Boğaz’a bakan bir Beyoğlu semti: Cihangir

Cihangir .
Cihangir .

İstanbul’da Etiler, Bebek ve Ulus gibi Avrupai anlamda lüks birçok semt var; bunların yanına on yıllar içerisinde yenileri de ekleniyor ama Cihangir, Beyoğlu’nun son yıllarda kültürel anlamda yaşadığı değer yitimine rağmen kendine özgü cazibesini korumaya devam ediyor. Uzun yıllardır orta üst ve üst sınıfların oturduğu, sanat ve magazin dünyasından “şöhret”lerin kameralara poz verdiği Cihangir; bu yönüyle kamuoyundaki ortalama Beyoğlu algılayışının da dışında duruyor.

Cihangir, öncelikle topoğrafyanın sağladığı birtakım avantajlara sahip. İstiklal Caddesi ve Taksim Meydanı’na birkaç dakika uzaklıkta bulunuyor ve İstiklal Caddesi ortamının kalabalığından ve curcunasından bunalıp biraz sakin bir ortam arayışına girenlere çeşitli alternatifler sunuyor. Diğer yandan Boğaz’ı tepeden gören bir konumda duruyor ve Boğaz’ın güzelliklerini seyretmek isteyenler için son derece elverişli noktalar barındırıyor. Mesela Cihangir Camii’nin terasından Boğaz’ı seyretmek çok keyiflidir, manzaranın uzak ucunda Üsküdar, hemen dibinde ise bir Mimar Sinan eseri olan Kılıç Ali Paşa Camii vardır.

İlk hâli itibariyle Cihangir Camii de Mimar Sinan eseridir. 1559-1560 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’dan oğlu Cihangir’e atfen inşa edilen cami, tarih boyunca çeşitli yangın ve depremlerden ciddi zararlar görmüş, en son II. Abdülhamid döneminde yeniden yaptırılmış ki günümüze ulaşan hâli de o dönemden kalmadır. Cihangir Camii’yle birlikte Firuzağa Camii ve caminin Akarsu Caddesi’ne bakan tarafında bulunan Firuzağa Kahvesinden de bahsetmemiz gerekir, zaten Cihangir dendiğinde birçok insanın zihninde ilk oluşan imgelerden biri de bu mekândır. Her daim kalabalıktır, cıvıl cıvıldır ve Cihangir’den insan manzaraları seyretmek isteyenler için bire birdir. Tabii Cihangir’in daha asude köşeleri için Akarsu Caddesi’nin sağa sola açılan sokaklarına açılmak gerekir.

Cihangir’in en enerjik yerlerinden biri de Roma Parkı’dır, özellikle yaz gecelerinde hınca hınç dolu olur, bunda elbette bu parkın da Boğaz’a hâkim tepede bulunması büyük rol oynuyor. Cihangir’den Boğaz’a doğru kıvrıla kıvrıla inen sokaklar ve merdivenli yokuşlar çok güzeldir, ama Cihangir’in kendine has güzellikleri bunlarla sınırlı değildir: Kaliteli yeme içme mekânları, özellikle Çukurcuma’ya yakın noktalardaki antikacıları, tarihi önemde Asri Turşucusu ve Kadiriler Tekkesi gibi pitoresk köşeleriyle Cihangir; İstanbul’un en sürprizli semtleri arasında yer alır.