Y kuşağının önceliği rahat ofis

Maksimum yaratıcılığı ve yüksek verimliliği çalışanların mutluluğuyla birleştiren tasarım anlayışı, yeni tasarım trendlerinin bel kemiğini oluşturuyor.
Maksimum yaratıcılığı ve yüksek verimliliği çalışanların mutluluğuyla birleştiren tasarım anlayışı, yeni tasarım trendlerinin bel kemiğini oluşturuyor.

Hızla gelişen teknolojiyle beraber rahat ve sınırsız yaşamaya alışkın olan Y kuşağı ofiste de aynı standartları arıyor. Geleceğin mimarlarının nasıl bir ofiste çalışacağını Yüksek Mimar Gürhan Bakırküre’ye sorduk.

Gelişen dünya ve teknoloji ile birlikte söz konusu bu değişime X, Y ve gelecek kuşak olarak isimlendirilen Z kuşağı çerçevesinden bakılması gerekiyor. Bu yeni anlayış ve gelecek kuşağın ihtiyaçları çerçevesi içerisinde gizlilik ve mahremiyet değerleri, hiyerarşik anlamda yönetici ilişkisi ve kişisel bilgilerin paylaşımı gibi birçok nokta sorgulanmak zorunda. Buna uygun çözümler üretilerek tasarımın şekillendirilmesi yeni nesil ofislerin temel ihtiyacı. Gelecek nesiller nerede nasıl çalışıyor Gürhan Bakırküre yanıtlıyor.

Gürhan Bakırküre
Gürhan Bakırküre

Yeni nesil ofis tasarımları hangi etmenlerle ne yönde şekilleniyor? Çalışma alışkanlıklarındaki yeni trendler hangileri?

Ofis tasarımında dünyadaki yeni trendler kurumsal düzeyde değişkenlik gösterse de, yeni nesil çalışma alanları, ofis tanımı ile aklımıza gelen iş ve toplantı alanlarından oluşmuyor. Gelişen ve değişen dünyada, bu tasarımların çıkış noktası artık, ofis alanlarının sabit masa düzeninden sıyrılarak ortak çalışma imkânı sunacak “shared desk” (paylaşılan masa) ve “clean desk” (temiz masa) gibi uygulamaları sunmaya, takım çalışmasını ve işbirliğini destekleyen alanlar yaratmaya dayanıyor. Inovasyonu teşvik eden, maksimum yaratıcılığı ve yüksek verimliliği çalışanların mutluluğuyla birleştiren tasarım anlayışı, yeni tasarım trendlerinin bel kemiğini oluşturmakta. Mekansal anlamda, açık ofis alanlarının içerisinde tasarlanan farklı ölçeklerdeki toplu çalışma alanları, sosyal alanlar, oyun alanları, küçük telefon odaları, kafeterya alanları bu anlayışa hizmet eden vazgeçilmez birimler haline geldi. Tabii teknolojik gelişmeler de bu anlayışı olanaklı kılıyor.

Y kuşağı iş seçiminde tasarımı ve rahatlığı ilk sıraya koyuyor.
Y kuşağı iş seçiminde tasarımı ve rahatlığı ilk sıraya koyuyor.

Ofislerde ergonomi nasıl bir önem taşıyor? Konfor ve ergonomi arayışları ofisleri nasıl biçimlendiriyor?

Yapılan araştırmaların ve gerçekleştirdiğimiz atölye çalışmalarının sonuçlarını değerlendirdiğimizde çalışanların yararlandıkları ışık seviyesinden oturdukları sandalyenin kolçaklarına kadar birçok etkenin verimlilik ile ilişkili olduğunu görüyoruz. Örneğin, ING Bank ile yürüttüğümüz atölye çalışmasında çalışanların anket yanıtlarına göre dört kişiden üçü eski ofislerinin aydınlatmasından memnun değildi, on kişiden dokuzu ise mevcut havalandırmayı yetersiz buluyordu ve çoğunluk gün içerisinde baş ağrısı, bel ve sırt ağrısı, yorgunluk gibi sorunlar yaşadığını dile getiriyordu.

Ofis ortamlarında mobilite ve sosyalleşme yeni nesil çalışanlar için önem taşıyor. Bu arayışları tasarladığınız ofislere nasıl yansıtıyorsunuz?

Toplu çalışma alanları, sosyal alanlar, oyun alanları, küçük telefon odaları, spor alanları, kafeterya alanlarının projelerimizde geniş alanlar kaplamasının sebebi aslında Y kuşağının bu alanlara verdiği önem. Her çalışana günlük çalışma alanını yaratma özgürlüğü vererek aynı masa ve aynı sandalyede çalışma monotonluğunu ortadan kaldırıyoruz. Konforlu ortak çalışma mekânları, paylaşıma açık ve herkes tarafından ulaşılabilir şekilde tasarlandığında kişiler ekip çalışmalarına teşvik edilmiş; bireysel çalışma köşeleri ve değişik ihtiyaçlara göre farklılaştırılmış toplantı odaları gibi alternatif alanlar oluşturulmuş oluyor.

