Bilim kurguda farklı tatlar: 10 bağımsız bilim kurgu filmi

Solaris (1972)

Hikayenin ana karakteri psikolog Kris Kelvin, bir uzay istasyonundaki ekibin zamanla aklını yitirmesini araştırmak üzere Solaris gezegenine gönderilir. “üst akıl” okyanus ile iletişim içinde olmaya çalışan Dr. Kelvin; uzayın yalnızlığı ve boşluğu içinde büründüğü izole halle vicdanı, geçmişi ve kudretli bir bilinmezle savaşa girecektir.

1961 yayımlı Stanisław Lem’in Solaris adlı kitabından uyarlanan film, kitaba sadık kalmamasından dolayı birçok eleştiriye maruz kalmasına ve Stanley Kubrick’in 2001’i ile bağdaştırılmasına rağmen günün sonunda kendi dili ve anlatımıyla güçlü bir bağımsız eser. Andrei Tarkovsky'nin 1971 yapımı filmi Solaris; bir tarafıyla dönemin uzay merakını doyuran, diğer tarafıyla bireyin içindeki varoluşsal sancıyı harlayan, kült bir film.

Coherence (2013)

Bir grup yakın arkadaş akşam yemeği yemek için toplanırlar. Dünya’nın yakınından bir kuyruklu yıldızın geçeceği bu gecede işler farklılaşmaya başlar. Grup, yaşadıkları elektrik kesintisi üzerine yakınlarındaki esrarengiz bir evden hala ışık geldiğini görürler. Ev ile ilgili daha fazla bilgi edinmeye çalıştıkça herkes içinden çıkamayacakları bir olaya sürüklenecek, arkadaşlarını düşündükleri kadar tanımadıklarının farkına varacaklardır.

James Ward Byrkit’in ilk ve tek uzun metraj filmi Coherence, yakın dönem bilim kurgu sinemasının en kaliteli işlerinden biri. Önemsiz bir uzay anomalisinin bir grup arkadaşın arasında oluşturduğu sosyal gerilime şahit olurken hikayenin bilim kurgu tarafının verdiği kafa karışıklığı ortaya çok keyifli bir seyir çıkarıyor.

Suç Zamanı (2007)

Hector, karısı ile yeni evlerine taşınırken tuhaf bir şey ile karşılaşır. Bahçelerinden dürbün ile dışarıya bakarken yeşilliklerin arasında çıplak bir kadın görür. Yardım etmek için kadının yanına gittiğinde tanımadığı bir adam tarafından bıçaklanır. Yardım ararken kendini tuhaf bir tesisin içinde bulan Hector saklanmak için yanındaki makinenin içine girer. Girdiği şeyin bir zaman makinesi olduğunun farkına varan Hector zamanda geriye gitmiştir. Artık aynı zaman içinde kendisinden iki tane olan Hector, boğuşması gereken bir kısır döngü ve yerine getirmek zorunda olduğu görevlerle baş başadır.

Yönetmen koltuğunda Nacho Vigalondo’nun bulunduğu İspanyol filmi Timecrimes; zamanında büyük ses getirmiş, izlenimi son derece keyifli olmasının yanında izleyicinin dikkatine de yaslanan özgün bir film.

Primer (2004)

Arkadaş ve tutunmaya çalışan iki girişimci olan Aaron ile Abe içine konulan cismin var olan kütlesini sıfırlayabilen bir cihaz geliştirirler fakat icatlarının sandıklarından daha büyük gayeye sahip olduğunu fark ettiklerini işin kendilerinden büyük olduğunu anlarlar.

Matematik mezunu olan ve uçuş simülasyonu yazılımı geliştiricisi olarak iş yapan Shane Carruth’ın film sektörüne atılma arzusuyla 7.000 Dolara çekilen Primer, temelinde bir tutku projesi olmasının yanında yoğun bilimsellik barındıran, izleyiciyi dikkat toplama ve düşünmeye mahsur bırakan saf bir bilim kurgu filmi. Beyninizin kaşınmasını ve tutarlı bir zaman yolculuğu hikayesi tüketmek istiyorsanız Primer tam da sizin için.

Müstakbel Suçlar (2022)

İnsanlık sentetikleşmeye adapte oldukça insan vücudu da zamanla mutasyonlar ve başkalaşımlar geçirmeye başlamıştır. Ünlü performans sanatçısı Saul Tenser, partneri Caprice ile vücudunun yeni dünyaya adaptasyonunu avangart performanslar olarak tüketiciye ulaştırmaktadır. Ulusal Organ Sicil Dairesinde müfettiş olarak çalışan Timlin’in bu çifti yakından takibi ile birlikte gizemli bir grup ortaya çıkar. Grubun temel amacı Saul’un sahip olduğu medya gücünü, insanlığın evriminin bir sonraki aşamasına ışık tutmak için kullanmaktır.

David Cronenberg’ün en son çıkardığı uzun metrajlı filmi Crimes of the Future 2002’den beri üzerine çalışılan bir proje. Kadrosunda Viggo Mortensen, Léa Seydoux, Kristen Stewart ve Scott Speedman’ın bulunduğu film, sahip olduğu post-apokaliptik atmosferin tutarlılığı ve gerçekçiliğinin yanında hikayenin temelini oturttuğu yapıların ilginçliği ile bağımsız sinemanın ve Cronenberg’ün filmografisinin başına gelmiş en farklı şeylerden biri.

