Seçkin isimlerin İstanbul durağı İş Sanat

İş Sanat konserlerinin bir ayrıcalığı vardır ki o da kemikleşmiş izleyici kitlesi. Sezon başında toplu biletlerini alan izleyiciler için tek sıkıntı etkinliklerin tarihini beklemek olur. İstanbul Levent’te İş Kuleleri’nde yer alan İş Sanat’a yolunuz düşmedi ise mutlaka bu konser alanında etkinlik izlemeyi deneyimlemelisiniz.

İş Sanat Sanat Yönetmeni Filiz Ova, yeni sezonun en özel isimlerinden tutunda, yurt dışındaki en ayrıcalıklı kültür sanat mekânlarının ipuçlarını bizler ile paylaştı. Kendisi çok özel bir isim çünkü ekibi ile programladığı konser seçkilerinde neredeyse tüm yıl boyunca salonu tamamen dolduruyor. Kültür-sanat takipçilerinin ufkunu genişleten bu çok özel kadın ile 2016-2017 sezonun ayrıcalıklı röportajını Skyroad’a özel gerçekleştirdik.

Klasik müzikten caza, şiir dinletilerinden dansa, dünya müziği konserlerinden yerli projelere çok geniş yelpazede bir program sunan İş Sanat’ın bu yıl için en büyük sürprizleri kimler olacak?

Gerçekleştirdiğimiz tüm projelerin kendi hikâyesi var diyebilirim. Her birinin doğuşuna baştan tanıklık ediyoruz. Birçok projeye daha oluşum aşamasındayken dâhil oluyoruz. Bazen yıllar süren geliştirme süreçlerine giriyoruz sanatçılarla. Mesela Hayko Cepkin’e ilk teklifimizin üzerinden sanırım iki yıl geçti. Farklı proje fikirleri geliştirdikten sonra sonunda akustik söyleşi programını oluşturdu bizim için. Baktığınızda Hayko Cepkin, İş Sanat için çok aykırı bir isim. Ama hem akustik şarkılarını seslendirdiği hem de kendini ve müzik tarzını anlattığı bir programda İş Sanat izleyicisiyle buluştuğunu hayal edince İş Sanat’ın özgünlüğüne ne kadar uyduğunu görüyoruz. İş Sanat izleyicisi Hayko Cepkin’le tanışacak, Hayko Cepkin fanları da İş Sanat’la.

SFJAZZ Collective ilk kez Türkiye’ye geliyor. San Francisco bazlı bu topluluk her yıl seçtikleri bir sanatçıya adadıkları bir program oluşturuyorlar. O kişi anısına sekiz yeni şarkı yaparken seçilen sanatçının sekiz şarkısını da yeniden düzenliyorlar. Bu sezon seçtikleri sanatçı ise Miles Davis. Çocuklarımız içinse Can Yılmaz’ın kaleme aldığı yeni çocuk oyunumuz mesela birçok sürpriz içeriyor. İş Sanat’tın bilindik işlerinden farklı yanları var bu oyunun. Açıklamadığımız sürpriz konserlerimiz de var ayrıca.

Yeni Tarzlar ve Türler

Yerli ve yabancı müzisyen dengesini nasıl oluşturuyorsunuz? Son yıllarda yerli projelerinizde bir artış gözlemliyorum. İzleyici mi bunu istiyor?

Programımızın büyük bir bölümü yine yabancı sanatçılardan oluşuyor ama yerli projelerimize de son yıllarda ağırlık verdik. Biraz odağımızı o tarafa yönelttik ve İş Sanat salonu için özel projelerin yaratılması için çalıştık, hayalleri sahneye taşıdık. İzleyicilerimizin tepkisi bizim için tabii ki çok önemli. Bir yandan bu salonun misyonunu da unutmamak lazım. Ülkemizin müziğine değer katan birçok sanatçı var, biz bu sanatçıların normalde konser verdikleri sahnelerde yer bulamayacağı özel projelerini İş Sanat’ta gerçekleştirilebilmesi için bir alan yaratıyoruz. Bizim seyircimiz yeni tarzlar ve türlerle tanışıyor, onların var olan kitlesi de İş Sanat salonuyla tanışıyor.

Yine de klasik müzik ağırlıklı bir programınız var. Programınızı yaparken popüler kültürün etkisi baskı yaratıyor mu?

