Doğu bir düştür: Jean-Léon Gérôme

Kahire'de namaz kılanlar, 1865
Kahire'de namaz kılanlar, 1865

Ondokuzuncu yüzyılda Fransa’nın entanınmış ve başarılı ressamlarından biriolan Jean-Léon Gérôme, 1856-1880yılları arasında defalarca Doğu’yaseyahat eder. Doğu ile olan ilk temasıise İstanbul’dur. Filistin, Suriye, Sina, veKahire’de sayısız çizimler yapmış, gittiği ülkelerden objelertoplamıştır. Ülkesine döndüğünde, beraberinde getirdiğizengin materyallerden ilham alarak Oryantalist eserlerüretmiştir. Sayısı beş yüze varan eserlerinin üçte ikisioryantal konulardan oluşmaktadır.

Jean-Léon Gérôme, 11 Mayıs 1824 yılında Fransa’nın pitoresk Bourgogne bölgesinin Vesoul şehrinde, Pierre Gérôme ve Claude Francoise Gérôme’nin ilk oğlu olarak dünyaya geldi. İlk öğrenimini, şehrinde bulunan bir Cizvit okulunda yapan Gérôme, öğretmeninin resme olan yeteneğini fark etmesiyle çizim yapmaya başladı. 1840 yılında okulunu bitirmek üzereyken, ünlü ressam Paul Delaroche’un (1797-1856) bir arkadaşının Gérôme’un yeteneklerini keşfetmesi üzerine -babasının onaylamamasına rağmen- Paris’e yerleşmeye karar verdi. Yola çıkmadan önce babasının son sözleri "Eğer ressam olursan, yaşam boyu yoksul kalmak korkusuyla yaşayacaksın" olmuştu.

Halı tüccarı, 1887 Gerome bu resme 1885 yılında Kahire Pazarı'nı ziyareti sonrası başlamıştı. Kapının hemen üstüne asılmış bir Konya halısı. Bugün bu halının bir benzeri İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesi'nde bulunmaktadır.
Halı tüccarı, 1887 Gerome bu resme 1885 yılında Kahire Pazarı'nı ziyareti sonrası başlamıştı. Kapının hemen üstüne asılmış bir Konya halısı. Bugün bu halının bir benzeri İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesi'nde bulunmaktadır.

16 yasında Paris’e gelen Gérôme, iki yıl hazırlığın ardından, 1842-45 yılları arasında devam edeceği Paris Güzel Sanatlar Yüksek Okulu‘na (École des Beaux-Arts), hocası Paul Delaroche‘un atölyesine kabul edildi. Atölye arkadaşlarıyla, Henri-Pierre Picou, Alfred Gobert, Jean-Louis Harmon ve Jean Aubert ile Neoklasisizm’i* desteklediler. 1843 yılında Vasoul’den yaz tatilinden döndükten sonra, Delaroche’nin, karısının ölümü sonrası depresyona girerek, atölyesini kapattığını öğrenir. Gérôme hocasının Roma’ya gitmeye karar verdiğini duyunca onunla birlikte İtalya’ya gider. Bir yıl süren Floransa, Roma, Vatikan ve Pompei'yi macerası, tifoya yakalanmasıyla son bulur. Paris’e geri döndüğünde klasik ve mitolojik konular üzerine çalışan Charles Gleyre’nin atölyesine katılır. İlk büyük başarısını, 1847 Paris Salonunda kendisine 3. Sınıf madalya kazandıran, bugün Musée d'Orsay’ın giriş katında bulunan Le Combat de Coqs (Horoz Dövüşü) isimli eseriyle elde eder. Basarışı Fransa’nın ünlü sanat eleştirmeni Théophile Gautier tarafından destek görür.

  • Napolyon Mısır Seferinde, 1863
  • Gérôme, Mısır seyahati sonrası ünlü tablo tüccarı Adolphe Goupil'in kızı Marie Goupil ile evlenmesi kariyeri için önemli oldu. Kayınpederi Goupil'in birçok ülkede galerisi olması sayesinde Gérôme uluslararası bir üne kavuştu. Aynı yıl eğitim reformuyla değişim geçiren Paris Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'na üye olarak seçilerek, atölyesinde öğrenci yetiştirmeye başlar.

1850’lerde daha gerçekçi bir tarz benimsemeye başlayan Gérôme, 1853 yılında arkadaşı Françios Jules Got ile birlikte ilk Doğu seyahatine çıktı.

