Suhulet araba vapuru

​Suhulet araba vapuru
​Suhulet araba vapuru

Kelime anlamı kolaylık olan “Suhulet Araba Vapuru”, üç dâhinin kafa kafaya verip İstanbul toplu taşımasında yaptıkları devrimin hikâyesidir aslında…

Daha önce benzeri görülmemiş bir Türk icadı“suhulet araba vapuru”. Nereden nasıl ortaya çıktığı ise bir o kadar ilginç. Gelişen teknoloji dönemin sosyal ve askeri şartlarını zorlar hale getirmişti. İstanbul nüfusu artıyor ve etkileşim ivme kazanıyordu. Bu durum doğrudan toplu taşımaya yansıyordu. Mevcut toplu taşıma koşulları haliyle atıl kalıyordu. Boğazın iki yakasından ağır askeri malzemelerin, sivil araçların, hayvanların nakli konusunda zaman ve emek açısından son derece meşakkatli uğraşlar veriliyordu.

Bu zorlu süreci kolaylaştırmak için 1870’li yıllarda Müdür Hüseyin Haki Efendi, Müfettiş İskender Efendi ve Hasköy Fabrikası Baş Mimarı Mehmet Usta yan yana gelip tecrübe ve hayal güçlerini birleştirerek, benzersiz bir buluşa imza attılar. Ve sonunda Üsküdar – Kabataş arasında suhulet araba vapuru çalışmaya başlar…

Bazen imkânsızlıklar farklı imkânların doğmasına vesile olur.
Bazen imkânsızlıklar farklı imkânların doğmasına vesile olur.

Suhulet araba vapurunun ardından “sahilbent” adlı araba vapuru da hizmete tasarlanarak suya indirildi. Böylece ordunun hayvan ve topları kolaylıkla bir yakadan diğerine kolayca geçirilmeye başlandı. Vapurun önü ve arkası olmadığı için yönlendirildiği taraf önü idi. İki yanında kıyıya indirilecek kapakları olan bu vapurun çarkları hangi yöne çevrilirse aynı hızla o yöne gidebilmesi sağlanacak şekilde tasarlandı.

Güvertesi ise atları arabaları rahatça alabilecek genişlikte tasarlandı. İki araba vapuru uzun yıllar iki yaka arasında yük, eşya, at, araba, yolcu ve asker taşıdı. Bazen imkânsızlıklar farklı imkânların doğmasına vesile olur. Suhulet araba vapuru bu imkânın güzel ve eşsiz bir örneğinden ibaret...