Kadınlar için bilinçli yaşlanma rehberi: Testler, taramalar, öneriler

Anneler ölmesin...
Anneler ölmesin...

Seneler geçtikçe ‘Kadınlık çiledir’ algısı değişiyor. Uzmanlar, entelektüel ve okuma düzeyinin gelişmesiyle birlikte, kadınlarda da ‘Yaş al ama yaşlanma’ sloganının yerleştiğini söylüyor.

Çocuk doğuran ve büyüten kadın, çocuğa ilk eğitimi veren kadın, tarlada çalışan kadın, şehirlerde çalışan kadın, ev işlerini yapan kadın, yemek yapan kadın, bakımlı olmak zorunda olan kadın, evin tasarrufunu sağlayan kadın... Kadınları anlatmaya ne kelimeler yeter ne de sayfalar.

Kadınları anlatmaya ne kelimeler yeter ne de sayfalar.
Kadınları anlatmaya ne kelimeler yeter ne de sayfalar.

Annelik ve kadınlık adına yazılan tüm yazılarda, kadının “çilekeş” olduğu söylenir. Ancak son dönemlerde bu algı tamamen değişiyor. Kadınların entelektüel düzeyleri yükseldikçe, “çile” ve “hüzün” yerini “mutluluk” ve “bilinçliliğe” bırakıyor.

Sağlık Bakanlığı ve Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin ortak çalışmalarıyla kadının bilinen çilekeşlik algısı değişiyor. Hatta Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, kadın hastalıkları, doğum uzmanları ve ebelerin çalışmaları sonucunda, 1990’larda yüz binde 150 olan anne ölümleri, yüz binde 15’lere kadar indirildi. Türkiye, bu sayede ‘dünyada anne ölümlerini en hızlı azaltan ülke’ olarak ödüle layık görüldü.

Dünyada anne ölümlerini en hızlı azaltan ülke, Türkiye.
Dünyada anne ölümlerini en hızlı azaltan ülke, Türkiye.

Bu bağlamda artık kadınlarımız ölmüyor, aksine daha bilinçli yaşıyor ve daha bilinçli yaşlanıyor. Hep yabancı yaşlı turistlerin ülkemizdeki gezilerini gördükçe özenirdik şimdi sıra bizim Türk kadınlarının dünyayı fethetmesinde. Kadının bilinçli yaşlanması için ülkemizde pek çok çalışma yapılıyor. Birçok ilimizde “bilinçli yaşlanma” merkezleri kuruluyor. Burada hedef, özellikle anne oldukları için kadınlar. Çünkü kadınlar bilinçli yaşlanırsa, yaşlanırken sadece yaş alıp sağlık kazanırsa gelecek nesiller de aynı şekilde hayatlarına devam eder…

Bilinçli yaşlanmak çok önemli

14. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde görüşüne başvurduğumuz Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ateş Karateke, kadınlarda ortalama yaşam süresinin 79,4 yıl olduğuna dikkat çekerek, “Yaşlanmak ama bilinçli yaşlanmak çok önemli. Artık “Kadın olmak çile” algısı toplumumuzdaki okuma ve entelektüel seviye arttıkça değişiyor. Bunun için ilk şart ise sigarasız yaşam ve obezitenin olmaması. Bilinçli yaşlanmak için kadınlarımızın belirli bir fiziksel aktiviteyle de uğraşması çok önemli. Böyle bir konseptte yaş alırsak, yaşam kalitemiz de mükemmel seviyelere gelir.” diyor.

Genetik taramayla riskleri önle

Bilinçli yaşlanabilmek için kadınların kendi risklerini bilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Karateke, “Yapılan birçok genetik tarama testleri var. Bunları uygulayarak risk oluşmadan olumsuzluklar önlenebilir. Bizim önceliğimiz anne ölümlerini de en alt seviyelere indirip hiç gerçekleşmemesini sağlamak. Bunun için de iyi bir sistem, iyi yetişmiş hekim, hemşire gerekiyor. Ülkemiz bu anlama çok başarılı.” şeklinde konuşuyor.

Kadınların yaşlanma korkusunu yenmek için estetik cerrahilere başvurduğunu söylediğimiz Prof. Dr. Ateş Karateke, “Önceliğimiz görüntü değil. Organlarımızın iyi yaşlanması, organlarımızın fonksiyonlarının doğru çalışıyor olması, damar sistemimizin sağlıklı olması gerekiyor. Sigara, kötü beslenme, egzersiz yapmamak sağlıksız yaşlanmaya neden oluyor. Bunun yanında gebelik dönemlerinde aşırı kilo alımı da bilinçsiz yaşlanmaya sebep…” diye görüş veriyor.

