Rubato: 'Her güzel şey için bedel ödemek zorundasınız.'

Birbirinden başarılı müzisyenleriyle Rubato grubu
Birbirinden başarılı müzisyenleriyle Rubato grubu

Fatih Ahıskalı, Özer Arkun, Göksun Çavdar ve Eralp Görgün’den oluşan Rubato, albümleri ve konser performanslarıyla dinleyicilerinin gönlünde taht kurmuş özel bir grup. Çünkü bu adamların samimiyeti, içtenliği hem müziklerinde hem de tavırlarında hissediliyor. Yoğun turnelerinin ardından Rubato’yla bir araya gelerek Eylül’de çıkacak olan yeni albümlerini, konserlerini, Türkiye’yi ve daha pek çok şeyi konuştuk.

Albüm isimleriniz oldukça sade. İlk albümünüzün adı “Bir”, ikincisininki “İki”. Sadelik, müziğin kendisini ortaya çıkardığı için mi böyle isimler tercih ediyorsunuz?

Aslında bunun yanıtı sorunuzda saklı. Ama farklı düşünceler de bizi böyle bir karar vermeye itti. İlk albümümüzde Rubato isminin yanına farklı bir isim daha gelsin istemedik. Çünkü yeni kurduğunuz bir grubun isminin beyinlere kazınmasını sağlamak istedik. Çoğu grubun albüm ismi grup adı zannedilmiştir mesela. Bir de dediğiniz gibi albüm ismi buluncaya kadar harcadığımız efor ve kararsızlıkları bir yana bırakıp içerikle daha çok vakit harcayabiliyoruz. Dönüp baktığımızda da şunu gördük, dünyada kimsenin yaptığı bir şey değilmiş meğer. Bu açıdan ilk olduk galiba.

Yeni albümünüz Eylül ayında yayınlanacak. Albümle ilgili bize neler söylemek istersiniz?

Açıkçası ince eleyip sık dokuduğumuz bir albüm oldu. Kalbe değen şarkılarla dolu, efkar dozu yine yüksek bir albüm. Bir Özer Arkun & Sıla çalışması, bir de Fatih Ahıskalı & Hüsnü Arkan çalışması var.Sezen Aksu’ya ait değerli şarkılar ve sürprizler de bulunuyor. Bu kadarını paylaşalım şimdilik isterseniz. Rubato severlerin tatmin olacağı bir albüm olduğundan hiç şüphemiz yok.

Rubato kurulmadan önce sizler pek çok sanatçıya eşlik eden müzisyenlerdiniz, hatta öncesinde çok da eski arkadaşlarsınız. Peki, bu dörtlü ne zaman “Biz bir grup kuralım” dedi. Fikir hanginizden çıktı?

Fikir dışarıdan geldi diyebiliriz. Sezen Aksu’ya eşlik ettiğimiz dönemde gaza getirdiler bizi. Sonra Göksun’un stüdyoda bir toplandık; o gün bu gündür ortak amacımız olan Rubato peşinde koşturuyoruz.

Kısa bir süre önce Şahsiyet dizisinin müziği için Haluk Bilginer’e eşlik ettiniz. Bilginer’le çalışmak nasıldı?

Haluk Bilginer sadece tiyatroda değil, müzikte de oldukça donanımlı bir sanatçı. Hayattan zevk almasını bilen ve zevk düzeyi oldukça yukarılarda bir usta. Haluk Bey’i şarkıyı okumaya geldiği gün tanıdık, bir günümüz beraber geçti sadece. Doğrusunu söylemek gerekirse çok etkilendik. Daha çok görüşmek isteriz.

Çok fazla müzisyenle beraber çalıştınız. Sizin için en özeli hangisi?

Evet, birçok müzisyenle çalıştık. Hatta çalışmadığımız kimse kalmadı. Hepsi de dostumuz, abimiz, kardeşimiz, yoldaşımız. Birini birinden ayıramayız. Herkesin kendine göre üstün meziyetleri var. İlle isim belirtmek gerekirse Fahir Atakoğlu’nu ayrı tutarız mesela.

Neden?

Müziğin en yumuşak ve en sert hallerini aynı yetkinlikte hisseden bir sanatçı, virtüöz ve besteci. Ozan Doğulu enfes bir piyanisttir, çok da donanımlıdır. Her ne kadar popülist gözükse de büyük bir müzisyendir. Ercan Irmak, Rahmetli Halil Karaduman, Kamil Erdem, Kamil Özler çok çok büyük müzisyenler. En özeli diye bir şey yok işin gerçeği. En özelleri listemiz de bundan daha kabarık. Ülkemiz çok iyi müzisyen ve virtüözler yetiştirmiştir. Hepsinin değeri ayrıdır.

Dediğiniz gibi neredeyse beraber çalışmadığınız müzisyen yok. Peki, hal, tavır ve davranışlarıyla sizde hayal kırıklığı yaratan oldu mu? “Ya biz bunu çok severdik ama hiç de göründüğü gibi değilmiş” dediğiniz kimse var mı?

Muhakkak var. Ama bu konuda konuşmak istemeyiz. Biz olumsuz olan her şeyi okyanuslara atar, olumluları da çantamıza koyar yolumuza devam ederiz. Hayatın da olumlu yönlerini görmeye çalışıp, insanlara onu yaymayı amaç edinmişiz. Bir de bir sanatçı hakkında olumsuz bir görüş belirtmek sadece sanatçıyı değil sevenlerini de üzer. Birbirimize daha hassas davranmalıyız. Kibre düşen herkesin bir gün doğru yolu bulabilmesi ümidiyle.