Giovanni Battista Moroni’nin portre sanatında neden öne çıktığı bugün de anlaşılıyor

"Portrait of a Man", 1545, The Knight in Pink, 1560, Portrait of Prospero Alessandri, 1560.
"Portrait of a Man", 1545, The Knight in Pink, 1560, Portrait of Prospero Alessandri, 1560.

16. yüzyılın ikinci yarısında Kuzey İtalya'da faaliyet gösteren Giovanni Battista Moroni, portre ressamlığındaki olağanüstü yetenek ve gözlem gücüyle sanat tarihinde kendine özgü bir yer edinmiştir. Renk ustalığı, ışık-gölge dengesi ve modellerinin kişiliklerini yansıtmasıyla tanınan Moroni, Tiziano ve Lorenzo Lotto gibi Venedik ekolü ustalarının gölgesinde kalsa da, soyluların yanı sıra orta sınıf mensuplarını resmederek dönemin toplumsal yapısını ustalıkla belgelemiştir.

İlk yıllar

Giovanni Battista Moroni, kesin tarih bilinmemekle birlikte, 1520'lerin başında, Bergamo yakınlarındaki Albino kasabasında doğdu. Kuzey İtalya’nın bu mütevazı bölgesi, Venedik’in zenginliği ve Milano’nun hareketliliği arasında sakin bir yerdi. Alçakgönüllü bir aileden gelen Moroni'nin erken dönemi hakkında fazla bilgi yoktur, ancak genç yaşta resim eğitimi aldığı ve yeteneği hızla fark edildiği bilinmektedir. 1530'ların ortalarında Brescia’ya gidip, dönemin önde gelen ressamlarından Alessandro Bonvicino’nun (Moretto da Brescia) atölyesine katıldı. Moretto'nun gerçekçi üslubu ve dini konulardaki hassasiyeti, Moroni'yi derinden etkiledi. Ustasının yanında on yıl süren çıraklık döneminde, kompozisyon, perspektif ve renk kullanımında önemli ilerlemeler kaydetti.

1540'ların başında bağımsız bir ressam olarak çalışmalarına başladı; Brescia ve Bergamo arasındaki kasabalarda altar panoları ve dini resimler yaparken, portre çalışmalarına yöneldi. Bu dönemdeki portreleri, henüz kendi imzasını taşımıyor olsa da özgün bir stil geliştirmeye başladığını gösteriyordu. 1545’te Trento'da toplanan kilise konsilinde bulunduğu sırada, çeşitli din adamlarının portrelerini yapma fırsatını buldu. 1540'ların sonlarına doğru, Bergamo çevresinde portre siparişleri almaya başladı.

  • Portrait of an Ecclesiastic (Bir Din Adamının Portresi), 1550.
  • Moroni'nin erken dönem eserlerinde, Moretto'nun yumuşak renk geçişleri ve dingin kompozisyonlarının etkisi görülür. Ancak, genç sanatçı giderek daha keskin kontrastlar kullanmaya, figürleri daha katı bir şekilde resmetmeye ve arka plandaki detayları sadeleştirmeye başlar. Bu tabloda, kimliği bilinmeyen bir din adamı sade bir arka planda, kare biçimli takkesi (biretta), kitabı ve siyah cübbesiyle resmedilmiştir. Mermer çıkıntının üzerinden dışarı taşan kitap, izleyiciye doğru uzanıyormuş gibi resmedilerek ustaca bir illüzyon yaratılmış.

Portre sanatındaki yükselişi

Moroni'nin 1550-1570 yılları arasındaki dönemi, portre ressamı olarak en parlak ve verimli çağıdır. Bergamo ve çevresindeki aristokrasi, tüccarlar ve din adamları arasında büyük bir üne kavuşmuş ve portre sanatındaki benzersiz ustalığını kanıtlamıştır. Bu dönemdeki eserleri, yalnızca üstün teknik becerisiyle değil, aynı zamanda derin psikolojik anlayışı ve insancıl yaklaşımıyla da dikkat çekmiştir. 1554'te ustası Alessandro Moretto'nun vefatının ardından Brescia'dan ayrılarak Bergamo'ya yerleşti; bu karar, kariyerinde bir dönüm noktası oldu. Bergamo'nun soylu aileleri ve varlıklı tüccarları, Moroni'nin sıra dışı yeteneğini hızla fark ederek, portrelerini yaptırmak için adeta bir yarışa girdi. Böylece Moroni, bir ressam olmanın ötesine geçerek, bölgesinin sosyal yapısının önemli bir belgeselcisi haline geldi.

