Manny Pacquiao’nun yoksulluktan dünya şampiyonluğuna uzanan yolu

Manny Pacquiao
Manny Pacquiao

O sadece bir boksör değil; aynı zamanda gerçek bir hayat savaşçısı: Emmanuel “Manny” Pacquiao. O, Filipinler’in yoksul bir köyünden çıkıp tüm dünyanın tanıdığı bir isim haline geldi.

“Evimize yağıştan daha fazla su akardı”

Manny yıllar sonra şöyle diyordu: “Evimiz tahtadandı ve yağmurlu günlerde evimize nerdeyse yağıştan daha fazla su akardı.”
Manny yıllar sonra şöyle diyordu: “Evimiz tahtadandı ve yağmurlu günlerde evimize nerdeyse yağıştan daha fazla su akardı.”

Manny, 17 Aralık 1978’de Filipinler’in Mindanao Adası’ndaki Bukidnon bölgesinde doğdu. Ailesi o bölgedeki çoğu insan gibi fazlasıyla fakirdi. Babası Rosalio bir çiftçi, annesi Dionisia ise ev hanımıydı. Toplamda altı kardeştiler ve yaşam şartları hiç iç açıcı değildi. Manny ve ailesi çoğu zaman yemek dahi bulamadılar. Manny yıllar sonra şöyle diyordu: “Evimiz tahtadandı ve yağmurlu günlerde evimize nerdeyse yağıştan daha fazla su akardı.”

Manny henüz 6 yaşındayken annesiyle babası ayrıldı. Bu olay, onun ve annesinin zihin dünyasındaki tüm yağmurları buharlaştırdı. Annesi, çocuklarını tek başına büyütmeye çalıştı. Sabahları erkenden kalkıp çalıştı ve çocuklarına yemek bulmaya uğraştı. Manny, yaşadığı bu yoksulluğu hiçbir zaman unutmadı. Bir konuşmasında şu cümleyi kurdu: “Günlerce, sadece pirinç ve tuz yemiştik.”

Aç karnına ders dinlerken midesinden ses gelmemesi için dua ediyordu

Manny küçük yaşta çalışmaya başladı. Simit sattı, sokaklarda dolaşıp plastik şişe ve hurda topladı. Genelde bir öğünü tamamen atlayarak geçirir olmuştu. Okula gittiği günlerde aç karnına ders dinlerken midesinden ses gelmemesi için dua ediyordu. Ayakkabısı olmadığı için çıplak ayakla yürüdü. Ama hiçbir zaman şikâyet etmedi ve hayatta kalmak için mücadele etti.

Çocukken televizyonda boks maçları izlemeye bayılırdı. Özellikle Muhammed Ali’yi ve Mike Tyson’ı izlemek onu çok etkiledi. Elinde bir sopa veya yastıkla boksör taklidi yapardı. Belki o zamanlar kimse fark etmedi ama o içinde çok büyük bir ateşi nakavt etme emeli taşıyordu.

Manny küçük yaşta çalışmaya başladı. Simit sattı, sokaklarda dolaşıp plastik şişe ve hurda topladı.
Manny küçük yaşta çalışmaya başladı. Simit sattı, sokaklarda dolaşıp plastik şişe ve hurda topladı.

İlk eldiven

Manny, 12 yaşındayken gerçek anlamda boksla tanıştı. Sokakta bir çocukla kavga ederken, çevredeki biri onun yumruklarının gücünü fark etti. Onu yakınlardaki bir boks kulübüne götürdü. İlk eldivenlerini orada giydi. O gün bambaşka bir dünyaya adım attığını hissetti.

Antrenörleri, onun hızlı reflekslerini ve güçlü yumruklarına hayran kaldı. Küçük yaşına rağmen büyük bir cesareti vardı. Rakiplerinin gözünün içine korkusuzca bakıyordu. İlk amatör maçını kısa sürede kazandı. Herkes onun boks için doğduğunu söyledi.

Hayatta tek sevdiği insandan hayallere kaçış: Manila

Manny, 14 yaşına geldiğinde büyük bir karar verdi. Annesinden habersizce başkent Manila’ya gitti. Çünkü orada daha büyük fırsatlar olduğunu düşündü. Otobüse kaçak bindi. Yanında neredeyse hiç parası yoktu. Gittiğinde sokaklarda kaldı, geceleri otobüs duraklarında uyudu. Bazen günlerce doğru düzgün yemek yemedi. Ama hayallerinden hiç vazgeçmedi.

