Ragib Narin: Yaşamdan kesitler olmazsa müzik olmaz
Annesi Arap, babası Türk olan Hatay, Antakyadoğumlu Ragıb Narin, 2013 yılında ilk olarakFacebook’a yüklediği ve kendi bestelerini gitarıylaseslendirdiği amatör videolarla tanınmaya başladı.Kendi söz ve müziğini yaptığı şarkıları ile kısa süredeon binlerce beğeni almaya başlayan ve Hatay dışındada bir hayran kitlesi oluşan Ragıb Narin, 2019 yılınınTemmuz ayında yayınladığı Sevda Çiçeği ile sesinidaha geniş kitlelere duyurdu. Sevda Çiçeği müzikkanalları ve radyolarda da dinleyici ile buluşurken,klip kısa süre içinde 2 milyonu aşkın izlenme oranınaulaştı.
24 yaşına sığdırdığı 100’e yakın bestesinden,dünyanın Koronavirüs nedeniyle evlere kapandığıkarantina döneminde, "kendi yaşanmışlıklarımdanyola çıkarak yazdım" dediği Menekşem’i Kasım ayındadinleyici ile buluşturan Ragıb Narin ile gezdiği ülkeleri,müzikal yolculuğunu Skyroad okurları için konuştuk.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Nasıl bir ailede büyüdünüz?
1996 Hatay Antakya doğumluyum. Eski profesyonel futbolcuyum. Şu an ise ailemin uluslararası ticaret yapan şirketinde ticaret ile uğraşıyorum. Farklı kültürleri içinde barındıran bir ailede büyüdüm. Baba tarafı Türk, anne tarafı Arap olan bir aile, bu nedenle evde hem Arapça hem de Türkçe konuşuluyordu, bu da Arapçayı ana dilimiz gibi öğrenmemize neden oldu. Arapça ile beraber İngilizce ve başlangıç seviyesinde İspanyolca da biliyorum.
Geçmişinizde profesyonel olarak futbol oynadınız. Peki müzikle ilgili ilk hayalleriniz ne zaman başladı? Profesyonel bir şarkıcı olmaya nasıl karar verdiniz?
Müzikle ilgili hayallerim ilkokulda müzik hocamın beni okullararası müzik yarışmalarında sahneye çıkarması ile başladı. Küçük yaşlardan beri hep müzik kanallarını açıp tüm şarkıları ezberler ve klipteki kişi benmişim gibi gözlerimi kapatıp hayaller kurardım. Profesyonel olarak müzik yapmaya karar vermem ise futbolu bıraktıktan sonra hayatta yeni bir yola koyulmam gerektiğini düşünmem ile başladı.
24 yaşına 35 ülke seyahati sığdırmışsınız. Sizi en çok etkileyen ülkeler hangileri? Neden?
Beni en çok etkileyen ülkelerin basında Hindistan geliyor. Nedeni ise gerçekten kendinizi başka bir dünyanın içinde hissetmenize neden olması. Ülkedeki hayatın akışı, zenginliğin en doruk noktası ile fakirliğin en zor hâlini bir arada görebiliyor olmanız ve her insanın birbirinden farklı inancı, giyinişi, kültürü ile karşınızda çok farklı bir mozaik olması. Beni en çok etkileyen bir diğer ülke ise İspanya, ülkeden ziyade Barcelona diyebilirim çünkü İspanya’da sadece orayı ziyaret ettim. Beni çok etkilemesinin nedeni ise tamamen ülkedeki insanlardan tutun, yaşam tarzlarına, eğlence kültürlerinden tutun şehir planlamasına kadar her bir detayın muazzam planlanmış olması. Hayallerimde Barcelona’da bir evimin olması da var. Yeşili ve doğayı seven bir insan olarak Singapur da beni çok etkilemişti. Arap dünyasından ise Lübnan’ın bende farklı bir yeri var. Denizi ve Arap olmalarına rağmen çeşitli kültürleri içerisinde barındırması çok ilgi çekici. Sanırım ben gezgin bir şarkıcıyım.
Birçok ülke gezdiniz. Türkiye dışında başka bir ülkede yaşamak isteseydiniz bu hangisi olurdu?
Bu ülke İspanya olurdu çünkü Barcelona hayranı bir insanım. Nedeni ise hem bizim Türk kültürüne yakın bulmam, hem de eğlenmesini bilen bir yaklaşıma sahip olmaları. Şehir düzeni, imkân bolluğu ve insanlarıyla bence çok samimi bir şehir. Ayrıca İspanyolcayı çok sevmem de sebeplerden biri.
Anne tarafından Arap köklere sahipsiniz. Hem Arap hem de Türk kültürleri ile büyümek size neler kattı?
Öncelikle iki kültür birbirine çok uzak sayılmaz bu yüzden hiç uyum sıkıntısı çekmedim. Ama her iki kültürde büyümenin birçok avantajı var. Daha çok yemek tarzı, daha çok dil, insan, ülke bunlar hep beni zenginleştiren farklılıklar. Hele ki müzik sever bir insansanız, küçük yaştan itibaren iki farklı müzik kültürü ile büyüyorsunuz. Özellikle Arap müzik kültürü çok zengin ve çeşitli, bu da bir müzisyen kulağı için büyük bir nimet. Her iki dili ana dil gibi konuşmakta önemli bir avantaj.
Biraz da mutfağa girelim. Antakya doğumlusunuz. Yemek pişirmekle aranız nasıl?
Aram çok iyidir, sadece Antakya değil Arap mutfağı ile de aram iyidir. Özellikle Malta’da yaşadığım süre zarfında evde 3 öğün yemeğimi kendim hazırlıyordum.
Sevda Çiçeği, Gecekondu, Mavi, Gel Diyemem ve Menekşem. Sizce bu şarkıların ortak noktası ne? Sizin için hikâyesi ile yeri farklı olan bir şarkı var mı?
Ortak noktaları hepsinin hayatımda bir yerleri olması. Yaşadığım ve yaşandığına şahit olduğum olaylar üzerine yazdığım şarkılar. Özet olarak hepsi kalbimden kalemime döküldü. Ama Gecekondu’nun bende ayrı bir yeri var, o şarkıyı yazarken hissettiğim duygu yoğunluğum ve ilham anı farklı bir boyuttaydı.