Iced Earth efsanesi Matt Barlow: İstanbul konseri öncesi özel açıklamalar

16 EKİM 2025 , PERŞEMBE 08:00

Matt Barlow: Şarkıları seslendirirken şarkıların hikâyesini de anlamak zorundayız

Şüphesiz ki Matt Barlow, metal dünyasının en özel vokallerinden biri. Iced Earth’te imza attığı albümlerle metal tarihinde önemli işlere adını yazdırmış olan Barlow, 11 Ekim gecesi Beşiktaş’ta IF Performance’ta grubu Ashes of Ares’le sahne alacak. Başarılı solist, Iced Earth’ün kült albümü The Dark Saga’nın 30. yılı şerefine bu albümden şarkıları seslendirecek. Aynı zamanda grubunun son albümü New Messiahs’tan şarkıları da İstanbullu metalseverlere sunacak. Hal böyleyken Barlow’la tarihi geriye saralım dedik. Hem Iced Earth’ü hem de The Dark Saga’yı konuştuk.

Ashes of Ares’in yeni albümü çıktı. Albüme gelen reaksiyonlar seni mutlu etti mi?

Albüm çıkalı çok uzun zaman olmadı ama insanların reaksiyonları gayet güzel, mutluluk verici diyebilirim. New Messiahs albümüyle gurur duyuyorum.

Son albümünüz New Messiahs’ta bir de Elton John cover’ı var. Onun “And the House Fell Down” şarkısını yeniden yorumladınız.

Elton John’a saygı duruşunda bulunmak istedik.

Sir Elton’a bir saygı duruşunda bulunmak istedik. Onun çok fazla hit şarkısı olduğu için hangisini seçeceğimize karar veremedik. Bu konuda kararsızken, karım en sevdiği Elton John şarkılarından biri olduğu için bu şarkıyı önerdi, biz de bunu seçtik. “And the House Fell Down”, Elton John’un diğer şarkılarına nazaran daha az bilindiği için yeniden yorumlamak adına mükemmel bir seçim olduğunu düşündük. Ve bu seçimle de bazı yönlerden konfor alanımızın dışına çıkabildik. Sonuçtan gayet memnun olduk diyebilirim.

Matt, The Dark Saga’nın konseptinin Spawn karakteri üzerine kurulu olduğunu duyduğun ilk anı hatırlıyor musun? Bu fikir sende nasıl bir etki bıraktı?

Her şeyden önce, o dönem harika bir dönemdi. Spawn’a dayalı bir konsept üzerinden müzik yapmak ise heyecan vericiydi. Albümü yazmak, stüdyo süreci ve o döneme dair yaşanan pek çok şey hâlen zihnimde; o günleri keyifle anıyorum.

O albümde “I Died for You” ve “A Question of Heaven” gibi parçalar hem lirik hem de vokal performansı olarak çok yoğun duygular barındırıyor. Bu şarkıları kaydederken hangi ruh hâlindeydin?

Evet, o şarkıları okurken önceliğim hikâyeye ve karakterlere hakkını vermekti; o duyguyu insanlara hissettirmek istiyordum. Sanki şarkıları hikâyeyi canlandırıyormuş gibi söylemek istedim. Kafamda hep bu fikir vardı; bu da ruh hâlime ve vokalime yansıdı.

Pek çok hayran, bu albümdeki vokal tonunun önceki işlerine göre daha dramatik ve melankolik olduğunu söylüyor. Bu, bilinçli bir tercih miydi?

Kesinlikle bilinçli bir tercihti, dostum. Bir konsept üzerinde çalışıyorduk ve hikâyenin atmosferini ve duygusunu yakalamak için bunun gerekli olduğunu düşündük. Bu duyguyu müzikle insanların da hissetmesini amaçladık. Ve bence bunu da başardık.

Canlı performanslarımızda binlerce insanın eşliğinde bu şarkıları icra etmek tarifsiz bir duyguydu.

Albüm yayımlandığında hayranlardan ve eleştirmenlerden gelen ilk tepkiler nasıldı? O günleri bugün nasıl hatırlıyorsun?

İnsanların tepkisi şaşırtıcı derecede iyiydi. Konserlerimizde hit şarkılara imza attığımızı anladık. Fanlar tüm şarkıları ezberlemişti ve gitar bölümlerini de söylüyorlardı. Canlı performanslarımızda binlerce insanın eşliğinde bu şarkıları icra etmek tarifsiz bir duyguydu. Bu albümün tanıtım turnesi muhteşemdi; dinleyicilerin şarkılara tepkisi kusursuzdu, enerjileri bambaşkaydı. Üzerinden kaç sene geçerse geçsin, bunu unutmam mümkün değil.