Fatih'in mahalleleri - 1

Fatih, tarihî yarımada (Suriçi) denen ve İstanbul şehrinin kurulup geliştiği bölgenin tamamını kaplayan ve valilik, büyükşehir belediye başkanlığı, emniyet müdürlüğü ve şehrin vergi dairesi gibi kurumların yer alıyor olmasıyla İstanbul'un merkezi sayılan ilçedir.
Fatih, tarihî yarımada (Suriçi) denen ve İstanbul şehrinin kurulup geliştiği bölgenin tamamını kaplayan ve valilik, büyükşehir belediye başkanlığı, emniyet müdürlüğü ve şehrin vergi dairesi gibi kurumların yer alıyor olmasıyla İstanbul'un merkezi sayılan ilçedir.

Türkiye’nin en kalabalık şehri olan İstanbul’unen fazla tarihi miras barındıran ilçelerinden biride Fatih İlçesi’dir. 2009 yılında gerçekleşenbir düzenleme ile Eminönü ve Fatih ilçelerininbirleştirilmesi kararlaştırılmış ve tarihiyarımadanın Fatih adında tek bir ilçe olmasınakarar verilmiştir.

Doğu Roma şehri olarak düzenlenen ve gelişen İstanbul (günümüz Fatih ilçesi), Osmanlı devrinde İslam kenti olarak gelişmiştir. Genellikle bir cami, mescit ya da türbe etrafında gelişen mahalleler, hane ve yol ilişkileri, çıkmaz sokakları ile İstanbul'da İslam kentlerinin genel özelliklerini yansıtmaktadır. Bu durum İslami ilkelere uygun olarak yüzyıllar boyunca devam etmiştir. Mahallelerin oluşumunda kişinin yaptıklarıyla diğer insanlara zarar vermemesi göz önünde bulundurulmuş ve ailelerin mahremiyetine önem verilmiştir. Şehir savaşarak alındığı için Fatih Sultan Mehmed savaşa katılan askerlere fetih mülkiyeti göz önünde bulundurarak çeşitli tahsisler yapmıştır.

II. Mehmed, Osmanlı İmparatorluğu'nun yedinci padişahıdır ve ilk olarak 1444-46 yılları arasında kısa bir dönem, daha sonra 1451'den 1481 yılında ölümüne kadar 30 yıl boyunca hüküm sürmüştür.
II. Mehmed, Osmanlı İmparatorluğu'nun yedinci padişahıdır ve ilk olarak 1444-46 yılları arasında kısa bir dönem, daha sonra 1451'den 1481 yılında ölümüne kadar 30 yıl boyunca hüküm sürmüştür.

Fatih Sultan Mehmed devrinde kentte oluşan mahalleler hakkında çalışma yapan Ekrem Hakkı Ayverdi, suriçi bölgesinde toplam 181 mahallenin varlığını bildirmektedir.

Söz konusu 181 mahallenin 154 tanesi kişilerin yaptırdığı cami veya mescide göre isimlendirilmiştir. 11 mahalle kenti koruyan sur kapılarından ismini aldığı gibi 2 mahalle de kişi adına bağlı kalmıştır. Bazı mahalleler fetih öncesi kullandığı isimleri korumakla birlikte bir kısım mahalle de fetihten sonra Anadolu'dan şehre getirilen insanların geldikleri yerlerin isimleriyle anılmıştır.

Osmanlı şehirlerinde mahallelerin en önemli özelliği temel yönetim birimlerinin olmasıdır. Mahallelerin idari yapı ile bağlantılarını sağlayan en önemli kişi mahalle bünyesinde bulunan mescitlerde imamlık yapan kişilerdir. Mahalle sınırları içerisinde meydana gelen ölüm, doğum, evlenme gibi olaylar kadının temsilciliğini yapan imam tarafından kayıt altına alınmıştır. 19. yüzyılın ilk yarısına kadar Müslüman mahallelerden sorumlu yönetici imam, Gayrimüslim mahallelerin yöneticisi ise haham veya papaz olmuştur.

