Çöle işlenen gizem: Nazca çizgileri
Peru’nun güneyindeki kurak bir bölgeye çizilenilginç şekillere ev sahipliği yapan Nazca, dünyanın engizemli arkeolojik alanlarından biri. AraştırmacılarNazca çizgilerinin, tarihte geometrinin uygulandığıbilinen ilk örneklerden biri olabileceğini iddia ediyor.
Nazca çizgilerinin keşfi
Nazca çizgileri ilk kez 1927 yılında Perulu arkeolog Toribio Mejia Xesspe’nin figürlerle karşılaşmasıyla ortaya çıkarıldı.
1930’lu yıllarda bölgedeki hava trafiğinin artmasıyla çizgiler daha da bilinir hale geldi ve turistlerin akınına uğradı.
Keşiflerden sonra çizgilerin büyük bir kısmının milattan önce 200 ile milattan sonra 500 yılları arasında oluşturulduğu anlaşıldı. Bu süreçte Nazca’da, 800’den fazla düz çizgi, 300 geometrik şekil, 70 hayvan ve bitki çizimleri bulundu. Doğal yaşam ve insanın hayal gücünü yansıtan binlerce çizim arasında örümcek, sinek kuşu, akbaba, maymun, kertenkele, pelikan ve hatta katil balina yanında ağaçlar, bitkiler ve çiçekler de var. Ayrıca fantastik çizimler, dalgalı çizgiler, üçgenler, kareler ve spiraller de bu figürler arasında.
Çizgilerin gizemi hala çözülemedi
Bölgede yaşayan tarih öncesi kültüre sahip Nazca halkından kalan yazılı hiçbir kayıt yok. Figürlerin hangi amaçla çizildiği araştırmacılar tarafından açıklanamasa da bazı varsayımlar ortaya atıldı. Çizgilerin gece gökyüzünde yer alan takımyıldızlarını temsil ettiği ya da Nazca döneminin en büyük yerleşim birimlerinden biri olan Cahuachi’deki kerpiç piramitlere kutsal bir yolculuğun yol göstericileri olduğu gibi teoriler var. Bir diğer görüş ise çizgilerin su kaynaklarıyla bağlantılı olması. Nazcalılar, mühendislik tekniklerini başarılı bir şekilde kullanarak sulama amacıyla yeraltı sularını yüzeye taşıdı. Bazı teoriler de Nazca çizgilerinin su ihtiyacının giderilmesiyle ilgili. Örneğin, bölgedeki Cerro Blanco Dağı’nın ayaklarındaki üçgen şekilli çizgilerin, dağın içerisindeki su damarları üzerine çizildiği belirlendi.
Nazcalılardan uzaylılara bir selam
Nazca çizgileri hakkındaki en ilginç teorilerden biri ise uzaylılara dair. Uzaylıların bir şekilde Nazcalılarla bağlantı kurdukları ve bu çizgileri de bir navigasyon unsuru olarak kullandıkları öne sürüldü. Geçtiğimiz haziran ayında yayınlanan bir belgesele göre, bölgede bahar aylarında bulunan 1700 yıldan fazla yaşı olan mumyalanmış cesetler de uzaylılar hakkında çalışma yürüten araştırmacıları epeyi heyecanlandırdı. Heyecanın nedeni, insana benzeyen mumyalanmış cesetlerin ayak ve ellerinde üçer parmağın bulunmasıydı. Ayrıca cesedin uzun kafatası, küçük burun ve kulak delikleri vardı.
Çizgiler bugüne nasıl ulaştı?
Nazcalılar, demir oksiti kullanarak çöl yüzeyinde 10 ila 30 cm derinliğinde tabakalar oluşturdu. Bazı çizgilerin sonlarında tahta kazıkların bulunmasıyla, çizgilerin ölçümlerinde basit aletlerin kullanıldığı belirlendi.
Çöl zemininde yüksek miktarda bulunan kirecin sertleştirici etkisinin çizgiler üzerinde bir koruyucu etkisi yarattığı, bu nedenle de rüzgâr etkisini ve erozyonu önlediği bulgusuna ulaşıldı.
Çizgileri oluşturan Nazca halkının bu figürleri yukarıdan görebilmek için herhangi bir yola sahip olmamaları da ayrı bir gizem. Bu konuda Nazcalıların sıcak hava balonu kullanarak çizgileri yukarıdan görebildiklerini iddia eden araştırmacılar da var. Nazca çizgilerinin gizemini çözmek için yeni dünya dinleri (New Age) araştırmacıları, uzaylılara dair araştırmalar yapanlar, arkeologlar ve antropolojistler çalışmalarını sürdürüyor.