İnsan ve "Herkes"

José Ortega y Gasset, düşünür ve filozoftur.
José Ortega y Gasset, düşünür ve filozoftur.

José Ortega y Gasset, 1883 yılında İspanya'nın Madrid şehrinde dünyaya geldi. Hayatını felsefeye adayan düşünür, Madrid ve Alman üniversitelerinde okudu. 1910'da Madrid'e dönerek metafizik profesörü oldu. Çeşitli dergiler çıkararak İspanya'da kültür ve edebiyatı yeniden canlandırma hareketine önemli katkılarda bulundu. İç savaşın çıkmasıyla İspanya'dan ayrılan Gasset, önce Fransa'da, sonra Arjantin'de yaşadı. İnsan ve "Herkes" isimli kitabı, 1957 yılında ölümünden sonra yayınlandı. Yazarın son eseri olarak bilinden kitap, düşünürün İspanya’ya geri dönmesiyle kurduğu "İnsan Bilimleri Enstitüsü"nde verdiği seminerlerin metinlerinin kitaplaştırılmak üzere yeniden kaleme alınmasıyla oluştu.

"Yaşamımızı sahiplenip üstlendikçe bir şeyi fark ederiz: Biz yaşama geldiğimizde diğerleri gitmişlerdir, kökten yaşamımızı… Yalnız başımıza yaşamak zorundayızdır ve ancak yalnızlığımızda kendi gerçeğimize ulaşırız."

İnsan ve herkes, makalelerden toplanan yazarın son kitabı.
İnsan ve herkes, makalelerden toplanan yazarın son kitabı.

"Yaşamımız olan o çaresiz kökten yalnızlığın dibinden hep bir o kadar kökten eşlik arayışıyla çıkarız. Yaşamı bizimkiyle bir potada eriyecek, girift olacak kişiyi ararız. Bunun için en değişik girişimlerde bulunuruz. Bir tanesi dostluktur. Ama en yücesi aşk dediğimiz şeydir. Gerçek aşk iki yalnızlığı değiş tokuş etme çabasından başka bir şey değildir."

"Evrenin tüm öbür kendiliklerin farklı olarak, insan, kaplanın kaplanlığından, balığın balıklığından emin olduğu gibi, gerçekten insan olduğundan asla emin olamaz."

Düşünmek için yaşıyor değiliz, tersine, düşünmemiz yaşamayı başarabilmek içindir.

"İnsan hep uçurumların arasında yürür; istese de istemese de, en sahici zorunluluğu dengesini korumaktır."

"Fikirler dünyanın hiçbir yerinde bulunmamak gibi pek tuhaf bir konuma sahiptirler, her yerin dışındadırlar; biz simgesel olarak onlara kafamızın içinde barınak tanırız, tıpkı Homeros’un Yunanlıları’nın onları yüreğe, Homeros öncesi insanların da diyaframa ya da karaciğere yerleştirdikleri gibi. Fikirlere reva gördüğümüz tüm bu simgesel konut değişikliklerinin ortak yanı, hep bir iç organa yerleştirilmeleridir; bir iç organa, yani her ne kadar bedenin içi salt görece bir içerisi ise de, yine de bedenin en derinine yakıştırılmışlardır."