dönemlerde koyu gri ve dalgalı bir hâle dönüşür. Yapraklarının alt kısmı beyazdır, rüzgârda yapraklarının çıkardığı ses çok dinlendiricidir.