Orada, profesyonel boksör olmak için kendine bir yol çizmeye başladı. Başta kimse ona inanmıyordu. Ama her idmana zamanında geldi, asla pes etmedi. Kısa süre sonra ringde kazandığı başarılarla adını duyurmaya başladı.

1995 yılında 16 yaşındayken ilk profesyonel maçına çıktı ve bu maçı kazandı. O gün hayatı değişmeye başladı. Maç başına aldığı para çok azdı ama onun için büyük bir anlam taşıyordu. Her kazandığı maç, ailesine biraz daha yardım edebilmek demekti.

Birkaç yıl içinde Filipinler’de tanınan bir boksör oldu. 2001’de Amerika’ya gitti. Burada dünyaca ünlü antrenör Freddie Roach ile tanıştı. Roach onun yeteneğine anında ikna oldu. Antrenmanlarını geliştirdi, savunmasını güçlendirdi. Artık Manny sadece güçlü değil, aynı zamanda zeki ve teknik bir boksördü.

Sekiz farklı sıklette dünya şampiyonu

O, bir boksör ama ondan daha fazlası: Bir baba, bir lider, bir inanç insanı ve bir umut kaynağı.
O, bir boksör ama ondan daha fazlası: Bir baba, bir lider, bir inanç insanı ve bir umut kaynağı.

Manny 2003’te Marco Antonio Barrera’yı yenerek ilk büyük uluslararası çıkışını yaptı. Bu galibiyet onun dünya çapında tanınmasını sağladı. Ardından gelen başarılar onu boks tarihine yazdırdı. Toplamda sekiz farklı sıklette dünya şampiyonu oldu. Bu, boks tarihinde daha önce hiçbir sporcunun başaramadığı bir şeydi. Hafif sıkletlerden başlayıp, daha ağır sıkletlerde bile rakiplerini yendi. Rakipleri arasında Erik Morales, Juan Manuel Marquez, Oscar De La Hoya, Miguel Cotto, Ricky Hatton gibi efsaneler vardı. Her maçı büyük heyecanla izlendi. Dünya genelinde milyonlarca hayranı oluştu.

2015’te Floyd Mayweather ile yaptığı maç, boks tarihinin en çok beklenen ve en çok izlenen maçlarından biri oldu. Bu maçtan önce her iki boksör de zirvedeydi. Maç çok yakın geçti ama hakem kararıyla Mayweather kazandı. Yine de Manny’nin gösterdiği mücadele herkesin takdirini topladı.

Manny sadece bir boksör olmadı. Kazandığı milyonları sadece kendisi için harcamadı. Filipinler’de yüzlerce okul, hastane ve yardım merkezi kurdu. Deprem ve tayfun gibi afetlerden etkilenenlere yardım gönderdi. On binlerce öğrenciye burs verdi. Hatta kendi cebinden elektrik ve su faturası ödeyen insanlara yardım etti.

: 2010 yılında Filipinler’de milletvekili seçildi. 2016’da ise senatör oldu.
: 2010 yılında Filipinler’de milletvekili seçildi. 2016’da ise senatör oldu.

Milletinin vekili

2010 yılında Filipinler’de milletvekili seçildi. 2016’da ise senatör oldu. Politikada da halkın yanında durdu. Yoksullukla mücadele etmeyi sürdürdü. 2022’de Filipinler’de devlet başkanlığına aday oldu ama seçimi kazanamadı. Buna rağmen halk onu sevmeye devam etti. Çünkü o, her zaman “halkın çocuğu” oldu.

Aile ve anne

Eşi Jinkee ile yıllardır evli olan Manny aynı zamanda beş çocuk babası. Çocukken onu sefaletten kurtarmak için ayrıldığı annesi Dionisia Pacquiao ise maçlarında yaptığı ilginç sevinçlerle tanınıyor. Hatta anne Dionisia’nın oğlunun maçlarını izlerken dua ettiği görüntüleri internette çokça paylaşılıyor.

Emeklilik ve Yeni Hedefler

2021’de profesyonel boks kariyerini resmen bitirdiğini açıkladı. Artık genç boksörleri yetiştiriyor ve kendi spor akademisini kurdu. Televizyon programlarına katılıyor, yardım kampanyaları düzenliyor. O, bir boksör ama ondan daha fazlası: Bir baba, bir lider, bir inanç insanı ve bir umut kaynağı.

*Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.