19. yüzyılda gerçekleştirilen ıslahatlarla birlikte oluşturulan muhtarlık teşkilatı sonucu mahalle sınırları içerisinde imama göre muhtar daha yetkili bir yönetici olmuştur. Cumhuriyet’in ilanından sonra, 1934 yılında çıkarılan 2295 sayılı kanunla birlikte mahalle muhtarlıkları kaldırılmış ve bazı mahallelerin ismi değiştirilmiştir.

Fatih Sultan Mehmed devrinden 1934’e kadar yaşanan bütün doğal afet ve yangınlara rağmen kentin fetihten sonra oluşturulan ilk mahalle ve yerleşim adlarının bütün Osmanlı tarihi boyunca varlıklarını koruması dikkat çekicidir. Bu durumun temelinde şüphesiz çoğu mahalleye ismini veren mescitlerin vakıflar yoluyla yaşatılması vardır. Bu tarihte şehirdeki mahalle isimlerinde değişikliğe gidilmiştir.

1944 tarihli 4541 sayılı yasa ile birlikte şehir ve kasabalarda mahalle muhtarlıkları tekrardan faaliyet geçmiştir.

1994 senesindeki kayıtlara göre İstanbul Fatih ilçesinin 69, Eminönü ilçesinin 33 mahallesi bulunmaktaydı. 29 Mart 2009 tarihinde yürürlüğe giren 5747 sayılı kanunla Fatih ve Eminönü ilçeleri doğru bir kararla birleştirilerek "Fatih" adı altında tek bir ilçeye dönüştürülmüştür. Bu birleşmeden önce Fatih'in bazı mahalleleri birleştirilerek mahalle sayısı düşürülmüş ve yeni bir düzenleme yapılmıştır.

Fatih ilçesi, güneybatıdan Zeytinburnu, kuzeybatıdan Eyüpsultan ilçeleri ile kuzeyden Haliç, doğudan İstanbul Boğazı ve güneyden Marmara Denizi ile çevrilidir.
Fatih ilçesi, güneybatıdan Zeytinburnu, kuzeybatıdan Eyüpsultan ilçeleri ile kuzeyden Haliç, doğudan İstanbul Boğazı ve güneyden Marmara Denizi ile çevrilidir.

Günümüz Fatih ilçesinde toplam 57 mahalle bulunmaktadır. Fetih sonrasında olduğu gibi günümüzde de çoğu mahallenin adı bünyesinde barındırdığı cami, mescit, türbe gibi yapılardan almaktadır.

Fakat 2009 yılındaki son düzenlemede mahalle sınırları ve isimleri belirlenirken bazı mahallelere ismini veren yapılar komşu mahallelere kaydığı gözlemlenmiştir. Örneği Yavuz Selim Mahallesi’ne adını veren Yavuz Sultan Selim Külliyesi (1520-1521) şu anda komşu mahalle olan Balat Mahallesi sınırları içinde yer almaktadır. Bu ilkyazımızda alfabetik listeye uygun olarak altı mahalleyi inceleyeceğiz. Söz konusu altı mahallenin öncelikle isimlerine kaynaklık eden yapıları ve durumları daha sonra mahalle sınırları içerisinde yer alan bazı tarihi yapıların adlarını ve tarihlerini vermeye çalışacağız. Mahalle sınırları içerisinde kalan kiliseden çevrilen camiler için, kilise hâlindeyken inşa edildikleri tarihleri vermeyi uygun gördük.

Atikali Mahallesi

Beyceğiz ile Kocadede Mahalleleri’nin birleştirilmesiyle oluşan Atikali Mahallesi adını Atik Ali Paşa Camii'nden (16. yy başı) almaktadır. Yakınında bulunan bir kuyudan dolayı Zincirlikuyu, Karagümrük, Vasat Ali Paşa olarak da bilinen Atik Ali Paşa Camii, konum olarak Fevzi Paşa Caddesi'nde set üstünde yer almaktadır.

