Dört mevsimin adı: Denizli

Turizm cenneti; Denizli…
Turizm cenneti; Denizli…

Türkiye'de tatil denilince akla gelen ilk yerlerden biri olan, dört mevsimin keyfinin en güzel çıkarıldığı, antik şehirlerin efendisi; horozuyla, Pamukkalesi’yle görülesi bir şehir Denizli!

Binlerce yıllık tarihi, kültürel değerleri, dünyaca ünlü kazıları ve kaplıcaları ile henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş bir turizm cenneti; Denizli… Ülke genelinde ev tekstili ile öne çıkan Denizli’yi sadece ekonomik değer olarak açıklamak zor. Dünyaca ünlü Pamukkale’si, 19 tane antik kenti ve doğal güzellikleriyle Denizli tam bir yaşam merkezi...

Beyaz cennet şifa dağıtaca

Şehre can veren sektör turizm. Turizm lokomotifi de elbette Pamukkale travertenleri. Dünyanın 8. doğa harikası olan Pamukkale, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor. Suyun minerallerinden kaynaklayan beyaz görüntüsü bakmaya doyamayacağınız eşsiz bir güzellikte. İnsanın vücut ısısında olan su ise tam bir şifa kaynağı.

Pamukkale; kaynak sularının kirecinden oluşmuş travertenleri ile ünlü bir turizm cennetidir.
Pamukkale; kaynak sularının kirecinden oluşmuş travertenleri ile ünlü bir turizm cennetidir.
Tarihte sağlık merkezi olarak bilinen bu bölgeden çıkan su; kalp, romatizma, tansiyon, raşitizm, deri, göz, sinir hastalıklarına iyi geliyor.

Pamukkale’nin de içinde yer aldığı Karahayıt, Akköy, Yenicekent, Sarayköy bölgelerindesıcaklıkları 25º derece ile 250º derece arasında değişen sular çıkıyor. Bu da nitelikli termal turizm ve tedavi için büyük bir potansiyel oluşturuyor.

Önümüzdeki yıllarda şehrin turizm potansiyelini 2 milyon kişiden 10 milyona çıkarmayı hedefleyen Başkan Osman Zolan, Denizli’nin tarihteki sağlık merkezi olma rolünü yeniden üstleneceğini söylüyorve bu yönde çalışmalara başladıklarını ifade ediyor

Antik havuz

Şifalı suları ile ünlü Pamukkale’nin merkezinde yer alan Antik Havuz cilt ve eklem hastalıklarının tedavisinde etkili. Turistler özel olarak bu havuza girmek için geliyor. İçindeki su, kışın da vücut ısısında olduğu için havuza girilebiliyor. Efsaneye göre, Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın güzelliğinin sırrı bu havuzdan geliyor.

Hierapolis

Pamukkale bölgesinin geçmişi 2000 yılına kadar uzanıyor. O havzada yer alan en önemli yerleşim merkezlerinden biri Hierapolis. Antik dönemde inanç ve sağlık merkezi olan Hierapolis’te ki kalıntılar muhteşem. Günümüze kadar ulaşan ihtişamlı yapıları görülmeye değer. Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St. Philippe,hayatının son dönemini Hierapolis’te geçirmiş.

Grek Tiyatrosu tipinde yamaca yaslanmış 300 ayak (91 m) tüm cephesiyle birlikte korunabilen büyük bir yapıdır.
Grek Tiyatrosu tipinde yamaca yaslanmış 300 ayak (91 m) tüm cephesiyle birlikte korunabilen büyük bir yapıdır.

St. Philippe’nin çarmıha gerildiği yerde onun anısına yaptırılmış St. Philippe Martyriumu bulunuyor. Burası Hristiyanların hacı olmak için geldiği kutsal yerlerden biri. Hierapolis’in dört bir yanında bulunan iki binden fazla nekropoller (anıt mezarlar) de adeta birer sanat eseri. Yaklaşık iki yıl önce gün yüzüne çıkarılan Roma Tiyatrosu da görüntüsüyle büyülüyor.

Laodikya

Yılda iki kez ürün alınan verimli Lykos Ovası’nın kenarına kurulu bu antik şehirde kazılar 2003 yılında başlamış. Kazılarda şehrin yerleşim tarihi MÖ 5500 yıllarına kadar gidiyor. Pamukkale Üniversitesi ve Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle devam eden kazılarda ortaya çıkan şehrin harika bir görüntüsü var.

