Dr. Skull: Zamanın karşısına ancak 'iyi işler' çıkabilir

Müzik ve eğitim hayatınız arasında bir tercih yapmanız gerekiyordu. Bu nedenle Dr. Skull’a yıllar önce nokta koymak zorunda kaldınız. Tüm elemanlar tercihini müzikten yana kullansaydı Dr. Skull müzik piyasasında nerede olurdu sizce?

Benim tahminim Dr. Skull, bir veya iki albüm daha kaydedebilirdi. Daha sonra herkes yine başka taraflara yönelirdi. Popüler bir müzik yapmadık, popüler olsun diye de yapmadık. Türkiye’de gerçek rock müzikten para kazanmak bence pek iyi bir fikir değil. Grup dağıldıktan sonra ilk kadrodan müziğe bir tek ben devam ettim. Sonraki grubumla bir süre farklı mekânlarda ve konserlerde çaldım, hatta bir albüm bile kaydettik. Ama bir zaman sonra çok yorucu ve kendini tekrar eder hale geliyor. Yeni ve iyi bir şeyler üretemediğiniz anda bırakmanız lazım.

80’li yıllarda Türkiye’de enstrüman bulmak, rock müzik yapmak, rock ve metal gruplarının albümlerini temin etmek bile hiç kolay değildi. Toplum da bu müziği dinleyen insanlara karşı anlamsız bir önyargı vardı. O günleri siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

80’li, 90’lı yıllarda elimizdeki her şey daha değerliydi, daha doğrusu biz her şeyin kıymetinin daha çok farkındaydık. Bırakın enstrüman bulup müzik yapmayı, o şarkıları dinleyebilmek bile kolay değildi. Ama sayıları az da olsa, çok iyi radyo ve televizyon programları vardı; artık yoklar. Toplumun ne düşündüğü ise hiç umurumuzda değildi. Eleştiriyorduk ama değiştiremeyeceğimizi de biliyorduk. Azınlıktaydık, bunun bilincindeydik; şimdi daha da azınlıktayız.

Dr. Skull’a nokta koyduktan sonra grup elemanları arasındaki kontak kopmuş muydu yoksa iletişiminiz devam ediyor muydu?

Dr. Skull anlaşmazlıklar yüzünden dağılmadı. Bu yüzden hiçbir zaman kopmadık, birbirini çok seven arkadaşlardık. Hâlâ da öyleyiz.

Albümleriniz siz müziği bıraktıktan sonra da dinlendi, ilgi gördü. İnsanlar sizi hep güzel bir şekilde andı ve hatırladı. Bu sevgiyi neye bağlıyorsunuz? Türkiye’de iyi albümler yapıp sonra dağılan topluluklar oluyor ama dinleyici tarafında aynı sahiplenme duygusu her grup için söz konusu olmuyor…

Biraz içtenlikle ilgili olduğunu düşünüyorum. Mesafeli değildik, mükemmel de değildik, ticari hiç değildik. Severek yaptığınız bir yemeğin beğenilmesi gibi. Müziğimizde, yazdığımız sözlerde kendilerine dair bir şey bulup ona sahip çıkanlar da olmuştur. Formülünü ben de bilmiyorum ama şanslı olduğumuzu biliyorum.

Sizler tıp öğrencisiyken Dr. Skull’u kurdunuz. Aradan yıllar geçti, tüm elemanlar doktor oldu mu?

İlk kadronun tamamı doktor oldu. Hatta hepsi oftalmoloji, fizik tedavi, onkoloji ve endokrinoloji alanlarında profesör oldu. Üçüncü albümde gruba katılan Serdar zaten mektepli müzisyendi, müziğe devam etti.

"Wory Zover", "Rools 4 Fools" ve "Hershey Yolunda!?" albümleriniz sizde nasıl hisler uyandırıyor? Bu albümlerin size neler hissettirdiğini bize birer cümleyle anlatmanızı istesek ne dersiniz?

"Wory Zover", hard rock tadında bir albümdür. İlk heyecanımız ve acemiliğimizle, biraz daha sınırlı olanaklarla ve çok kısa bir sürede kaydedilmişti. Ama bence şeker bir albümdür, kendine ait fanları vardır.

Rools 4 Fools" için çok daha fazla düşünme ve çalışma şansımız oldu.

Daha tecrübeliydik, daha iyi çaldık ve daha iyi şartlarda kaydettik. Sağlam bir heavy metal albümüdür, severiz kendisini. "Hershey Yolunda!?" tek gitarla, yeni bir vokalle ve Türkçe sözlerle, biraz daha punk bir albüm oldu. Riskli bir hamleydi ama bizi hiç üzmedi. Üçünün de bizde ve bizi sevenlerde ayrı yeri vardır.

