Pembe şehir: Jaipur

Hintçede şehir anlamına gelen “pur” kelimesi kurucusunun ismiyle birleşir ve “Jai’nin şehri” anlamı kazanır. Eski yerleşim yeri, Jaipur’un 11 km. kadar kuzeydoğusunda yer alan Amber Kalesi’dir. Krallığın genişlemesi ve zenginleşmesi sonrası artan nüfus ve yaşanan su sıkıntısı dolayısıyla yeni bir başkent arayışına girişilir ve 1727 yılında Jaipur’un inşasına başlanır.

Kuzey Afrika’nın belli bir planlama ile yapılmış ilk şehri olma özelliğine sahip olan Jaipur’da yapıların simetrisi de ciddi bir biçimde göze çarpar.

Günümüzde kadim Jaipur kenti pembeye boyanmış bir durumdadır. Bunun sebebi de krallığın sonraki liderlerinden olan Maharaja Ram Singh’in, daha sonra Kral VII. Edward olacak olan Galler Prensi’nin 1876 yılında yapacağı ziyaret için, Hint kültüründe misafirperverliğin bir sembolü olan pembe renge boyamasını emretmesi dolayısıyladır. Günümüzde Pembe Şehir olarak anılan bu yerin mevcut pembe durumu kanunlarla koruma altındadır.

Şehir Sarayı kadim kentin tam da merkezinde yer alır. Yapımına II. Jai Singh tarafından başlanan saray binası, benzer diğer örneklerinde de görüldüğü üzere sonraki krallar tarafından yapılan eklemelerle büyür ve bir kompleks hüviyeti kazanır.

• Şehir Sarayı’nın hemen bitişiğinde olan ve UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Jantar Mantar ise on dokuz mimari astronomik alet koleksiyonundan meydana gelen muhteşem bir rasathanedir.

Sanskritçe hesaplama aleti anlamına gelen Jantar Mantar’ın inşasına 1728 yılında, astronomiye en az şehir planlaması ve savaş sanatına düşkün olduğu kadar ilgi duyan II. Jai Singh tarafından başlanır. Bu yapının inşasına girişmeden önce başka ülkelere araştırmacı da göndererek bilgi toplayan II. Jai Singh, Jantar Mantar da dahil Hindistan’ın çeşitli farklı yerlerinde toplamda 5 rasathane kurar.1901 yılında restore edilen Jantar Mantar ise bunların en büyüğü ve en iyi muhafaza edilmişidir.

Jaipur şehrinin simgesi durumunda olan yer ise hiç şüphesiz Hawa Mahal’dir.

Maharaja Sawai Pratap Singh tarafından 1799 yılında inşa edilen Hawa Mahal’in inşa sebebi ise kraliyet ailesine mensup hanımların gündelik hayatı ve şehirde olan biteni seyretmelerini sağlamak içindir. Sahip olduğu mimari estetik ve incelikle gerçekten de büyüleyici güzelliktedir. Jaipur’a kadar gelmişken Jaipur’un 11 km. kuzeydoğusunda yer alan eski şehre gitmemek büyük bir hata olur. Orada bulunan gerek Amber Kalesi gerek Jaigarh Kalesi gerekse de daha da küçük olan Nahargarh Kalesi kesinlikle görülmeye değer eserler. Ayrıca Mansarovar Gölü’nün tam ortasında yer alan ve su sarayı anlamına gelen Jal Mahal da bir diğer önemli nokta.

Burada yapılabilecek en muhteşem deneyim de onlarca sayısı, Hindistan’a özgü renk ve kumaşlarla dekore edilmiş, tepesinde bakıcısıyla geçen devasa fillere binmek olacaktır. Üstelik Hindistan’ın pek çok noktasında olduğu gibi burası da fotoğrafçılar için inanılmaz güzel kareleri bünyesinde barındırıyor. Jaipur gerçekten de görülmeye değer çok güzel bir yer. Yolunuzun bu tarihin içinde devam etmesi dileğiyle…