Burcu Karadağ: Kadından neyzen olmaz diyenler beni daha da motive ediyor

​Burcu Karadağ, İstanbul doğumlu Türk neyzendir.
​Burcu Karadağ, İstanbul doğumlu Türk neyzendir.

Çocuk yaşlarda tanıştığı ney, Burcu Karadağ’ınen yakın arkadaşı oldu. Enstrümanı ile birlikteyıllardır dünyanın dört bir yanında konserlerveren Karadağ, geçtiğimiz ay "Ney in EthnoJazz" isimli yeni çalışmasıyla türküleri ney vejazz melodileriyle buluşturdu. Biz de BurcuKaradağ’la bir araya geldik ve yeni albümünükonuştuk.

"Ney in Ethno Jazz" albümünüzde size dört müzisyen eşlik ediyor. Ve bu dörtlünün üçü Azerbaycanlı, bu müzisyenlerle nasıl bir araya geldiniz?

 İlkokuldan sonra, 11 yaşındayken, babasının yurt dışından getirdiği org sayesinde ailesi ondaki müzik yeteneğini keşfetti.
İlkokuldan sonra, 11 yaşındayken, babasının yurt dışından getirdiği org sayesinde ailesi ondaki müzik yeteneğini keşfetti.

İki yıl önce bir dünya festivalinde Türkiye’yi temsilen Kazakistan’a gitmiştim. Orada tanıştığım Alefser ve Piyanist Etibar Asadli ile bir proje yapmak hep aklımdaydı. Etibar Paris’te Alefser ise Bakü’de yaşıyor. İlk başta hepimizin bir araya gelmesi kolay gibi görünmüyordu ama onları albüm için İstanbul’a davet ettim. Kayıt aşamasına kadar 3 ay boyunca repertuvarı herkes başka ülkelerdeyken yazışarak ve görüntülü konuşarak birlikte oluşturduk. Bu kadar yoğun çalışan bir ekip için hiç kolay bir süreç değildi tabii; ama güzel ve renkli bir repertuvar oluşturduk.

Yeni albümünüz "Ney in Ethno Jazz" ney ile türküleri buluşturuyor. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?

Bu ekip bir araya gelince repertuvar ile ilgili bir çerçeve çizmemiz gerekiyordu. Eğer "geleneksel" bir çerçevede buluşursak daha güzel anlaşacağımızda karar kıldık. Ortaya çıkan sonuçta bizi tatmin etti.

Albümde yer alan türküleri nasıl belirlediniz?

Dediğim gibi ekip olarak aklımıza gelen her türküyü birbirimize yolluyorduk; ama her güzel bulduğumuz türkü, jazz aranjesi yapmak için uygun değildi. Ya telif sorunu vardı ya da daha önce çok çalınmıştı ya da yapsanız bile güzel olamayacaktı. Birçok sorun çıkıyordu. Albümdeki şarkılardan birkaç örnek vermem gerekirse, "Kara Üzüm Habbesi"ni özellikle çalmak istedim.

 İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı sınavlarına girdiğinde jüri üyeleri, onda gördükleri yeteneğin üzerine, onu ney sınıfına yönlendirdi.
İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı sınavlarına girdiğinde jüri üyeleri, onda gördükleri yeteneğin üzerine, onu ney sınıfına yönlendirdi.

Neden?

Çünkü arabesk olarak bilinen bir türküyü bizim formatımızda icra etmek çok değişik bir durum olacaktı. Bu şarkı İbrahim Tatlıses seslendirdikten sonra meşhur oldu ve sonrasında çok az sanatçı tarafından yorumlandı. Aynı zamanda da dinamik yapıda bir eser. Bunun haricinde Lotus adlı türküyü çalmak Alefser'in fikriydi; ama eserin kaynağını ve bestecisini bulmak imkânsızdı. İsmini az bulunan nadir bir çiçek olan Lotus'tan esinlenerek ben koydum.

Coğrafyamızın türkü atlasının ucu bucağı yok. Bu albümün devamı gelir mi?

Gelecek ama zamanı var. En az iki sene sonra düşünüyoruz (gülüyor).

İlk albümünüzün ardından "Kadından neyzen olur mu?" konusu epey tartışılmıştı. Hatta "Erkek neyzenler beni adam yerine koymuyorlar" diye bir açıklamanızda olmuştu. Bu ön yargı kırıldı mı?

Hâlâ birçok zorluk ve mahalle baskısıyla mücadele etmek zorundayım ama yaptığım işleri gördükçe benden "hazzetmeyenler" cephesinde biraz yumuşama olduğunu hissediyorum. Ayinesi iştir kişinin, lafa ve cinsiyete bakılmaz.

Ney sizin hayatınıza nasıl girdi?

ABD, Fransa, Almanya, İtalya, Lüksemburg, Belçika, Avusturya, Mısır, Bosna Hersek, Azerbaycan, İsviçre, Japonya Hindistan, Cezayir, Kazakistan, Umman, Dubai gibi ülkelerde konserler verdi, projelerde yer aldı.
ABD, Fransa, Almanya, İtalya, Lüksemburg, Belçika, Avusturya, Mısır, Bosna Hersek, Azerbaycan, İsviçre, Japonya Hindistan, Cezayir, Kazakistan, Umman, Dubai gibi ülkelerde konserler verdi, projelerde yer aldı.

Ailem müziğe olan yeteneğimi ben küçük yaşlardayken fark etti ve konservatuvar sınavına soktu. Her üç sınavı da başarıyla geçince jüri beni çok zor bir saz olduğu ve yeteneğimden dolayı ileride çok başarılı olabileceğimi öngörerek neye yönlendirdi.

Ailem zor bir enstrüman olduğu için başta biraz çekindi ve endişelendi.

Ama hocamı ve sazımı çok sevdiğim için onu hiç bırakmadım.

Çok sayıda müzisyenle birlikte ortak projelerde yer aldınız. Enerjinizin en çok uyduğu isim kim oldu?

Beraber müzik yaptığım bütün müzisyen dostlarımı çok severim ve çok iyi anlaşırım. Zaten başka türlü müzik olmaz. Başkaları farklı düşünebilir belki ama şahsen kendisini sevmediğim birisiyle müzik yapamam, aynı sahneyi, stüdyoyu, melodileri paylaşamam. Bakışlarınızla anlaşabileceğiniz insanlar ile müzik yapmak çok zevkli ve bu enerjiyi seyirci de hisseder.