Gerçeği avlamak: Fotoğrafın icadı

Güneşin İlk Fotoğrafı: Fizikçi Louis Fizeau ve Leon Foucault tarafından dagerreyotipi yöntemiyle 1845'te Fransa'da çekilmiştir.
Güneşin İlk Fotoğrafı: Fizikçi Louis Fizeau ve Leon Foucault tarafından dagerreyotipi yöntemiyle 1845'te Fransa'da çekilmiştir.

İnsan “bu dünyada şairane mukimdir” der Hölderlin. İnsanı tanımlarken başvurduğumuz en güzel sözlerden biridir bu. İnsan, sürekliliğe aşinadır ve onun üzerinde otorite kurmak ister. Fotoğrafı da gerçekliğin ve güzelliğin üzerinde otorite kurma, dondurma olarak algılayabiliriz.

Fotoğrafın icadını diğer icatlardan ayıran en önemli nokta, icat edilmesinin birçok kişi tarafından sezilmesidir. İcadı gerçekleştiren temel faktörler; camera obscura (karanlık oda), optik, perspektif gibi alanlardaki gelişmelerdir.

Fotoğrafın temelini oluşturan camera obscura’nın ilk betimlemesini ise MÖ. 5. yüzyılda yaşayan Çinli filozof Mo Di’de görürüz. Mo Di, karanlık bir ortama açılan küçük bir delikten geçen ışığın düz bir çizgide hareket etmesi sonucu ters ve soldan sağa çevrildiğini fark eder.

MÖ. 4. yüzyılda ise Yunan filozof Aristo ise güneş tutulmasından gelen ışığın, çınar yapraklarından ve kevgirden yere yansımasını inceleyerek dairesel parçacıklar oluşturduğunu keşfeder. Öklit ve 4. yüzyılda yaşayan da İskenderiyeli Theon da ışığın düz bir çizgide geçişini fark eder.

Ayasofya’yı tasarlayan Anthemios ise yaptığı deneylerde bir tür camera obscura kullanır. 9. yüzyılda yaşayan bilim adamı Kindî ise iğne deliğiyle yaptığı deneylerde bir kez daha ışığın ters hareketini kanıtlar. 11. yüzyılda yaşayan ”modern optiğin babası” olarak anılan İbn-i Heysem’e gelene kadar kimse dışarıdaki tüm nesneleri içeriye yansıtmayı başaramamıştı. Böylelikle İbn-i Heysem ilk defa açık tanımlamayı ve analizi yapan, camera obscura ve iğne deliği kamerayı icat eden kişi olur. Fotoğraf makinesinin atası olan camera obscura’dan Arapça, “beyt el-muzlim” (karanlık oda) olarak bahseden kişi de İbn-i Heysem’dir.

Tarihteki İlk Fotoğraf: 1826'da Joseph Nicéphore tarafından Fransa Burgundy'deki evinin penceresinden helyograf yöntemiyle çekilmiştir. Teksas'taki Harry Ransom Center'da sergilenmektedir.
Tarihteki İlk Fotoğraf: 1826'da Joseph Nicéphore tarafından Fransa Burgundy'deki evinin penceresinden helyograf yöntemiyle çekilmiştir. Teksas'taki Harry Ransom Center'da sergilenmektedir.

13. yüzyıla gelindiğinde İngiliz filozof Roger Bacon, camera obscura hakkında araştırmalar yaparak bilim dünyasında önem kazanmasına katkıda bulunur.

16. yüzyılda Leonardo Da Vinci camera obscura (karanlık oda)’nın insan gözüyle arasındaki benzerliği fark edince dönemindeki pek çok ressamla birlikte perspektifi doğru yansıtma aracı olarak kullandı. Burada amaç üç boyutlu olanın, gözle görülenin mümkün olduğunca şeklini koruyarak iki boyuta geçirilmesidir. Bu dönemde genellikle bir oda kadar büyük olan camera obscura, Johann Zahn tarafından 1685 yılında daha küçük ve taşınabilir hâle getirildi. Bu ise o dönemden itibaren insanların bu görüntüleri sabitlemeye uğraşmalarına neden olur.

