Dünyanın en eski kafeleri: Yarım kalan bir konuşmayı sürdürmek

Caffé Florian – Venedik, İtalya.
Caffé Florian – Venedik, İtalya.

Alkol kullanmayan insanlar için sosyalleşmek adına alternatif olarak açılan kafeler, ilk olarak 1550'lerde 'kahvehane' adıyla İstanbul'da ortaya çıktı. Sonrasında ise 1600'lerde İtalya, Fransa, Almanya ve İngiltere'de de kafeler açılmaya başladı. Devam eden 200 yıl boyunca Avrupa'nın en ünlü kafeleri coffehouse adıyla Londra'da açıldı. Çoğunlukla haber, tartışma ve siyasi grupların buluşma yeri hâline gelen kafeler, aynı zamanda entelektüeller, aktörler ve sanatçılarında müdavimi oldukları bir yer haline dönüştü.

Café Procope – Paris, Fransa

Café Procope - Fransa.
Café Procope - Fransa.

1968 yılında Sisilyalı aşçı Procopio Cutò tarafından açılan kafe, Paris’in en eski kafesi olarak biliniyor. 18. ve 19. yüzyıllar arasında bir "sanat ve edebiyat yuvası" niteliğini taşıyan ve Voltaire, Benjamin Franklin, John Paul Jones ve Thomas Jefferson gibi isimleri sık sık misafir eden Café Procope, 1872 yılında kapanıp 1920 yılında yeniden açılmış. Günümüzde hem kafe hem de restoran olarak hizmet vermeye devam ediyor.

Caffé Florian – Venedik, İtalya

Tarihi 1720 yılına uzanan Caffé Florian hem İtalya’daki hem de dünyadaki en eski kafe olarak biliniyor. Açıldığı ilk zamanlarda yalnızca iki odadan ve temel eşyalardan ibaret olan kafe, kısa bir süre sonra, biraz da kadınların girebildiği tek kahvehane olması nedeniyle, Carlo Goldoni, Goethe ve Casanova gibi saygın müdavimlere sahip oldu. İleriki dönemlerinde Marcel Proust, Lord Byron ve Charles Dickens da Caffé Florian’a sık sık uğrayan isimlerden oldular.

Café Central - Avusturya.
Café Central - Avusturya.

Café Central – Viyana, Avusturya

Café Central, tam anlamıyla geleneksel bir Viyana kafesi. Mimarı Heinrich von Ferstel olan eski bir banka binasının zemin katında bulunan Cafe Central, 1876 yılında açılmış ve hızla -aralarında Alfred Adler, Stefan Zweig, Adolf Hitler ve Sigmund Freud gibi isimler bulunan- dönemin entelektüel tabakasını bünyesinde barındıran bir mekâna dönüşmüş. Birinci katında pek çok kişinin satranç oynaması nedeniyle “satranç okulu” olarak da anılan kafe, Birinci Dünya Savaşı öncesinde ünlü isimlerin toplanma yerlerinden biriydi.

Café Confeitaria Colombo

Café Confeitaria - Colombo.
Café Confeitaria - Colombo.

Rio de Janeiro, Brezilya 1894 yılında iki Portekiz göçmen tarafından kurulmuş bir kafe burası. 1912’de art nouveau akımının etkisiyle dekorasyonda değişiklikler yapılmış, 1922’de ise ikinci bir kat eklenmiş. 20. yüzyılda bölgenin elit tabakası için bir buluşma noktası niteliğini taşıyan Café Confeitaria Colombo, mermer masaları, oyma ahşap eşyaları ve devasa kristal aynalarıyla eski Avrupa kafelerini anımsatıyor.

Café Majestic – Porto, Portekiz

Geçmişte "Café Elite" adı ile kentin seçkin insanlarını bir araya toplayan Café Majestic, hizmet vermeye 1921 yılında başlamış. İki yıl sonra Fransızların "La Belle Epoque" (Güzel Dönem)’a girişlerinden esinlenerek konseptiyle birlikte ismini de değiştirerek bugünkü hâlini alan kafe, Porto şehrinin en bilindik caddelerinden biri olan Santa Catarina’da yer alıyor. Café Majestic, günümüzde şehrinin korumaya alınan kültürel varlıklarından biri.

New York Café - Macaristan.
New York Café - Macaristan.

New York Café – Budapeşte, Macaristan

19. yüzyılda Budapeşte’de New York sigorta şirketi adına yaptırılan New York Sarayı’nın zemin katında yer alıyor New York Café. Süslü avizeleri, muhteşem şamdanları, yapımı Gusztav Mannheimer ve Ferenc Eisenhut'a ait olan freskleri ve tavandaki resimleri ile ziyaretçilerine âdeta bir müzede yemek yiyormuş gibi hissettiren New York Café’ye İtalyan barok tarzı hâkim. Kafenin günümüzdeki fiyat listesi ise dudak uçuklatan cinsten değil, bir kahve eşliğinde ortamın tarihi havasını solumak neredeyse her bütçe için mümkün.

Kavarna Slavia – Prag, Çek Cumhuriyeti

Kavarna Slavia -Çek Cumhuriyeti.
Kavarna Slavia -Çek Cumhuriyeti.

İkinci Dünya Savaşı’nda zarar görmemiş olması nedeniyle Orta Çağ dokusunu muhafaza edebilmiş ender şehirlerden biri de Prag. Buradaki en eski kafelerden biri olan Kavarna Slavia (diğer adıyla Café Slavia) 1884 yılında açılmış. Kafe, iç dekorasyonunun yanında Prag Ulusal Tiyatro Binasının tam karşısında yer alması nedeniyle geçmişte pek çok tanınmış entelektüeli ağırlaması ile de biliniyor. Duvarında bu isimlerin birer fotoğrafına yer veren Kavarna Slavia’da Şair Nazım Hikmet Ran’ın bir fotoğrafı da bulunuyor.