Hayır yaratmıyor. En azından biz bir baskı olarak algılamıyoruz. Biz her daim kendini sorgulayan ve gerektiğinde kendini yenileyebilen bir salonuz. Bazı gelenekler var ki onlar çok değerli, bizim görevimiz onları yaşatmak ve yaymak. Ama trendleri de gözden kaçırmamak lazım. Bazen bu trendleri öngörüp öncülük de yapmak gerekiyor. Klasik müzik serisi bizim gözbebeğimiz ama trendleri takip etmeyi de unutmuyoruz.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Rengim Gökmen yönetiminde Akordeonun Prensesi Ksenija Sidorova ile bir araya getiriyoruz. Sidorova, klasik enerjik yorumuyla akordeon repertuvarına yeni bir soluk getiren genç ve güçlü bir yorumcu. Klasik müzikte bir dünya starı olan David Garett’a El Sistema çıkışlı Venezuelalı genç şef Dietrich Paredes yönetiminde İstanbul Opera Orkestrası eşlik edecek.

Türk Pop Müziği’ne Yolculuk

Özellikle sadece İş Sanat için hazırlanan proje etkinlikleri izleyicileri çok heyecanlandırıyor. Çağan Irmak ya da Halit Ergenç gibi isimlere şarkı söylettiniz ya da usta müzisyenler tarzını dışında ilk kez yine İş Sanat sahnesinde eserlerini sundu. Bu yılın özel proje etkinliklerini çok merak ediyoruz? Neler var?

Bu yıl alışılmışın dışında bir sezon hazırladık. Tarık Sezer ile pop müzik tarihine göz atacağız. İlki yine İş Sanat’ta hayat bulan Rock Antolojisi konserinde Redd grubunun solisti Doğan Duru, Pamela Spence, Mert Fırat, Özkan Uğur ve Seyyal Taner gibi konuklar yer alacak. Serhat Mustafa Kılıç ise Rock tarihinden bilgilerle eşlik edecek. Sabahat Akkiraz, Arif Sağ ve Erdal Erzincan birlikte bir albüm çalışması içerisindeler. Bu dev albümün konserini İş Sanat’ta gerçekleştireceğiz. Sertab Erener bizim için bir proje hazırlıyor. Bizim de uzun zamandır hayalini kurduğumuz bir kurgu vardı Sertab Hanım tam da buna uygun bir öneriyle cevapladı proje önerimizi. Şimdilik daha fazlasını söylemeyeceğim…

Sadece 3 etkinliğe gideceğimizi varsaysak ve bu yılki sanatçılarla ilgili çok da bilgimiz olmadığını düşünürsek… Özellikle hangi 3 etkinliği kaçırmamalıyız?

Soprano Simone Kermes ve mezzo- soprano Vivica Genaux’nun Andres Gabetta ve Capella Gabetta eşliğinde vereceği konser benim heyecanla beklediklerim arasında. Aslında klasik müzik tarihinde ünlü bir düello bu ama konserimizde ve ilgili albümde daha az bilinen eserlerin de yer almasıyla özellikle ilgi çekiyor. SFJAZZ Collective New York’ta bir festivalde dinledim ve çok beğendim. Bu ekibin İstanbullu caz severlerle buluşması gerekiyor diye düşünerek harekete geçtik ve iki sene sonra İş Sanat sahnesindeler. Tarık Sezer Türk pop müziğine 40 yıldır katkıda bulunan bir müzisyen. Leman Sam, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Kenan Doğulu gibi pop müzik tarihimizde iz bırakan sayısız müzisyenle çalışmış. Bu konser hem bu türün gelişimine ışık tutacak hem de ilk kez sahnemizde ağırlayacağımız birçok pop müzik yorumcusu yer alacak.

Konsersiz Seyahatim Yok!

Programınızı oluştururken başka ülkelerde neler yapıldığını, oradaki etkinlikleri takip etmek çok önemli olsa gerek. Bir yolculuk dergisi olduğumuz için kültür ve sanatın farklı renklerini keşfetmek için hangi ülkelere gidelim, neden?

Benim bu konudaki adreslerim New York ve Londra. Ben piyasadaki gelişmeleri genelde bu şehirlere düzenli seyahatlerde bulunarak takip ediyorum. Sanat takipçisiyseniz ve bu seyahatin amacı çok farklı türde sanat eseri görmekse çok kısa bir sürede birçok farklı konser, sergi ve gösteriye tanıklık edebilirsiniz bu iki şehirde. Benim en çok sevdiğim mekânlardan biri New York Park Avenue Armory. Ben mutlaka her gittiğimde uğramaya çalışırım, kesinlikle çılgın bir sergiyle karşılaşıyorsunuz ama benim için gittiğim her seyahat her ülke bir müzik yolculuğu. Konser dinlemediğim veya performans izlemediğim bir seyahat neredeyse hiç olmuyor.