Derinin Altında (2013)

Esrarengiz ve alımlı bir uzaylı olan Isserley, kaybolmuş ruhları topladığı inine götürmek için İskoçya otobanlarında yalnız ve izole erkeklerin arayışı içindedir. Isserley’nin bu arayışı aynı akışı ile sürmeye devam edecek fakat her geçen sürede evrendeki kakafoni içinde bizi huzuru götürmeye bir adım daha yaklaşacaktır.

Jonathan Glazer’ın 2013 yapımı Under the Skin, ruhani bütünlüğe ve bireydeki arayışa açılan bir kapı. Yönetmen açtığı bu kapı ile sinema tarihinde eşi benzeri görülmemiş alt metinleri sadelik ve estetik ile izleyiciye aktarıyor. Çıktığı dönemden bu yana geçen sürenin kısalığına rağmen Under the Skin sinemanın mil taşlarından biri olmuş kült bir yapı.

Possessor (2020)

Tasya Vos, prestij sahibi insanları öldürmek amacıyla beyin implant teknolojisi kullanarak insanların zihinlerine gelen bir paralı katildir. Tasya son dosyasına olan odağını arttırdıkça iş içinden çıkılmaz bir hale gelmeye başlar. Zihninde bulunduğu kişi Tasya’yı aklından silmek ve kendisinin varlığına son vermekle tehdit ediyordur.

David Cronenberg’ün oğlu Brandon Cronenberg’ün yönetmen koltuğunda oturduğu Possessor, son zamanların en çok ses getiren bilim kurgu/gerilim filmlerinden. Gerilim ve bilim kurgu kategorisine yeni bir tad getiren yönetmen, kullandığı kırmızı ağırlıklı renk paleti ve filmografisi boyunca beraber çalıştığı sinematograf, Karim Hussain’in kompozisyon oluşturma yeteneği ile insanı son derece rahatsız eden bir atmosfer ile baş başa bırakıyor. Son zamanların en başarılı stüdyolarından olan NEON altında bulunan Possessor, yeni dönem gerilim sevenlerin kesinlikle izlemesi gereken bir film.

Yasak Bölge 9 (2009)

Bundan tam 30 yıl önce uzaylı bir ırk dünyaya gelir. Fakat amaçları istila veya şiddet değil, mülteci olarak sığınmaktır. Güney Afrika’nın District 9 adlı bir bölgesinde barınan ırk, uzaylıların teknolojisini anlamaya çalışan Multi-National United adlı şirket tarafından kontrol edilmektedir. Şirket çalışanı olan Wikus van der Merwe, esrarengiz bir virüs kapınca DNA’sı mutasyon geçirmeye başlar. Artık Wikus’un yaşayabileceği tek yer District 9’dır.

Neill Blomkamp’ın çıkış filmi olan District 9, sosyo kültürel mesajları ve politik alt metni ile en ince hazırlanmış bilim kurgu filmlerinden biri. Değişen dünya’nın temel öğelerinden biri olan mültecilik kavramını sinemaya bilim kurgu tarzıyla aktarışı, District 9'ı kesinlikle izlenmesi gereken filmlerden biri yapıyor.

NOPE (2022)

Babasının at çiftliğini devralan OJ, kız kardeşi Emerald ile çiftliklerinin üstündeki bir buluttan şüphelenirler. Garip şekilde hareket eden bulut bir buluttan fazlasıdır. Gördükleri şeyin bir uzaylı olduğunun farkına varan OJ ve Emerald, teknoloji mağazasında çalışan Angel ve deneysel filmler çeken yönetmen Antlers Hoist ile bu varlığı belgelemeye, videosunun çekmeye çalışacaklardır.

Yeni dönem gerilim sinemasının en iyilerinden Jordan Peele’in son filmi NOPE ses ve göüntü kalitesi ile şimdiden bir klasik. Senaryosunu Jordan Peel’in yazdığı film, Peel’in komedi geçmişinden aşina olduğumuz mizahı ve olay işleyişi ile çok akıcı bir o kadar da dolu bir film.

Uzaydan Gelen Renk (2019)

Gardner ailesi modern dünyanın karmaşasından uzaklaşmak adına New England’ın kırsalında bir çiftlik alanına taşınır. Yeni yaşamlarına alışmaya çalışan ailenin bahçesine gizemli bir meteorun düşüp yer yüzünü eritmesiyle etraf dünya dışı bir renge bürünür. Aile zamanla öğrenecektir bu renk sadece çevrelerini değil kendilerini de bir mutasyona sürüklüyordur.

Başrollerinde Nicolas Cage, Joely Richardson ve Madeleine Arthur’un bulunduğu Color out of Space, kalitesi ile popülerliği ters orantılı olan filmlerden. Görüntü yönetmenliği ve ses dizaynı ile izleyiciyi büyüleyen yapım kıyıda köşede kalmış en iyi filmlerden biri.