• Dr. Skull’un yeniden basılan albümlerine çizimleriyle hayat veren Abdülkadir Elçioğlu Dr Skull’un sahne aldığı geceyi anlattı.

Abdülkadir Elçioğlu (Aptülika)- Karikatürist

Dr. Skull’ın bir zamanlar kaset halinde çıkmış üç albümünün bu yıl plak ve CD olarak yayınlanması, grubun müziğinin hak ettiği başarısının ileriki kuşaklara belge olarak kalması açısından önemliydi. Bu plaklar meraklısı ve müzik tarihi ile ilgilenenler için kalıcı, sağlıklı bir belge olacaktı.

Yeniden basılan bu üç albümün tanıtımı için de bir "Lansman" gecesi yapılacaktı. Dr. Skull elemanları 25 yıl önce müzik hayatını noktalamış ve her biri doktor olarak hayatlarına devam etmişti. Üstüne üstlük hepsi profesör olarak hem doktorluk hem de akademik hayatlarını sürdürüyorlardı. Çeyrek asırdır müzik yapmak için bir araya gelmemiş bu dört elemanın sahneye çıkması imkânsız olduğu için bir tribute grubu olan Razor, onların klasik şarkılarını sahnede seslendirecekti. Ama 24 Ocak 2019 gecesi Dr. Skull elemanları üç parçada sahneye çıkarak bizlere bir sürpriz yapacaklardı. Ortaya çıkan sonuç tek kelimeyle muhteşemdi.

O gece herkes için unutulmazdı. Dr. Skull gerçekten özlenmişti. Bu o yıllara duyulan özlemdi biraz da ama bir nostalji değildi. 25 hatta 30 yıl öncesinde var olan ama şimdilerde kaybettiğimiz bir şeylerdi. O günlerde kaybedilen ya da yarım kalanlardan biri de müzikal kalite ve dünyayı hedefleyen bir rock anlayışıydı. İşte 24 Ocak gecesi, o anlayış tekrar içimizde parladı.

O gece yaşanan moda terimiyle "Öğrenilmiş Çaresizlik"ten kurtuluştu.

Rock’ın imajlar dışında iyi ve kaliteli bir müzik olduğunu bize tekrar hatırlatan Dr. Skull, son albümündeki Türkçe sözlü parçalarını tekrar duyduğumuzda da “Vay be sanki bugün için yazılmış gibi” dememize sebep olacaktı. IF Beşiktaş’taki Dr. Skull buluşması her şeyin çok ötesindeydi. Adeta 30 yıl önceki çağdaş, aydınlanmacı umutların tekrar yeşermesiydi.

Türkiye’de yıllardır alternatif seslere yatırım yaparak, kült işlere imza atan grubun albümlerini yeniden basarak müzikseverlere adeta bir tarih sunan Hammer Müzik’in sahibi Haluk Ataklı, yeniden basılan albümlerin ortaya çıkış hikâyesini bizimle paylaştı.

Haluk Ataklı - Hammer Müzik

Dr. Skull, Türk müzik tarihinde önemli bir topluluk. Adından sıkça söz ettiren fakat kayıtları piyasada bulunmayan bir grup olduğu için Dr. Skull albümlerini yeniden basmayı çok istedik. Albümlerin yayınlanma hikâyesine gelecek olursam olaylar şu şekilde gelişti: Bir sene önce Ankara’ya gittim ve Dr. Skull elemanlarıyla bir öğlen yemeğinde buluştuk. Prensipte anlaşıp hemen çalışmalara başladık. Grupla da çok eş güdümlü çalıştık ve ortaya güzel bir iş çıktı.

İnsanların Dr. Skull’un yeniden basılan albümlerine ilgisi bizi mutlu etti. Açıkçası bu ilgiyi bekliyordum çünkü yapılan müzik iyi müzikti. Bu işin fikir babası aslında Çağlan Tekil’dir, çok uğraştı ve emek verdi. Çizimleriyle sevgili Aptülika’nın da çok büyük emeği var. İç kapakları baştan aşağı o çizdi. Bence plak ve CD’yi alanlar gerçek bir sanat şaheseri aldılar. İnsanların bu çalışmaya dönüşü, ilgi ve alakaları da bize büyük güç verdi, motive etti. Bundan sonra da Türk müzik tarihiyle ilgili kaybolmuş ya da piyasada olmayan birçok şeyin yapımına imza atmak istiyoruz. Ön sipariş kavramı bizim ülkemizde çok yaygın bir şey değildi. Biz bu albüm için hazırladığımız CD ve plak boxset’lerini ön siparişe açtık ve şunu gördük ki ortaya güzel bir iş çıkartırsanız yapılabiliyormuş.