Açık ofis düzeninde çalışma mekânlarını, alternatif biçimlerde iş yapma olanaklarını destekleyecek şekilde planlanıyoruz.
Açık ofis düzeninde çalışma mekânlarını, alternatif biçimlerde iş yapma olanaklarını destekleyecek şekilde planlanıyoruz.

Ofis iç mekan tasarımlarınıza teknolojiyi nasıl entegre ediyorsunuz?

Teknolojinin sunmuş olduğu imkânları mekanlara entegre etmek aslında ofislerde daha esnek tasarımlar yapmak ve çalışma sistemini kolaylaştıracak senaryolar hazırlamak için bizlere büyük avantajlar sağlıyor. Ofislerdeki monitörlerin ve toplantı odalarının rezervasyon sistemlerinin kişisel olarak uzaktan kontrol edilebilmeleri için gerekli altyapı ve donatıların kurulması ve bu sayede çalışanların, oturdukları yerden toplantı odalarını online olarak rezerve edebilmesi bunlardan biri. Açık ofis düzeninde ‘mobil’ bir çalışma anlayışıyla biçimlendirilen çalışma mekânlarını, farklı alanlarda ve alternatif biçimlerde iş yapma olanaklarını destekleyecek şekilde planlanıyoruz. Böylece çalışanlar laptoplarını alarak istedikleri masada çalışma özgürlüğüne kavuşmuş oluyor; aynı zamanda tüm internet bağlantılarını kablosuz bir şekilde sistemleştirerek kablo kirliliğini ortadan kaldırmış oluyoruz.

Özellikle Bigg hizmetleri kapsamında çalışanlarla yaptığınız workshoplardan hareketle, Y kuşağının çalışma hayatı ve ofis ortamındaki beklentileriyle ilgili deneyimleriniz ve düşünceleriniz nelerdir?

Y kuşağında bulunan ve iş arayan gençler arasında yapılan bir araştırmaya göre gençler iş seçiminde %71 oranla ilk kıstas olarak, sanılanın aksine maaş, şirket büyüklüğü vs. değil; çalışılan ortamın onlara sunduklarını, tasarımını, rahatlığını ilk sıraya koyuyorlar. Bu anlayışın içinde yetişen bir kuşağın iş yaşamında aktif hale gelmesiyle de çalışma mekânları yeniden tanımlanmaya başladı. Bu yeni tanım, sabit bir sandalye ve masaya bağlı kalmaktansa kendi çalışma alanlarını özgürce seçebilme hakkını, hiyerarşik yerleşim düzenin kırılmasının gerekliliğini, daha dinamik ve esnek alanlarda çalışarak dinlenebilme seçeneğini, sosyalleşme imkanı bulabilecekleri alanları içinde barındırıyor. Biz, bütün bu gereklilikleri değerlendirerek “yeni ve mutlu ofisler” anlayışıyla tasarımlarımızı yapıyoruz.

Biz ofisleri birer “yaşam alanı” olarak değerlendiriyoruz.
Biz ofisleri birer “yaşam alanı” olarak değerlendiriyoruz.

Türkiye’de bir ilki temsil eden Bigg’in oluşumu ve süreç içerisinde geçirdiği evreleri bizimle paylaşır mısınız?

Ofis özelinde konuşursak, yenilenecek ofis için yeni bir mekânın bulunmasından, bu mekâna taşınılmasına kadar olan tüm süreçte aktif rol almaktayız. Seçilen yeni binanın analizinden, fizibilitesinden, konumundan başlayarak tüm tasarım, statik, mekanik, elektrik gibi mühendislik hizmetlerini ve taşınma stratejisi, lojistik, akustik, aydınlatma tasarımı, iletişim tasarım, grafik tasarım gibi hizmetleri kapsayan bir bütünü içeren anahtar teslim bir hizmet sunmaktayız. Burada önemli olan her anlamda bu sürece hâkim olarak, işin en başından en sonuna kadar müşterinin memnuniyetini sağlamak ve bir bütün olarak hizmet vermek. Süreç sonlandıktan sonra da müşteriyle sürekli iletişimimizi koruyarak gerekli garanti ve bakım hizmetleriyle desteklerimize devam ediyoruz. Bu bağlamda en büyük farkımız, yaptığımız araştırmalar ışığında bir paket olarak sunulan hizmetlerin tamamına hâkim olup, ofis dalında uzmanlaşmış olmamız. Yenileyeceğimiz ofislere tasarımı yapılıp teslim edilecek projeler olarak bakmıyoruz; biz ofisleri birer “yaşam alanı” olarak değerlendiriyoruz.