Atik Ali Paşa Camii, İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Çemberlitaş mahallesinde Yeniçeriler Caddesi üzerinde bulunan camidir.
Atik Ali Paşa Camii, İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Çemberlitaş mahallesinde Yeniçeriler Caddesi üzerinde bulunan camidir.

Atik Ali Paşa, Sultan II. Bayezid devrinde iki defa sadrazamlık yapmış hatta II. Bayezid'in emriyle Çorlu taraflarında Şehzade Selim'i (I. Selim) mağlup etmiştir. Almaşık duvar tekniğiyle inşa edilen Atik Ali Paşa Camii'nin ön tarafında üç birimli son cemaat yeri arkasında iki kare ayak üzerinde altı kubbe ile örtülü harim birimi bulunmaktadır. Atik Ali Mahallesi'nde yer alan tarihi yapılardan bazıları şunlardır: Kumrulu Mescit (1468), Kovacı Dede Camii (15. yy), Beyceğiz Camii (15. yy), Üçbaş Camii (1533), Mehmed Ağa Külliyesi (1585), Nişancı Mehmed Paşa Camii (1588), Acemoğlu Camii (1664), Ahmed Çavuş Camii (17. yy), Kaba Halil Medresesi (18. yy), Hattat Mustafa Rakım Efendi Türbesi (19. yy).

Aksaray Mahallesi

2009 yılında gerçekleştirilen düzenleme sırasında Kürkçübaşı, Çakırağa, İnebey ve Yalı Mahalleleri’nin birleştirilmesiyle oluşan Aksaray Mahallesi ismini fetihten sonra kentin Türk İslam kimliğini kazanması için bugünkü Aksaray ilinden zorunlu olarak kente getirilen ve buraya yerleştirilen ailelerden almaktadır. Bazı kaynaklarda yer alan 20. yüzyılın ortalarına kadar iddia edilen ak rengindeki sarayın burada yer aldığı bilgisi doğru değildir.

Cerrah Mehmed Paşa Camii, 1594'te Cerrah Mehmed Paşa yaptırmıştır.
Cerrah Mehmed Paşa Camii, 1594'te Cerrah Mehmed Paşa yaptırmıştır.
Aksaray aslında Doğu Roma devrinden itibaren önemli bir yerleşim yeri olmuş ve fetihten önce Forum Bovis (Öküz Meydanı) olarak anılmıştır.

Aksaray Mahallesi’nde yer alan tarihi yapılardan bazıları şunlardır: Cambaziye Camii (15. yy), Kâtip Muslihiddin Camii (1494-1495), Şem’i Molla Ahmed Kethüda Camii (1533), Şah-u Geda Camii (16. yy), Cerrahpaşa Mahallesi’ne ismini veren fakat son düzenlemeden Aksaray Mahallesi sınırları içerisinde kalmış olan Cerrahpaşa Külliyesi (1593), Elhac Paşa Sıbyan Mektebi (1741), Nazperver Kalfa Sıbyan Mektebi (1792), Kuşadalı İbrahim Efendi Tekkesi (1819), Surp Tateos Parteğomeos Ermeni Kilisesi (1846).

Balat Mahallesi

En son düzenlemede Hatip ve Katip Muslahattin, Hızırçavuş, Tahtaminare ve Tevkiicafer Mahalleleri’nin birleştirilmesiyle oluşan Balat Mahallesi’nin adı hakkında iki farklı görüş vardır. İlk görüşe göre Balat adının Rumca saray manasına gelen "Palatiyon"dan geldiğini iddia etmektedir.