Doğu ile olan ilk teması İstanbul olmuştu. Romanya’dan bir gemi ile İstanbul’a gelen Gérôme, şehrin mimari güzelliklerine ve oryantal yasam tarzına hayran kaldı. Paris’e döndüğünde, yazarların, aktörlerin, sanatçıların ve müzisyenlerin yaşadığı Boite à Thé'de yeni bir stüdyoya taşındı. 1854 yılında, St. Séverin Kilisesi’ndeki St. Jerome Şapelini süsleme görevini tamamladı.

Doğu’ya ikinci yolculuğu, Avrupa’nın yeterince tanımadığı Mısır’a oldu. 1857 yılında, tiyatrocu Emile Auger, Özgürlük Anıtı’nın heykeltıraşı Auguste Bartholdi, ressam Leon Bailly ve Narcisse Berchere ile birlikte yola çıkan Gérôme, seyahati boyunca gördüğü her şeyi defterlerine kaydetti. İlk çalışmalarında ana tema olarak kullandığı antik kalıntılara, Doğu’ya özgü figürleri yerleştirme başladı. Bu çizimler sonrasında onun başyapıtlarının birçoğu için temel oluşturmuştur.

Konstantinopolisli Kadını, Gérôme, 1875 yılında Osmanlı topraklarına geldiğinde Osman Hamdi onu saray fotoğrafçısı Abdullah Frères (Abdullah Biraderler) ile tanıştırır. Hem Frères'den hem de o sıralar İstanbul'da bulunan Fausto Zonaro ve Francesco Netti'den temin ettiği fotoğraflarla oluşturduğu oryantalist tabloları sanat tarihine damgasını vurmuştur.
Konstantinopolisli Kadını, Gérôme, 1875 yılında Osmanlı topraklarına geldiğinde Osman Hamdi onu saray fotoğrafçısı Abdullah Frères (Abdullah Biraderler) ile tanıştırır. Hem Frères'den hem de o sıralar İstanbul'da bulunan Fausto Zonaro ve Francesco Netti'den temin ettiği fotoğraflarla oluşturduğu oryantalist tabloları sanat tarihine damgasını vurmuştur.

Gérôme, 1868 yılında en uzun ve tehlikeli Ortadoğu yolculuğunu, öğrencileri Paul-Marie Lenoir, Jean-Richard Goubie, kayınbiraderi fotografçı Albert Goupil, ressam arkadaşları Leon Bonnat, Ernest Journault ve Willem de Famars Testas ile gerçekleştirir. İskenderiye’ye, oradan Kahire ve Kudüs’e geçen Gérôme, artık Arapçada konuşabildigi için Doğu’yu daha iyi kavrayabilmiştir. Hastalandığı için seyahatini yarıda bırakmak zorunda kalsa da kısa süre sonra Süveys Kanalı’nın açılış kutlamaları için Fransız hükümetinin heyetiyle tekrar Ortadoğu topraklarına geri dönerek, oryantalist konulu resimlerini yapmaya devam eder. 1870 yılının yaz aylarında ülkesine geri döndüğünde, Fransa-Prusya savaşının başlamasıyla kısa süreliğine Paris’i terk ederek, ailesiyle birlikte Londra’ya yerleşen Gérôme, burada da birçok sergi düzenler. Savaş sonrası ülkesine dönüşünden sonra Doğu seyahatlerine devam eder.

1871, 1875, 1879 yıllarında Osmanlı topraklarına üç defa daha uğrar.

Gérôme, 1864 yılından 1904’deki ölümüne kadar geçen kırk yıl boyunca Paris Güzel Sanatlar Yüksek Okulu‘nda aralarında başta Osmanlı Devleti’nden Halil Pasa, Seker Ahmet Paşa, Osman Hamdi Bey olmak üzere Albert Aublet, Pierre Bonnard, Eugene Girardet, Cesar Paul Helleu, Lecomte du Nouy, Fernand Léger, Odilon Redon, Emilien Rousseaus gibi dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen iki binin üstünde öğrenci yetiştirmiştir.

  • Dans Eden Zeybekler
  • Abdülaziz döneminde (1830-1876), saray koleksiyonunu oluşturmakla görevlendirilen Şeker Ahmet Paşa, hocası Gérôme ile mektuplaşarak koleksiyonun oluşturulması için yardım almıştır. Goupile vasıtasıyla tedarik edilen tabloların satın alınması 1875 tarihine kadar devam etmiştir.

* 18. yüzyılın ikinci yarısında Almanya’da ortaya çıkan, ancak Fransa’da daha çok uygulanma olanağı bulan ve Antik Yunan ve Antik Roma dönemine ait tarzların yeniden canlandırılmasıyla klasik formlara dönüşü amaçlayan sanat anlayışı.