Bir Hollywood fikri: Genç ölmek Philip Seymour Hoffman

Philip Seymour Hoffman,  ödüllü Amerikalı oyuncu.
Philip Seymour Hoffman, ödüllü Amerikalı oyuncu.

Bilim der ki; “Kütlesi büyük olan yıldızların ömürleri, küçükolanlara göre çok daha azdır." Konumuz astronomi değil,fakat dünyanın içinde, dışındaki milyonlarca galaksiden çokdaha fazla konuşulan bir galaksi var, adı da "Hollywood".Bu galaksinin büyük küçük her kaybı "Hollywood’dan BirYıldız Daha Kaydı" başlığıyla haberlere konu olurken, esaskonumuz ise başlığın gerçekten hakkını veren 2014’te henüz46 yaşındayken hayata veda eden Philip Seymour Hoffman.

Dağılmış evlerin getirdiği

1989'da New York University'ye bağlı Tisch School of the Arts'ın tiyatro bölümünden mezun oldu.
1989'da New York University'ye bağlı Tisch School of the Arts'ın tiyatro bölümünden mezun oldu.

Hoffman, yönetici bir baba ve yargıç bir annenin dört çocuğundan biri olarak 23 Temmuz 1967’de dünyaya geldi. Dokuz yaşındayken kendisi gibi parlak bir kariyeri olan pek çok ismin de çocukluk travması sayabileceğimiz anne ve babasının boşanmasına tanık oldu. Annesi, onu yerel tiyatro prodüksiyonlarını izlemeye götürmeyi severdi. Hoffman, özellikle 12 yaşındayken izlediği All My Sons adlı tiyatro oyundan çok etkilendi. Hatta New York Times’a verdiği bir röportajda "All My Sons, benim için bir mucize gibiydi" diyecekti.

Markette çalışmak ve kadın kokusu

Hikâyenin buradan sonrası ise 1989’a kadar meraklısı için epey karanlık. Bir ölüyü bile para kazanmak için kullanmaktan çekinmeyen Hollywood endüstrisi, Hoffman’ın hayatında uyuşturucu bağımlılığı ve buna bağlı erken ölümü dışında sükse yapabilecek bir şey bulamamış olsa gerek, oyunculuk kariyeri başlayana kadar ne yaptığından pek haberimiz yok. Aslında her şey 1989’da New York University’s Tisch School of the Arts’tan güzel sanatlar dalında diploma almasıyla başlıyor.

Henüz 22 yaşındayken alkol ve uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak için rehabilitasyon merkezinde tedavi gördü.
Henüz 22 yaşındayken alkol ve uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak için rehabilitasyon merkezinde tedavi gördü.

İlk olarak 1990 yılında Law&Order dizisiyle başlayan serüveni, Triple Bogey On A Par Five Hole (1991), Szuler (1992), My New Gun (1992) ve Leap of Faith (1992) ile devam etti, ta ki efsane oyuncu Al Pacino’yla Scent Of A Woman (1992)’da birlikte oynama fırsatı bulana kadar.

Bu proje rolü için teklif almadan önce bir markette stok görevlisi olarak geçimini sağlamaya çalışan Hoffman’ın şansının döndüğü yerdi. Neredeyse her oyuncunun hayali olan Al Pacino ile oynamış, film Oscar ödülüne layık görülmüş ve Hoffman’ın filmdeki rolü küçük de olsa onun tanınmasını sağlamıştı. Başlarken neler olacağını muhtemelen kendisi de bilmiyordu fakat artık yıl içinde birkaç filmde birden oynayan ve Hollywood sinemasının aranan yüzlerinden biri olmuştu bile.

Scent Of A Woman’daki küçük ama etkileyici rolünün ona açtığı kapılar sayesinde Paul Newman ile Nobody's Fool (1994), Bill Paxton ile Twister (1996) ve Julianne Moore ile Boogie Nights’ta (1997) beraber oynadı. Coen Kardeşler ile sinema tarihinin kült filmlerinden biri haline gelen The Big Lebowski'de çalışma imkânı buldu. Ancak kariyerinin zirvesine 2005 yılında ünlü yazar Truman Capote'yi oynadığı Capote filmiyle ulaştı. Kendisini rollerine tamamen sokma kabiliyeti ile tanınan Hoffman, Capote'nin özünü ve tavrını karikatürize etmeden yakalayan, karmaşık ama dürüst bir performans sergiledi ve tabii ki o yıl en iyi erkek oyuncu Oscar’ının da sahibi oldu.

Oscar’ın ardından…

Bağımlılıktan kurtulan Hoffman kendini tamamiyle oyunculuğa verdi. Önce New York ve Chicago sahnelerine çıktı.
Bağımlılıktan kurtulan Hoffman kendini tamamiyle oyunculuğa verdi. Önce New York ve Chicago sahnelerine çıktı.

Capote'nin ardından Hoffman, Charlie Wilson's War (2007) ve Doubt (2008)’taki rolleriyle yardımcı oyuncu Oscar’ına aday gösterildi. Özellikle Doubt’ta canlandırdığı rahip karakteriyle mükemmel bir performans ortaya koymuştu ancak yine de aslında başrol oyuncusu olduğunu dini bir cemaatin liderini oynadığı The Master (2012) ile kanıtladı. Hoffman daha sonra ana akım sinemada Açlık Oyunları ile kariyerine devam ederken hayatı boyunca kurtulamadığı madde bağımlılığına yenik düştü ve 2 Şubat 2014’te maalesef evinde ölü bulundu. İyi filmlerin daha iyi olmasını sağlayan isim Philip Seymour Hoffman, pek de uzun sayılamayacak ömrüne sinema tarihinin en iyi performanslarını sığdırdı ve onun arkasından yasını tutan hayranlarının aklında tek bir soru bıraktı: "Biraz daha yaşasaydı neleri başaracaktı?"