Fetihten hemen sonra Haliç Surları üzerinde yer alan Balat Kapı'nın adı da Palatiyon sözcüğünden geldiği araştırmacılar tarafından tahmin edilmektedir. İkinci görüşe göre ise Balat adının fetihten sonra Aydın-Balat yöresinde yaşayan insanların bu bölgeye getirilmesinden sonra verildiğini iddia etmektedir. Özellikle Museviler için tarihsel öneme sahip olan Balat Mahallesi’ne fetihten sonra Makedonya'nın Kastoria şehrinden kente gelmelerine izin verilen yaklaşık 100 yoksul Musevi ile Sultan II. Bayezid devrinde kente gelen İspanyol, Portekiz ve İtalyan Museviler yerleştirilmiş ve sinagog inşa etmelerine izin verilmiştir. Balat Mahallesine zaman içerisinde Rumların da yerleşmesiyle bol miktarda kilise de inşa edilmiştir.

Rengârenk evleri ve taş döşeli dar sokakları ile Balat, mütevazı bir bölgedir. Popüler kafeler ve modern galeriler, mahallenin eski tarz bakkalları ile aynı sokakları paylaşır.
Rengârenk evleri ve taş döşeli dar sokakları ile Balat, mütevazı bir bölgedir. Popüler kafeler ve modern galeriler, mahallenin eski tarz bakkalları ile aynı sokakları paylaşır.

Balat Mahallesi'nde yer alan tarihi yapılardan bazıları şunlardır: Hirami Ahmed Paşa Mescidi (12. yy), Fethiye Müzesi (12. yy), Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi (1261), Tahta Minare Camii (1458), Hızır Çavuş Camii (15. yy), Yavuz Sultan Selim Mahallesi’ne ismini veren fakat son düzenlemeden Balat Mahallesi sınırları içerisinde kalmış olan Yavuz Sultan Selim Külliyesi (1522), Mismarcı (Ekserci) Camii (16. yy), Mehmed Ağa Külliyesi (1585), Soğan Ağa Camii (16. yy), Aya Yorgi Kilisesi (1708), İsmail Ağa Camii (1713), Lokmacı Tekkesi (1856), Mustafa İsmet Camii (1872), Fener Rum Lisesi (1881), Cafer Subaşı Camii (19. yy) ve Sveti Stefan Bulgar Kilisesi (1898).

Beyazıt Mahallesi

Beyazıt Mahallesi adını Sultan II. Bayezid'in Forum Tauri’nin bir köşesine yaptırmış olduğu külliyeden almaktadır. Doğu Roma devrinde Forum Tauri olarak bilinen meydan hem Doğu Roma hem Osmanlı devirlerinde şehrin merkezi yerlerinden biri olmuştur. Külliyenin merkezinde bulunan cami 1501-1505 yılları arasında inşa edilmiştir. Kare planlı cami, dört payeye oturan dört büyük kemer merkezi kubbeyi taşımaktadır. Kuzeyde ve güneyde merkezi kubbeyi destekleyen 2 yarım kubbe yerleştirilmiştir. Doğu ve batıdaki mekânlar ise dörder bölüm halinde birer kubbecik ile örtülüdür. Erken Osmanlı devrinde daha sık karşımıza çıkan tabhane birimleri caminin iki yanında ayrı mekânlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bayezid camii, Osmanlı klasik dönem mimarisinin erken dönem eserleri arasında bir yapıdır.
Bayezid camii, Osmanlı klasik dönem mimarisinin erken dönem eserleri arasında bir yapıdır.

Sultan II. Bayezid vefat ettiği zaman oğlu Yavuz Sultan Selim tarafından caminin güney tarafındaki boş yere inşa ettirilen türbeye defnedilmiştir. Beyazıt Mahallesi'nde yer alan tarihi yapılardan bazıları şunlardır: Kapalı Çarşı Sandal Bedesteni (1461), Çakır Ağa Camii (15. yy), Mercan Mahallesi’ne ismini veren fakat günümüzde Beyazıt Mahallesi sınırları içerisinde kalmış olan Mercan Dede Türbesi (15. yy), Ahi Durmuş Baba Türbesi (1505), Beşir Ağa Çeşmesi (1727), Varakçı Han (18. yy), Bodrum Han (18. yy), Mustafa Reşid Paşa Türbesi (1858), Emek Han (19. yy), Belli Han (19.yy) ve Sepetçi Han (19. yy).