  • 1727 yılında Alman doktor Johann Heinrich Schulze çeşitli kimyasalları kağıt üzerine sürüp görüntüyü güneşe tutarak şeklin kağıt üzerinde meydana geldiğini ispatlar ancak bunun ışık etkisiyle değil sıcaklıkla gerçekleştiğini düşünür.

19. yüzyıla gelindiğinde camera obscura oldukça gelişmiş ve yaygın bir şekilde kullanımına başlanmış bir araçtır. Bu yüzyılın başlarında Thomas Wedgewood kimyasal maddeler kullanarak negatif bir görüntü oluşturur ancak tabakanın kararmasını önleyecek bir yol bulamaz.

Tarihin bilinen ilk kalıcı görüntüsüne ise 1826 yılında Nicéphore Niepce, ışığa duyarlı bir levhayı sekiz saat pozlaması sonucunda ulaşır. Nihayetinde ışıktan etkilenmeyen bir görüntü elde edilmiş olur. Pencereden Le Gras'a Bakış adıyla bilinen dünyanın ilk kalıcı fotoğrafının tonları kötü değildi fakat ayrıntı konusunda yetersizdi. Kurulmuş Masa adını verdiği 1827 yılında çektiği fotoğraf ise ilkine göre daha başarılı olur. 1829’da ise benzer çalışmalar yapan Louis Daguerre ile ortaklık kurdu. Daguerre, pozlama süresini üç dakikaya indirerek bu buluşunu 1839 yılında tüm dünyaya "Daguerreotype" adıyla duyurdu.

İçinde İnsan Olan İlk Fotoğraf: Dagerreyotipi yönteminin mucidi Louis Daguerre tarafından 1838'de Paris'te çekilmiştir. Fotoğraf 10 dakika boyunca pozlanarak çekildiğinden caddeden geçen diğer nesneler kaybolurken, ayakkabısını boyatan adam sabit durduğu için tesadüfen fotoğrafta kalmıştır.
İçinde İnsan Olan İlk Fotoğraf: Dagerreyotipi yönteminin mucidi Louis Daguerre tarafından 1838'de Paris'te çekilmiştir. Fotoğraf 10 dakika boyunca pozlanarak çekildiğinden caddeden geçen diğer nesneler kaybolurken, ayakkabısını boyatan adam sabit durduğu için tesadüfen fotoğrafta kalmıştır.

Aynı tarihlerde çalışmalarını yürüten İngiliz William Henry Fox Talbot ise aynı görüntünün birden çok baskısının yapılmasını sağlayan negatif-pozitif yöntemini ortaya çıkardı. Bu yöntemle çektiği fotoğraflarla tarihteki ilk fotoğraf sergisini açan Talbot, 1842 yılında bu serüveni ticari amaçlı açılan ilk fotoğraf stüdyosunu kurarak devam ettirdi.

Günümüzde yaygın bir şekilde kullandığımız, ışık yazısı anlamına gelen "photography" kelimesine adını veren kişi ise fotoğrafçılık ile ilgilenen ve bu alana katkıları olan John Herschel oldu.

1889 yılında ise George Eastman’ın ilk defa rulo hâlindeki filmleri tanıtması ve “Kodak” adını verdiği fotoğraf makinelerini piyasaya çıkarması önemli dönüm noktalarından birisi olarak gösterilebilir. Sloganı ise "Siz deklanşöre basın, gerisini biz hâllederiz" dir.

Fotoğrafçılık alanında yapılan her çalışma, kendini daha ileriye götüren başka bir çalışmayı beraberinde getirerek baş döndürücü bir gelişim hızıyla başlangıçta sekiz saat olan ışıklanma süresini günümüzde 1/12000 saniyeye indirmiştir. Milattan önceye dayanan tüm bilgilere rağmen fotoğrafın gelişmesi teknolojik ve bilimsel çalışmalarla birlikte son 200 yılda olmuştur diyebiliriz.

Belki de tıpkı Platon’un mağara metaforunda olduğu gibi hâlâ gerçeğin basit görüntüleriyle oyalanıp gölgelere verdiğimiz adlarla gerçek nesneleri anlattığımızı sanıyoruzdur. Kim bilebilir?