Denizli Büyükşehir’in tarihe yaptığı katkı kendi alanında da bir ilki temsil ediyor. Türkiye’de belediye desteğiyle kazımına başlanan ilk antik kent. Laodikya, sütunlarla çevrili geniş caddesi, Anadolu’nunen büyük stadyumu,5 agorası,4 hamamkompleksi, 2 tiyatrosu ve kilisesiyleeşsiz birRoma kenti. Burada yapılan kazılarda elde edilen bulgular Denizli’nin tarihi geçmişine de ışık tutuyor.

Laodikeia, MÖ 1. yüzyılda Anadolu'nun kentlerinden biridir.
Laodikeia, MÖ 1. yüzyılda Anadolu'nun kentlerinden biridir.

Kazılar Denizli’nin yüzyıllar önce de ticaret ve tekstil kenti olduğunu ortaya koyuyor. İki yıl önce ortaya çıkan bulgulardan biri de horoz kabartması.

Şehrin simgesi olan horozun, Denizli’ye aidiyeti de kanıtlanmış durumda.

2010 yılında yapılan kazılarda ortaya çıkan bir diğer önemli yapı ise, Laodikya Kilisesi. İncil’de de adı geçen bu kilise, en gözde 7 kiliseden biri olarak adlandırılıyor. Efes’le birlikte günümüze kadar var olan iki kiliseden biri. Hristiyanlar her yıl buraya hacı olmak için geliyor. Laodikya’da kazı çalışmaları önümüzdeki yıllarda inanç turizmine katkı sağlayacak şekilde devam ediyor.

Bağbaşı Yaylası

Doğayla iç içe bir tatil hayali olanlar için Bağbaşı Yaylası eşsiz güzellikte bir yer. İnternetten uzak, sadece kafanızı dinleyebileceğiniz kuş cıvıltılarıyladolu bir mekân... Yaylaya ulaşım teleferikle sağlanıyor. 1400 metre yükseklikteki yaylaya çıkarken biraz korkabilirsiniz ama gördüğünüz manzara buna değer.

Bağbaşı yaylası
Bağbaşı yaylası

Bungalov tarzı evlerin yer aldığı yayla çadırıyla gelmek isteyenlere de açık. Teleferikle çıkarken şehri kuş bakışıyla izleme imkânına sahip oluyorsunuz. Başkan Osman Zolan, buraya 38 milyon TL yatırım yaptıklarını ve marka projelerinden biri olduğunu söylüyor. Ege’nin en uzun teleferiğini yaptıklarını belirten Zolan, yaylanın doğal yapısını koruyarak orman örtüsüne uygun bir çalışma yaptıklarını ifade ediyor.

Buldan’a gittiğimizde geleneksel olarak düzenlenen Buldan Festivali’ne denk geldik. Özellikle çeyiz eşyası tamamlamak isteyen hanımların ilgisini çekebilecek bir yer.

Kaleiçi Çarşısı

Denizli’de görülebilecek yerlerden biri de 800 yıllık Kaleiçi Çarşısı. Şehrin sosyal hayatının şekillendiği çarşı, kuyumcu dükkânları, bakırcılar ve tekstil ürünleriyle dolu. Hediyelik eşya, yemek ve kafeleriyle hem gezeceğiniz hem de dinlenebileceğiniz bir mekân.

Denizli Kebabı

Bu lezzeti tatmadan gelmeyin. Yaşını doldurmamış erkek kuzudan yapılan kebap, elle yeniyor. Çatal isteseniz de vermiyorlar.

Dondurmalı irmik tatlısı

Denizli’ye has ve çarşı içinde yer alan Hacı Şerif’te dondurmalı irmik tatlısının tadına mutlaka bakmanızı öneririm. Başka bir yerde bulamayacağınız bir lezzet.

Çeşm-i Bülbül’ün ana vatanı

Denizli, tekstil ürünleri ve yöreye has Denizli horozu ile meşhurdur.
Denizli, tekstil ürünleri ve yöreye has Denizli horozu ile meşhurdur.

Üzerinde bulunan desenlerden dolayı ‘bülbülün gözü’ne benzetilen Çeşm-i Bülbül eserler, Türkiye’de sadece Denizli’de üretiliyor. 200 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan ve tamamı el yapımı Çeşm-i Bülbüller, Denizli’nin simgeleri arasında yer alıyor. Cam denince ilk akla gelen Paşabahçe ürünleri de Denizli’de üretiliyor. Büyükşehir Belediyesi de şehrin bu alandaki birikimi Türkiye’nin ilk uluslararası cam festivalini yaparak dünyaya tanıttı. Festivale dünyaca ünlü cam ustalarıda katıldı.