Cankurtaran Mahallesi

Cankurtaran Mahallesi'nin adının nereden geldiğine dair iki farklı görüş vardır. Bunlardan biri Fatih Sultan Mehmed devrinde topçubaşı olan Cankurtaran Seyyid Hasan Ağa'nın fetih sırasında bu bölgede şehit olmasından sonra bölgenin onun adıyla anılmasıdır.

Ahırkapı Feneri, İstanbul Ahırkapı semtinde Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı'na hizmet veren fenerdir. Deniz seviyesinden 36 metre yükseklikteki fener, 26 metre yüksekliğinde örme taş bir kuledir.
Ahırkapı Feneri, İstanbul Ahırkapı semtinde Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı'na hizmet veren fenerdir. Deniz seviyesinden 36 metre yükseklikteki fener, 26 metre yüksekliğinde örme taş bir kuledir.

Diğer bir görüş ise Cankurtaran Mahallesi adını Boğaziçi girişinde kazaya uğrayan gemilerdeki kazazedeleri kurtarmak için burada kurulan istasyondan almış olduğunu savunmaktadır. Kentin en turistik bölgelerinden biri olan mahalle çoğalan pansiyon ve otellerden dolayı günümüzde kimlik değişimine uğramaktadır. Cankurtaran Mahallesi'nde yer alan tarihi yapılardan bazıları şunlardır: Doğu Roma Büyük Sarayı (4. yy), Magnaura Sarayı (4. yy), Ayasofya Müzesi (532-537), Topkapı Sarayı Müzesi (1460-1478), Çinili Köşk Müzesi (1472), İshak Paşa Camii (15. yy), Sinan Erdebili Tekkesi (1527), Hürrem Sultan Hamamı (1553), Cafer Ağa Medresesi (1559), Sinan Paşa Köşkü (1590-1591), Ahırkapı Deniz Feneri (1755), Abdurrahman Şami Türbesi (1774), Topkapı Sarayı Alay Köşkü (1819) ve Telgraf Binası (1855).

Cerrahpaşa Mahallesi

En son düzenlemede Davutpaşa, Hobyar ve Kasapilyas Mahalleleri’nin birleştirilmesiyle oluşan Cerrahpaşa Mahallesi adını günümüzde Aksaray Mahallesi sınırlarında kalan Cerrah Mehmed Paşa Külliyesi'nden almaktadır. Devşirme olarak şehre gelen ve Enderun'da yetişerek bir müddet devlet kademesinde görev alan daha sonra Şehzade Mehmed'i (III. Mehmed) sünnet ettiği için "cerrah" lakabını alan Cerrah Mehmed Paşa 1593-1594 senelerinde kendi adıyla anılan külliyesini inşa ettirmiştir.

Tabhâne, cami, medrese, mektep, türbe ve çeşmeden meydana gelen külliye, Cerrahpaşa ile Kocamustafapaşa semtleri arasında aynı adla anılan mahallede bulunmaktadır.
Tabhâne, cami, medrese, mektep, türbe ve çeşmeden meydana gelen külliye, Cerrahpaşa ile Kocamustafapaşa semtleri arasında aynı adla anılan mahallede bulunmaktadır.

Külliyenin merkez binası olan cami, 6 destekli merkezi plan tipin en başarılı örneklerinden biridir. Cerrahpaşa Mahallesi'nde yer alan tarihi yapılardan bazıları şunlardır: Davud Paşa Külliyesi (1485), Kasap İlyas Camii (1494), Beyazıd-ı Cedid Camii (15. yy), Haydar Kethüda Camii (16. yy), Şah Sultan Camii (1528), Haseki Sultan Külliyesi’nin sadece cami bölümü (1538), İbrahim Paşa Mescidi-Esekapı Mescidi (1560), Vucudizade Hazretleri Türbesi (17. yy), Bayram Paşa Külliyesi (1634-1635), Hekimoğlu Ali Paşa Külliyesi (1734-1735) ve Kadem-i Şerif Tekkesi (1784 1785).