Sagopa Kajmer: Mesele 'Sanatçı' olmak

Sagopa Kajmer
Sagopa Kajmer

Yaptığı her albümle rap severlerin dinlemeye doyamadığı işler ortaya çıkaran Sagopa Kajmer, daha önce internet üzerinden yayınladığı “Ahmak Islatan” isimli çalışmasına bu kez yayınlanmamış şarkıları da ekleyerek geçen ay hayranlarıyla buluşturdu. Biz de yeni albümü sonrası Sago’yla buluştuk; albümünü, şarkılarını ve konserlerini siz Skyroad okuyucuları için konuştuk.

“Ahmak Islatan” albümü daha önce internette dinleyicilerinize sunduğunuz şarkılar ve yeni eklenen dört parçadan oluşuyor. Albüme adını veren şarkınız daha önce dinleyicilerinize sunduğunuz şarkılardan biriydi. Albüme neden yeni şarkılardan birinin adını vermediniz?

“Ahmak Islatan”benim 9 şarkılık EP çalışmamdı. Amacım fiziki olarak marketlerde yer almayan bu çalışmamı yeni şarkılar desteğiyle albüme, CD’ye dönüştürmekti. O nedenle bilindik şarkıların yanında bilinmedik, sıfır kilometre şarkılar da var. Bunlar tamamen tamamlayıcı şarkılar. Zaten amacım, “Ahmak Islatan” olarak isim yapmış fakat CD olarak basılmamış projemi gün yüzüne çıkarmaktı. Bunun için de adını “Ahmak Islatan” olarak bıraktım.

Eğer albüm adı olarak farklı bir isimde karar kılsaydım insanlar ‘’Bunlar Ahmak Islatan EP şarkıları, bizi kim kandırıyor?’’ derdi. EP’yi dinleyicilerime hediye olarak internetten sunmuştum. Fakat o günden itibaren YouTube, ülkemizde yasaklanmıştı ve biraz kalbim kırılmıştı. Daha sonrasında sevenlerimin de yoğun isteği olmuştu, bu EP’in raflarda olması gerektiğine dair mesajlar vardı. İçime sinen bir albüm oldu. Birbirini tamamlayan şarkılar var. Değerli şeyler benim için.

"Şimdi rapçisi de popçusuda playback yapıyor."
"Şimdi rapçisi de popçusuda playback yapıyor."

“Senden Hemen Sonrası” sadece bu albümdeki değil, Sagopa Kajmer diskografisinde yer alan şarkılara göre daha farklı. Bu şarkının çıkış hikâyesini anlatır mısınız?

Daha önceki yıllarda “Galiba”, “İstisnalar Kaideyi Bozmaz” gibi enteresan, tarzımın dışında işlere imza atmıştım. Fakat “Senden Hemen Sonrası” daha da farklı. Altyapısı tamamen farklı. Bass gitar ve perküsyon ikilisinden ibaret, loop tekniğine dayanan bir şarkı. 1970’ler plaklarından kirli bir perküsyon ve de tarafımdan yazılmış bir bas gitar kompozisyonu.

Lirikalaçıdan aşka dair ilerliyor. Şaşırtıcı gelebilir elbette ama son yıllarda yaptıktan sonra peş peşe 50 kere dinlediğim tek şarkım. Şarkının kirli ve karanlık tınıları beni çekiyor. Böyle olduğunda bir an önce şarkıyı kendi sesimden duymak istiyorum. Duyduğumu beğenirsem duyurmak istiyorum. Diskografimde farklı bir lezzet, alışılmışın dışında bir aroma.

"Telefonumda hiç müzik yok."
"Telefonumda hiç müzik yok."

Yaptığınız her albümle sevilen şarkılarınızın sayısı artıyor. Peki, konserlerde söyleyeceğiniz şarkıları seçerken zorlanıyor musunuz?

