Yasmin Levy: İnsan hayatı boyunca en doğru acıyı arar

Yasmin Levy, İsrailli şarkıcı-şarkı yazarıdır.
Yasmin Levy, İsrailli şarkıcı-şarkı yazarıdır.

Latin ve Sefarad müziğinden İspanyol flamenkosuna,Arjantin tangosundan Portekiz fadosuna kadardünyanın farklı coğrafyalarında müzikleriharmanlayan; Buika, Ömer Faruk Tekbilek, EnricoMacias, Yiannis Kotsiras, Eleni Vitaly, Natacha Atlas,Montse Kortes, Kubat ve Ibrahim Tatlıses gibi birçokisimle çalışan Ladino müziğin tutkulu sesi YasminLevy, 20 Aralık’ta İstanbul’da Volkswagen Arena’davereceği konser öncesi Skyroad’un sorularınıyanıtladı.

Müzisyen bir ailede yetişen biri olarak, şarkıcılığı seçmeniz nasıl oldu, bu mesleği seçmenizi desteklediler mi?

 6 yaşındayken piyano çalmayı öğrenen Levy, 18 yaşına kadar çalışmalarını sürdürdü.
6 yaşındayken piyano çalmayı öğrenen Levy, 18 yaşına kadar çalışmalarını sürdürdü.

Annem ve babam müzisyen olmam ve hayallerimi gerçekleştirmem konusunda beni çok destekledi. Müzisyen bir aileye sahip olmak, onların sesiyle büyümek, bugünkü yolumu bulmamı sağladı. Zaman içinde kendi müzik yolumu buldum. Bu bakımdan insanın biriktirerek ‘kendi’ olabileceğini düşünüyorum. Ancak taklitle kendinizi bulabilirsiniz. Başkası olmanın ilk adımı öncelikle biri olmaya çalışmak diyebilirim. Bir de çocuğunuzu meslek seçmek için zorlayamazsınız. Ben de derinden gelen bir içgüdüyle hareket ettim ve ailem beni her zaman cesaretlendirdi.

Birçok Türk Sanatçı ile sahnede ortak çalışmalar yaptınız. Türk müziğini takip ediyor musunuz?

Bugüne kadar Kubat, İbrahim Tatlıses, Ömer Faruk Tekbilek, Taksim Trio, Halil Sezai gibi çok önemli Türk sanatçı ve yorumcularla ortak çalışmalarımız oldu. Türk müziğini oldukça yakından takip ediyorum ve seviyorum. Yaptığım her ortaklık müziğimi daha renkli kılıyor, daha geniş kitlelerce keşfetmemi sağlıyor. Zeki Müren, Orhan Gencebay, Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses gibi isimleri dinleyerek büyüdüm.

Güçlü ve derin seslere sahip müzisyenleri seviyorum.

Ülkemizde oldukça sevilen, her konseri dolu geçen bir sanatçı olarak, Türk izleyicisi ile duygusal bağınızı nasıl tanımlıyorsunuz?

Benim kökenim Türk, ailem Manisa ve İzmir'den. Türkiye benim evim her gelişimde aileme ve evime kavuşmuş gibi iyi hissediyorum. İnsan, köklerinden uzak kalsa bile köklerini hatırlamakta, daha doğrusu onun kim olduğunu sezmekte zorlanmıyor. Türk hayranlarımla çok sıkı bir bağımız oldu uzun süredir. Benim için çok özelsiniz. Bu müzikle büyüdüm kanımda var Türk müziği.

 İlk albümü Romance & Yasmin'de Ladino müziğine odaklandı.
İlk albümü Romance & Yasmin'de Ladino müziğine odaklandı.

Şarkılarınızdaki ana tema aşk. Aşk size ne ifade ediyor?

Aşk bu dünyadaki en güçlü duygu, bize verilmiş bir armağan. Aslında hayalleri, hayal kırıklıkları, hayattan beklentileri farklı iki insanın bir araya gelmesi ve birlikte ortak bir hayat sürmesi çok da kolay değil. Ama eşsiz de bir deneyim. Aslında acıdan besleniyorum, en yaratıcı olduğum zamanlar mutlu değil de keyifsiz olduğum zamanlar. Aşk benim için acı da demek bir taraftan. Güzel, derin acı benim için kutsanmış bir duygu.