Cam horoz heykeli

Denizli ile özdeşleşen Horoz’a, Laodikeia Antik Kent’te yapılan kazılarda da rastlanıldı. Şehrin simgesi olan Horoz’un, Büyükşehir Belediyesi tarafından heykeli yapıldı. Belediye binasının önünde yer alan ve Türkiye’nin en büyük cam heykeli olma unvanını taşıyan Horoz; 4.10 metre yüksekliğinde, Denizlili sanatçılar tarafından Denizli’de tasarlanıp üretildi.

Buldan dokuması

Buldan bezi vücut terini emer, %100 pamuk olmasından dolayı terletmeyen, alerjik özelliği olmayan sağlıklı bir üründür.
Buldan bezi vücut terini emer, %100 pamuk olmasından dolayı terletmeyen, alerjik özelliği olmayan sağlıklı bir üründür.

Antik Çağ’dan günümüze kadar dokumacılık ve ev tekstiliyle bilinen Denizli, bu alanda bir dünya markası. Kalitesi ve görünümüyle ünlenen Buldan dokumasını yerinde görebilirsiniz. Çeşitli tür ve görüntüsüyle göz kamaştıran dokuma ürünlerini güvenle kullanabilirsiniz. Buldan dokumasından yapılan elbiselerin tarih boyunca birçok ünlü isim tarafından da kullanıldığı biliniyor. Tarihi kayıtlarda Osmangazi’nin kıyafetlerinin Buldan dokumasından olduğu yer alıyor.

Yeşil alanlar

Sanayi ağrılıklı olmasına rağmen Denizli’nin temiz bir havası var. Bunda yeşil alana yatırım yapanBüyükşehir Belediyesi’nin payı büyük. Şehir boyunca en çok karşınıza çıkan yerler parklar ve kilometrelerce büyüklüğündeki mesire alanları. Bununla birlikte Denizli’de kişi başına düşen yeşil alan 13 m². Bu oranın Avrupa şehirlerinde 8 m² olduğu biliniyor. Ayrıca Denizli’nin neresine giderseniz gidin karşınıza çıkan bir çiçek var, o da zakkum. Şehrin ilçeleri dâhil her yeri pembe ve beyaz ağırlıklı olmak üzere zakkum çiçekleriyle dolu.

Tarım

Denizli’nin bereketli toprakları tarım içinde son derece elverişli. Lezzeti ve kalitesi ile bilinen Honaz Kirazı, ihracat rakamlarına göre de dünyada ikinci sırada yer alıyor. Her yıl 7 ton üretilenHonaz Kirazı, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine ihraç ediliyor. Çivril Elması ve Çal Karası üzümü de dünyanın dört bir yanına ihraç edilen ürünlerden. Türkiye’nin çekirdeksiz üzümününyüzde 20’si Denizli’den karşılanıyor. Serinhisar leblebisi de ayrı bir lezzet. Ülkede tüketilen leblebinin yüzde 70’i buradan karşılanıyor.

Turizmde hedef 10 milyon turist

 Denizli Büyükşehir Belediye başkanı Osman Zolan, 30 Mart 2014 tarihinde aday gösterildikten sonra seçim sonucu belediye başkanı olmuştur.
Denizli Büyükşehir Belediye başkanı Osman Zolan, 30 Mart 2014 tarihinde aday gösterildikten sonra seçim sonucu belediye başkanı olmuştur.

Denizli’yi yılda 2.5 milyon turist ziyaret ediyor. Ama şehre gelen turistler genellikle günü birlik kalıp gidiyorlar. Belediye Başkanı Osman Zolan’ın hedefi ise, Denizli’yi turistlerin birkaç gün konaklayabilecekleri bir yer haline getirmek. Bu yönde tanıtım çalışmalarına ağırlık veren Başkan Zolan, öncelikli olarak kentin tarihi birikiminden yararlanmayı amaçlıyor. Başta sağlık turizmi olmak üzere, doğa, tarih ve inanç turizmi alanlarına yapılan yatırımlar artacak. Bu alanlarda yatırım yapmak isteyen müteşebbisleri şehre beklediklerini bildiren Başkan Zolan, 1 milyar TL’yi geçen 121 projenin de startını verdiklerini müjdeliyor ve 2023 hedefleri kapsamında yaptıkları bu yatırımlarla birlikte kente gelen turist sayısını 10 milyona çıkarmak istediklerini belirtiyor.