Bazı şarkıları seçmeden listeme alıyorum çünkü onlar olmadan olmuyor. Mesela Sagopa Kajmer konserinde “Baytar” çalmazsa eksik bir konser olur. Fakat sizin de dediğiniz gibi şarkılar bolca ve iyi seçimler yapmam gerekiyor. Sonuçta sanatçının sevilen şarkıları bellidir fakat yıllara göre bu hit şarkılar değişir. Bir de çok önemli bir nokta var ki; sizin ezbere bildiğiniz hit bir “Sago” şarkısını maalesef bir başkası ilk kez duymuş olabiliyor. O nedenle herkese göre hit seçmek lazım. Genelde konserlerime özel versiyonlar yaparım. Şarkılar çoğaldıkça listem değişir. Konser seti yapmak zor iştir.

Ben playback, yarı playback falan hiç yapmadığım için işim daha karışık. Şimdilerde müzisyenler hep playback yapıyor. Rapçisi de popçusu da... Onlar için konser çok kolay bir etkinlik. Fakat benim gibi yaptığı işe son derece saygısı olan biri için ciddi bir tedirginlik. Zaten konser heyecanını ancak canlı okuyan sanatçılar yaşar, diğerleri sahnede onca dakika neyi yaşar? Hatta çoğu playback de bile ağzını oturtamıyor, senkron tutmuyor. Yani onlar için şarkı seçmek işin en kolay kısmı oluyor.Sanat meselesinde “sanatçı” olmak mesele.

 "Noktalarım çok, kırdığım yerlere bak."
"Noktalarım çok, kırdığım yerlere bak."

Türkiye’nin pek çok yerinde konserler veriyorsunuz. Sizi en çok etkileyen il hangisi oldu?

Bana göre en canlı kitle İstanbul’da.İstanbul haricinde hemen yakınındaki Bursa mükemmel. Mesela Elazığ harikaydı. Önceleri Adana, Denizli, Gaziantep çok iyiydi. Aslında şarkı listesi gibi sıralama hep değişiyor. Genel olarak: İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Sakarya, İzmit favori listemde hep başta. Bunun nedeni kitlenin her yıl aynı enerjide stabil olması. Diğer illerde maalesef her yıl farklı bir kitleye sesleniyorum.

Ağzına kadar dolu salonlarda hiç enerji alamadığım da oluyor. Belli bir stabilite yok. Ama şunu da söylemeliyim, 3 büyük il haricindeki tüm iller sevgisini yansıtma konusunda daha büyük. Belki binlerce kişilik kalabalıkları yok ama gösterebildikleri somut bir sevgi var. Ellerinden geleni yapıyorlar çünkü küçük illere çok fazla sanatçı uğramıyor. Kısacası o ya da bu demektense hepsinin ayrı lezzetleri olduğunu söylemek en doğrusu. En çok konser veren ve tura çıkan rap sanatçısı olarak bunu rahatça söyleyebilirim. Fakat ille de bir şehir adı vermek gerekirse elbette ki İstanbul.

"Sevenlerimiz memnun."
"Sevenlerimiz memnun."

Konserler söz konusu olduğunda yolculuklarınız nasıl geçiyor? Seyahat esnasında müzik dinlemeyi sever misiniz?

Yolculuklarımda çok fazla müzik dinlemiyorum. Son zamanlarda kendi yürüttüğüm radyoları dinliyorum. Mic-beatz, k-urban music ve k-house music. Kral dijital radyoları bünyesinde 24 saat yayına devam eden radyolar. Gerek aplikasyonla gerek normal web sitesi vasıtasıyla dinlenebilir. Telefonumda hiç müzik yok. Aslında ben müziği tam kalitesinde dinlemeye meraklıyım. Yani dinleyeceğim albümü plaktan çalıp dinlemeyi seviyorum. O nedenle genelde eskileri dinliyorum.

Eskilerden kimleri dinliyorsunuz?

Amon Duul, Ashra Tempel, The Meters, Andre Younge, Sun-Ra Orkestra, Tame İmpala, Supermax, Steely Dan, Enya, Kool and the Gang, Supertramp, Atmosphere, Pink Floyd, Barış Manço, Selda Bağcan ve böyle uzar gider. Sınırsız müzik ve sınırsız hayal gücü.

"Yolculuklarımda çok fazla müzik dinlemiyorum."
"Yolculuklarımda çok fazla müzik dinlemiyorum."

Az önce “Son zamanlarda kendi yürüttüğüm radyoları dinliyorum” dediniz. Radyoculuk geçmişiniz olduğunu biliyoruz şimdi de Kral bünyesinde bulunan rap radyolarının başında siz varsınız. Dört farklı radyodan siz sorumlusunuz. Peki, insanlara ne tarz müzikler sunacaksınız?

