Kayseri’de UNESCO listesine giren tarihi ve doğa harikaları öne çıkıyor
Kadim kent Kayseri’nin tarihi milattan öncesine dayanıyor. Kayseri’de bilinen en eski yerleşim M.Ö. 11 ve 7. yüzyıllarda, Erciyes’in eteğinde kurulan Mazaka şehri. M.Ö. 6 ve 5. yüzyıllarda bu bölge, Med ve Perslerin egemenliğine girmiştir. M.Ö. 280 yıllarında kurulan Bağımsız Kapadokya Krallığı'nın başkenti olan Mazaka, bu dönemde 400 bin nüfuslu büyük bir şehirdir. Bu köklü geçmişiyle Türkiye’nin tarihi yapılar bakımından en zengin ve korunmuş yerleşim yerlerinden biri Kayseri. Antik çağdan beri ticaret yollarının kesişme noktası olmasından dolayı Kayseri’de kültürel doku da oldukça zengin. Kayseri’de bulunan ve Türkiye’nin en büyük meydanı olan Cumhuriyet Meydanı’nda Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait birbirinden güzel eserlere tanık olabilirsiniz.
Kültepe Kaniş Karum
Kültepe Kaniş Karum, altı bin yıllık geçmişe sahip, Kayseri’nin önemli bir tarih mirası ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmeye hak kazanan bir ören yeri. Kayseri'nin Kuzey-doğusunda Kayseri-Sivas karayolunun yirminci kilometresinde Karahüyük Mahallesi sınırları içende yer alıyor. Kültepe'de yapılan kazılar sonucunda bol miktarda çivi yazılı tabletler, seramik buluntular, mimari kalıntılar gün yüzüne çıkarıldı. Anadolu'nun ilk yazılı vesikaları Kültepe Kaniş Karum’da bulundu. Asurlu tüccarlara ait Kültepe tabletleri denilen vesikalar, eski Asur lehçesi ve çivi yazısı ile yazılmış. Ayrıca Höyükte yapılan kazılarda geniş binalar, tek vücutlu fakat çok başlı idoller, çıplak heykeller ve özellikle boyalı seramiği, Kültepe'nin Eski Bronz Çağı’nda Anadolu'nun en önemli şehirlerinden olduğunu gösteriyor. Dünyaca tanınmış bu açık hava müzesinde, sonuçları büyük bir merakla beklenen, kazılar hâlen sürüyor. Keza 7 buçuk milyon yıllık doğa geçmişi bulunan Kayseri’nin altı da üstü de tarih ile bezeli.
Bu anlamda Kayseri, açık hava müzesi niteliğinde, zenginliklerle dolu bir şehir. Kocasinan ilçesi Yamula Barajı çevresinde bulunan eski Taşhan, Çevril, Emmiler ve Hırkaköy bölgelerinde 2018 yılı Eylül ayında başlayan kazı çalışmaları devam ederken, Kazılarda tüm dünyanın ilgisini çeken 7 buçuk milyon yıl öncesine ait fil, zürafa, gergedan, boynuzlugiller, kaplumbağa gibi hayvan fosillerine ulaşılması insanlık tarihe ışık tutacak. Bu kapsamda Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz yıl temeli atılan ve dünyada eşi benzeri bulunmayan 7.5 milyon yıllık fosillerin sergileneceği Paleontoloji Müzesi ile Millet Kıraathanesi projesinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.
Koramaz Vadisi
Doğudan batıya doğru kıvrılan, 12 kilometre uzunluğunda, etrafında Ağırnas, Turan, Vekse ve Bağpınar yerleşim bölgelerini kapsayan, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Koramaz Vadisi, doğa ve tarih severlerin mutlaka uğraması gereken yerlerden. Vadi, onlarca ağaç ve yüzlerce bitki türü ile âdeta bir doğal yaşam müzesi. Binlerce yıllık geçmişinde pek çok medeniyete ev sahipliği yapan vadi, Büyükşehir Belediyesi tarafından turizme kazandırıldıktan sonra yoğun bir ilgi görüyor.
Kayseri’ye yolunuz düşmüşken mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri de Yahyalı ilçesinde bulunan dünyanın en yüksek ikinci şelalesi olma özelliğine sahip Kapuzbaşı Şelalesi. Doğa harikası Kapuzbaşı Şelalesi, görenleri her seferinde kendine hayran bırakıyor.
Beş tane büyük, iki tane küçük olmak üzere yedi takım şelalesinin bulunduğu bölge, suyun yüksekten dökülürken çıkardığı ses ve oluşturduğu serinliğin yanında sunduğu görsel şölen ile âdeta cennetten bir köşe.
*Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.