  • Portrait of the Sculptor Alessandro Vittoria, 1552
  • Moroni, dini resimler yapmış olsa da o dönemde İtalya'da portre konusunda uzmanlaşmış az sayıda sanatçıdan biriydi. Dönemin ünlü ressamlarından Tiziano Vecellio (Titian), Moroni'nin eserlerini doğal ve gerçekçi bulmuş ve Konsil için Venedik'ten Bergamo'ya giden yetkililere portrelerini yaptırmalarını önermişti. Bu sayede, toplantıların yapılacağı odaları dekore etmek için görevlendirilen heykeltıraş Alessandro Vittoria ile tanışmış ve onun portresini yapmıştır. Rönesans sanatçıları genellikle el işçiliğini gizlerken, Moroni'nin portresinde Vittoria mesleki kıyafetleriyle izleyiciye bakmaktadır.

  • Portrait of Bartolomeo Bonghi, 1553.
  • Bergamo'dan önemli bir aileye mensup olan Bartolomeo Bonghi'yi tasvir eden bu tuval, Moroni'nin en iyi portrelerinden biri olarak kabul edilir. Üç çeyrek görünümünde, bir sandalyeye oturmuş ve gözlerini doğrudan izleyiciye çeviren hukuk bilgini Bonghi, profesör kıyafeti, üçgen şapkası ve 1553'te yazarı tarafından kendisine ithaf edilen Roma medeni hukuku kitabını tutarken tasvir edilmiştir. Açık pencere aracılığıyla, Bergamo şehrinin en tanınabilir simgelerinden biri olan belediye binasının kulesi görünmektedir.
  • A Knight with his Jousting Helmet, 1554-8.
  • Moroni, portrelerinde yalnızca kişilerin dış görünüşlerini değil, aynı zamanda duygusal derinliklerini ve toplumsal statülerini de başarıyla aktarır. Döneminin diğer ressamlarının aksine, idealize edilmiş betimlemelerden kaçınarak modellerini oldukları gibi, gerçekçi bir şekilde yansıtmaya özen gösterir. Albani ailesinin bir üyesi olan Faustino Avogadro’yu, tüm ihtişamını sergileyen askeri kıyafetleriyle resmederken, sakatlığı nedeniyle ayak bileğinden dizine kadar uzanan bir aparatı da eklemeyi ihmal etmemiştir.

Yeni bir başlangıç

1560’lı yıllarda, Bergamo’daki siyasi ve sosyal dengelerin değişmesiyle Moroni’nin kariyeri bir anda sert bir düşüşe geçti. Moroni’nin en güçlü destekçilerinden Albani ailesi, çeşitli suçlarla ilişkilendirildiği için şehirden sürgün edildi. Dahası, yerel kilise otoriteleri, Karşı Reform etkisiyle sanat eserlerinde daha muhafazakâr ve dini açıdan katı bir yaklaşım benimsedi. Moroni, yeni kültürel iklime uyum sağlamaya çalışırken, askerler, tüccarlar, terziler ve sıradan köylülerin resimlerini yaparak geçimini sağladı. Tüm bu olumsuzluklar, onu doğduğu yer olan Albino’ya dönmeye zorladı. Ancak bu dönemde kendine yeni bir yaşam kurmayı başardı; toprak satın aldı, yerel hayır kurumlarına katıldı ve nihayet 1571’de Albino’da önemli bir konuma geldi.

1570’lerin başında eski hamisi Giovanni Gerolamo Albani kardinal olarak Bergamo’ya dönünce, Moroni’yi yeniden işe aldı. 1575’te, Karşı Reform’un önde gelen isimlerinden Kardinal Carlo Borromeo, Moroni’nin resimlerinden övgüyle bahsederek onun itibarını hızla yükseltti. Ancak Moroni, bu geç gelen itibarın tadını fazla uzun süre çıkaramadı ve 5 Şubat 1578’de hayatını kaybetti. Ölümünden sonra, Venedik resim okulunun gölgesinde kalan eserleri bir süre unutuldu. Ancak, 19. yüzyılda özellikle İngiliz koleksiyoncuları ve sanat tarihçileri sayesinde yeniden keşfedilen Moroni portreleri, günümüzde dünyanın önde gelen müzelerinde sergilenmekte ve 16. yüzyıl İtalyan resminin en değerli örnekleri arasında kabul edilmektedir.

  • The Tailor, 1565-70.
  • Bir Terzinin Portresi 16. yüzyılın en önemli portre eserlerinden biri olup, Moroni'nin geç dönem çalışmalarındandır. Portredeki figür, şık bir şekilde giyinmiş olmasına rağmen, bir terzi değil, kumaş satan bir tüccar olarak tasvir edilmiştir. Çünkü kumaş kesme eylemi, onu bir "pannine" (yün kumaş satıcısı) olarak tanımlar. Kaliteli kumaşlar Rönesans'ta oldukça değerliydi ve bu kişi, soylu olmasa da ekonomik olarak rahat bir yaşam sürüyordu. Moroni, Rönesans portre sanatında alışılmadık bir yaklaşım sergileyerek, soylular yerine burjuvazinin varlıklı üyelerini resmederek toplumun farklı kesimlerini sanatına yansıtmıştır.

*Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.