Bu radyolardank-mic beatz 24 saat underground rap -hiphop çalıyor. Eğer hakikaten rap severseniz kesinlikle dünyada bundan iyi rap radyosu bulamazsınız.k-house music ise dans müziği çalıyor genelde deep house, tam kalite, dinlendirici ve sallandıran elegant ritimler, melodiler. Diğer radyo ise k-urban music, 24 saat yeni tarz rapler ve RNB şarkıları çalıyor. Trap ve mumble rap gibi stiller…

Dinlemesi eğlenceli. Özellikle altyapısı trap ve benzeri olan her şey burada. Son olarak K-türkrap. Adı üstünde ülkemizde icra edilen hiphop şarkıları eski ve yeni, duyulmadık şeyler vesaire...

Şarkılar sendeyolla@melankolia.com.tr adresine yollanıyor. Melankolia’da bu şarkıları seçen kişiler var. Şarkılar seçiliyor ve yayına giriyor. Türkiye’nin en iyi Türk hiphop’ı burada. Arşiv sürekli tazeleniyor tüm radyolarda. Sürekli bir araştırma içindeyim. Yeni sanatçılar, şaşırtan şarkılar peşindeyim. Müziği insanlarla paylaşmak için yaşıyorum.

“Bir Pesimistin Gözyaşları” albümü kırılma noktasıdır.
“Bir Pesimistin Gözyaşları” albümü kırılma noktasıdır.

“Sertlik Kanında Var Hayatın” şarkınızın klibinde Kick Boks şampiyonu Atakan Arslan oynadı. Onunla nasıl bir araya geldiniz?

Atakan’ın müziğimi sevdiğini ve benimle tanışmayı istediğini öğrenince kendisiyle buluştum. Sohbet ettik. Sonra tekrar sohbet ettik ve tekrar sohbet ettik. Hâlâ sohbet ediyoruz. Aslında “Sertlik Kanında Var Hayatın” şarkısı Atakan’ın ring şarkısıydı. Sonraki dövüşlerinde sahne çıkışında kullanmak üzere hazırlanmıştı. Fakat biz bu şarkının klibi olsun istedik. Ne şans ki Atakan’ın o dönem yakın tarihe denk gelen bir maçı vardı. Frankfurt’taki bu maça gittik ve o zaferle biten süper maçı kaydettik. Klibi çektik ve sunduk. Sevenlerimiz memnun oldular. Projelerimizi, düşüncelerimizi bizlerden ortak bir şeyler bekleyenlere ulaştırdık.

Eşiniz Kolera’da rap müzikle ilgileniyor. Ve onun yeni single’ı da kısa bir süre sonra yayınlanacak. Hem sizin hem Kolera’nın çalışmaları peş peşe geliyor. Konserleriniz hız kesmiyor. Müzik hayatınızın her anında var. Bir gününüz nasıl geçiyor?

Eşim Kolera ve ben hayatımızı müzik yaparak devam ettiriyoruz. Hem Kolera için hem de kendim için farklı müzikler yani beat’ler yani altyapılar oluşturuyorum. Bunları son haline getirmek biraz zaman alıyor. Gün boyunca müzik dinleniyor, sample’lar seçiliyor, sözler yazılıyor. Bu bizim günlük rutinimiz. Kendi işlerimize konsantreyiz. Gerek şarkılar gerek bu şarkılara çekilecek video klipler, gerek basılacak CD’ler aklınıza gelen her şey… Zaten bunca iş bir hayli zamanınızı alıyor.

"Bana göre en canlı kitle İstanbul’da."
"Bana göre en canlı kitle İstanbul’da."

Geçmişe dönüp baktığınızda kariyerinizin kırılma noktası olarak neyi görüyorsunuz?

“Bir Pesimistin Gözyaşları” albümü kırılma noktasıdır. Her şey benim için 2003’te başladı. Aslında kariyerimde pek çok enteresan nokta var. “Kötü İnsanları Tanıma Senesi” de “Ahmak Islatan” da kırılma noktasıdır diyebilirim. Noktalarım çok, kırıldığım yerlere bak.