Aşkın da sermayesi acıdır zaten.

Şarkı yazarken ilham kaynaklarınız neler?

İlham kaynağım hep acılar. Acı ve melankoliden besleniyorum. Yazdığım bütün şarkılar gerçek hikâyelerden ilham alınarak yazılıyor. Genellikle imkânsız aşkları yazıyorum. Her yerde şarkı yazabilirim.

21 yaşında, ilk kez dinleyici önüne, annesinin bir konserinde çıktı.
21 yaşında, ilk kez dinleyici önüne, annesinin bir konserinde çıktı.

Özel bir alana ihtiyacım yok, örnek olarak söylemem gerekirse şu an Amerika'da turnedeyim ve sürekli yollardayım. Piyanom veya özel bir alanım yok ama aniden aklıma gelen bir melodi oluyor ve onu hemen kaydediyorum. Bazen markete süt almaya gidiyorum ve döndüğümde cebimde bir şarkı buluyorum. Müziğin mekâna bağımlı olduğu görüşünü bu yüzden reddediyorum.

Müzik, hayatın akışındadır.

Ben duygularımı en güçlü şekilde yaşıyorum. Duygularımdan kaçmıyorum. İnsanları güldüren, eğlendiren, dans ettiren bir müziğim yok, beraber aynı mutsuzluğu paylaştığımız insanlarla beraber aynı acıları hissederek bazen birlikte ağlayarak bu çılgınlığı ortaklaşa yaşıyoruz sahnemde. Şarkılarımın hepsi benim için ayrı önem taşıyor. Bugüne kadar belki çoğunu sahnede yüzlerce kez söyledim ama her seferinde sanki ilk kez söylüyormuşçasına heyecanlanıyorum.

Kendi kendinize kaldığınız anlarda neler yapmayı seviyorsunuz?

Kafamda sürekli meşgulüm. Bu röportajı yaparken bile kafamdan sürekli melodiler geçiriyorum. Boş zamanlarımda bile müzikten kopmam mümkün değil. Yalnız ve sessiz kalmayı seviyorum. Aslında oldukça arkadaş canlısı bir insan olduğumu söyleyebilirim ama bazen arkadaşlarımla bir kafede vakit geçirmek yerine evde yalnız kalmayı, kendi iç sesimle yeniden tanışmayı, yazmayı ve hayal etmeyi tercih ediyorum. Her şeyin de ötesinde ben bir anneyim, sürekli seyahat ettiğim için evimdeyken çocuklarımla ve eşimle vakit geçirmeye çalışıyorum. Yemek yapmayı seviyorum, klasik müzik dinlemeye ve rahatlamaya çalışıyorum.

Yasmin levy, Viyolonsel ve piyano gibi batı müziği enstrümanları yanında ud gibi doğu müziği enstrümanlarını da şarkılarında kullanmıştır.
Yasmin levy, Viyolonsel ve piyano gibi batı müziği enstrümanları yanında ud gibi doğu müziği enstrümanlarını da şarkılarında kullanmıştır.

Sizi heyecanla bekleyen hayranlarınıza neler söylemek istersiniz?

Grubum ve müziğimle geliyorum. Yıllar içinde biriktirdiğim şarkılarımla... İkinci evime...

Çok geziyorsunuz işinizden dolayı konserler için, gitmek istediğiniz bir ülke var mı?

İran’a gitmeyi çok isterdim. Çünkü çok güzel insanlar var orda. Politikasıyla, devletiyle ilgilenmiyorum. Ben bunun için doğmadım. Ben müziğimle, kalbimle sevgi vermek için doğdum. Beni oraya çağıran birçok dinleyicim var ve devletlerin birbiriyle durumu, olan kötü şeyler yüzünden gidemiyorum. Eğer oradaki insanlara ulaşmam için bir şans olursa -politikacılar için değil- oraya ilk giden kişi ben olmak istiyorum.