Kahve kokulu rengarenk bir kasaba: Salento
Kolombiya’nın batısındaki Quindio bölgesinde bir kasaba Salento. Kahve bahçelerinin arasındaki bu kasaba, kolonyal mimariye sahip rengârenk sokakları ve eşsiz doğal güzelliğiyle dünyanın ilgisini çekiyor.
Dünyanın en güzel kasabaları arasında gösterilen yemyeşil dağlarla çevrili Salento’nun inişli çıkışlı sokakları meraklı ziyaretçileri sık sık durdurup "Bir kasaba nasıl bu kadar renkli ve nasıl bu kadar güzel bir doğanın içinde olabilir?" sorusunu sorduruyor adeta.
Genellikle beyaz ancak kapı ve pencere çerçeveleri parlak renklerle süslenmiş evleriyle Salento, 1842’de kurulmuş ve su anda kasabada 7 bin kişi yaşıyor. Kasaba merkezindeki Calle Real adlı sokakta geleneksel bahareque mimarisiyle inşa edilmiş iki katlı evler dikkat çekiyor. Bambudan yapılan evler gökkuşağının renklerini taşıyor.
Salento’da dalından kahve içmek
Ülkenin kahve bölgesinde bulunan Salento’da ziyaretçiler için en önemli etkinlik elbette kahve bahçeleri arasında bir gezintiye çıkmak. Yerel kahve üreticileri tarafından organize edilen turlarla kahvenin dalından fincana kadar uzanan hikayesi uygulamalı olarak anlatılıyor. Turun sonunda ülkedeki kahve kültürü, tarihi ve gündelik hayata etkilerini dinlerken, biraz sonra tadına bakacağınız kahvenin kokusu etrafı sarıyor. Bu turlar ziyaretçilere adeta dalından kahve içme hissi veriyor.
Palmiyelerle dolu Cocora Vadisi
Salento yalnızca kahvesiyle anılmıyor. Kasaba meydanında bekleyen jeeplerle 20 dakikalık eğlenceli bir arazi yolculuğu sonrası Los Nevados Ulusal Parkı’na varılıyor. And Dağları’nın eteklerine uzanan kahve bahçelerinin arasında yürürken bir anda karşınıza dünyanın en yüksek palmiye ağaçları çıkıyor.
Cocora Vadisi’ndeki quindio palmiye ağaçlarının boyları 70 metreye kadar uzanıyor.
Vadinin eşsiz güzelliğini keşfetmek için yağmur ormanında yapılacak doğa yürüyüşü elzem. Yeşilliklerin arasına saklanmış şelalelere kulak verdikten ve bazen de derme çatma tahta köprülerden dikkatli adımlarla geçtikten sonra biraz dinlenmek üzere Acaime’deki Finca La Montaña’ya ulaşılıyor. Burada ziyaretçilere Kolombiya’nın geleneksel peynirli sıcak çikolatası ikram ediliyor. Ziyaretçiler yorgun argın ancak mutlu bir şekilde kahvelerini yudumlarken vadide bulunan 6 farklı türdeki sinekkuşlarını şaşkınlıkla seyre dalıyor. Herkes ellerinde telefonları ya da fotoğraf makineleriyle yavaş çekimde sinekkuşlarının kanat çırpışlarındaki mucizeyi yakalamaya çalışıyor. Bir taraftan da etrafta rengarenk kelebekler uçuşuyor. Verilen aradan sonra tırmanış devam ediyor ve bir anda tüm güzelliğiyle Cocora Vadisi ayaklarınızın altına seriliyor. Palmiye ağaçlarının rüzgârda dansı, büyük bir hayranlık ve şaşkınlık içinde manzarayı seyre zorluyor.
Kasaguadua doğa koruma alanı
Salento’dan yarım saatlik bir yürüyüş sonrasında tropikal And Dağları’nın sisli ormanlarına giriliyor. Kahve bahçeleri arasından tropikal bir cennete açılan kapı gibi Kasaguadua. Bölgenin ekosistemindeki bozulmayı önlemek için de bu 14 hektarlık alan koruma altına alınmış. Gün içerisinde özel rehberler eşliğinde doğa yürüyüşleri düzenleniyor. Kasaguadua’da doğayla iç içe bir gece geçirmek de mümkün. Burası özel bir mülkiyet olduğundan bambudan yapılmış evlerde konaklayabilirsiniz. Guadua bir çeşit bambu. Kasaguadua ise "Bambu Ev" anlamına geliyor.
Salento’dan dünyaya yayılan kahve kokusu
Kolombiya ürettiği kahvenin %80’ini ihraç ediyor. Salento’daki yerel kahve üreticileri de yurtdışına epeyi kahve çekirdeği gönderiyor. Kim bilir belki de farkında olmadan dünyanın herhangi bir köşesindeki evinizde, Cocora Vadisi’nden esen rüzgârların dokunduğu Salento’daki bahçelerde yetişen kahvenizi yudumluyorsunuzdur.