Anneler ölmesin

Bilinçli yaşlanmanın önündeki engellerden birinin de anne ölümleri olduğuna değinen Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, “Anne ölümlerinin%42’si önlenebilir nedenlerden kaynaklanmaktadır.35 yaş üstü gebelikler,sezaryen ile doğum, sık gebelikler, beşten fazla gebeliğin olması, önceden kalp damar hastalıklarının, kansızlığın ve tansiyon yüksekliğinin olması anne ölümlerine neden olabiliyor. Bizler bu nedenlerin azaltılması için çalışıyoruz.” diyen Cansun Demir, anne ölümlerini azaltmak için “kanama ekipleri” kurduk. Bu yöndeki çalışmalarımız devam ediyor.” yorumunu yapıyor.

  • Her anlamda kontrol
  • Günümüzde ölümcül hastalıkların tedavisi bile mümkün. Ancak bunun için erken tanı şart. Erken tanıya giden yol ise, yaşamsal önem taşıyan testler.

  • Kansere erken teşhis: 2. Uluslararası İstanbul Meme Kanseri Konferansı’nda konuşan Prof.Dr. Cihan Uras, “Türkiye’de kanser tanısı konan her 4 kadından birisinin kanseri memeden kaynaklanıyor.Türkiye’de meme kanseri görülme sıklığı Avrupa ve Amerika’dakine göre bariz olarak daha düşük. Meme kanserine bağlı ölüm oranları 20 yıl öncesine göre çok azaldı. Meme kanserine bağlı ölüm oranlarını azaltan en önemli nedenlerden bir tanesi meme kanseri ile ilgilenen birçok branşın bir arada ahenk içerisinde takım çalışması” diyor. Ayrıca kadınların 20 yaşından sonra kendi muayenesini yapması, mamografi gibi testler hayat kurtarıcı ve bilinçli yaşlanma noktasında önemli. 37. Radyoloji Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Ayşenur Oktay da konuyla ilgili “Kadınlarla ilgili rahatsızlıklarda radyoloji teknikleri önemli. Mamografi dışında ultrasonografi, manyetik rezonans gibi yöntemler çok faydalı. Kadınlarımızın sağlığına katkı yapmak için radyologlar da destek veriyor çünkü onların sağlığı bizlerin geleceği” diyor.
  • Hayatı kadrajın ardında yaşamak yerine neden kadrajın kendisi olmayalım ki?
  • Tonometre: Glokom, halk arasındaki adıyla ‘göz tansiyonu’, yaptığı sinir hasarı ile körlüğe neden olabilen bir göz hastalığı. Körlük riskine karşı glokomun rutin muayenelerine en geç 40 yaşında başlanmalı. Göz içi basıncında genel adı tonometre olan cihazlara başvuruluyor.
  • Efor: 40 yaşını geçmiş her kadın senede bir kez kardiyolojik check- up’tan geçmeli. Yaklaşık 10 dakika süren efor testi sırasında kalp ve kalp kapaklarının durumu ile işleyişi hakkında bilgi veren EKG sürekli izleniyor, belirli aralıklarla damar basıncı ölçülüyor.
  • Smear ile rahim ağzı kanserine son: Bu test sayesinde jinekolojik kanserler arasında 2. sırada yer alan rahim ağzı kanseri, çok erken safhada teşhis edilebiliyor.
  • Hiç bir şey için geç değil...
  • Cilt muayenesi: Her yıl düzenli olarak dermatoloji uzmanının kapısını çalmak da, sağlık için yaptırılması gereken testlerin bir parçası.
  • Kan tahlili: Düzenli olarak yaptırılan kan tahlilleri, genel sağlık durumu hakkında bilgi veriyor. Herhangi bir yakınma olmasa da, kişilerin 35 yaşından itibaren 2 yılda bir kan tahlili yaptırmasında yarar var.
  • Kemik ölçümü: Menopoz ile kendini gösteren kemik kırılmaları riski, osteoporoz tanısı ile konuyor. Erken teşhis sayesinde, ileri yaşlarda ciddi ve yaşamsal problemlere yol açan kırıkların oluşması önlenebiliyor.
  • Tükürük testi: Diş ve diş eti hastalıkları, dünyada ve Türkiye’de önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Dişlerde ciddi bir sorunla karşılaşmamak için her yıl düzenli olarak diş hekimi ziyaret edilmeli.
  • Kolonoskopi: 50 yaşından sonra 2 ila 5 yılda bir düzenli olarak kolonoskopi yönteminden yararlanılmalı. Kolonoskopiyle kalın bağırsağın tümü incelenebiliyor. Bununla kolon kanseri erken teşhis edilebilir.

*Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım