Yüzyılların içinden gelen sesler: Luksor, Karnak, Krallar Vadisi ve Abu Simbel Tapınağı

Luksor ve çevresi

Mısır’a hayat veren Nil Nehri, bugün olduğu gibi eski Mısır medeniyetinin de yaşam alanlarını oluşturmuş. Akdeniz kıyısındaki Nil Nehri deltasında; İskenderiye tarihte önemli bir ticaret limanı iken, Kahire’den Aswan’a kadar devam eden nehir çevresinde Mısır medeniyeti yaşamını sürdürmüş. Bu nedenledir ki nehir kıyısında pek çok antik şehir ve tapınak yer alıyor. Kahire’den sonra Mısır’ın en önemli yerleşim yerlerinden biri ise ülkenin güneyinde yer alan Luksor. Turistik çekiciliği nedeniyle pek çok ziyaretçiyi misafir eden Luksor’a, Kahire’den trenle, uçakla veya Nil nehri üzerinde yol alan teknelerle ulaşmak mümkün. Luksor; Karnak Müzesi, Krallar Vadisi, Hatsepsut Tapınağı ve daha pek çok tapınak ve mezara ev sahipliği yapıyor. Luksor gezisini planlarken Mısır’da havanın sıcak olduğunu mutlaka göz önüne alın. Şapka, güneş koruyucusu gibi önlemler yakan güneş altında tapınakları gezerken sizi kurtaracaktır.

Luksor'dan Abu Simbel'e ulaşım

Luksor’u gezdikten sonra bir sonraki durak Abu Simbel Tapınağı olmalı. Mısır’da yollar uzun ve zorlu olduğu için Abu Simbel’e ulaşım alternatiflerini detaylı anlatmak istedim.

Deniz yolu ile Abu Simbel Tapınağı’na gidiş

Luksor’dan Abu Simbel’e gitmenin en keyifli yöntemi, Nil nehrini kullanarak yapılan 4 günlük Cruise turları. Hem Luxor’un ve Nil’in de tadını çıkarmış olursunuz. Böylece tapınağı gece de görebiliyorsunuz, eminim gece de ayrı güzeldir. Abu Simbel Tapınağı’nı gece görmenin başka bir yolu yok.

Tren yolu ile Abu Simbel Tapınağı’na gidiş

Tren ne yazık ki Abu Simbel’e kadar gelmiyor. Ama Kahire’den Aswan’a tren yolu var. Tren ile Aswan’a gelip, Aswan’dan Abu Simbel turlarına katılabilirsiniz. "Tursuz gidemez miyiz" dersiniz, ne yazık ki gidemezsiniz. Aswan-Abu Simbel arası karayolunu güvenlik gerekçesiyle ancak polis kontrolünde geçebiliyorsunuz. Aswan’dan her sabah 04:00’te hareketle tur araçları, her araçta silahlı bir polis olacak şekilde konvoy halinde hareket ediyor ve yine konvoy halinde Aswan’a öglen geri dönüyor.

Otobüs yolu ile Abu Simbel Tapınağına gidiş

Trende olduğu gibi, otobüs ile de direk Abu Simbel’e geçiş yok. Mecburen önce Aswan, oradan da turla Abu Simbel. Yalnız bir uyarıda bulunayım, Luxor-Aswan arası Nil Yolu diye geçen yol hem çok kalabalık hem de sürekli yerleşimlerin içinden geçtiği için yolda sürekli kasis var. Dolayısıyla hızlı gitmeniz mümkün değil. Yani otobüs ya da minibüs zor bir ulaşım şekli.

Özel araç ile Abu Simbel Tapınağına gidiş

Mısır’da araç kiralamayı pek tavsiye etmiyorum. Yolda sürekli polis çevirmesi var, dilinizi anlamaz, kasisler başka dert, trafik kaosu da başka dert. Çok kuralsız araç kullanıyorlar. Ters yöne girmiş bir tırla burun burun gelebiliyorsunuz. Özel araçla gidecekseniz şoförlü bir araç kiralayabilirsiniz.

Özel turla Abu Simbel

Benim seçtiğim ulaşım yöntemi özel tur oldu. Sürem kısıtlı, yapmak istediğim şey çok olunca rehberli – şoförlü bir minibüs kiraladık. Luxor’daki görülecek yerleri gezip akşamüstü Aswan’a yola çıktık. Gece Aswan’a ulaştık. Ertesi sabah aynı araç ve rehberimizle konvoya dahil olduk. Şoförümüz trafik ile uğraşırken bir araçta kâh uyuduk, kâh sohbet ettik.

Dünyanın en büyük antik dini yapısı kabul edilen Karnak Tapınagı benim Luksor bölgesindeki favorim olsa da firavun mezarlarının yer aldığı Ölüler Şehri olarak da anılan Krallar Vadisi ve ilk kadın firavun olan Hatsepsut için yapılmış olan tapınak mutlaka rotanızda olması gereken yerler.

Luksor’da görülecek yerlerin mesafeleri birbirinden oldukça uzak, bu nedenle bu bölgeyi gezmek için bir araç ayarlamanız veya bir tura dahil olmanız gerekli.

Rehberli bir turla gezmenin çok faydası oluyor. Hem Mısır tarihini anlamanızı sağlıyor hem de hızla gezdiğiniz yerlerle ilgili detaylı bilgi almış oluyorsunuz.

Abu Simbel Tapınağı ve Aswan

Abu Simbel, Unesco’nun Dünya Kültür Mirası listesindeki yerlerden biri. II. Ramses ve karısı Nefartari için Kades Antlaşması zaferi şerefine inşa edilmiş 2 ana tapınaktan oluşuyor. Büyük olanı Ramses, küçük olanı ise en sevdiği eşi Nefartari için inşa edilmiş. Nubian halkının yaşadıgı bölgede yapılmış olan bu tapınaklar Sudan sınırına sadece 30 kilometre uzaklıkta. Biraz da o dönem düşmanı olan Sudan’a gözdağı ve güç gösterisi olsun diye yapılmış.

Hikâyenin asıl ilginç kısmı ise, Aswan Barajı yapılırken yaşanıyor. Baraj gölünün doldurulması ile birlikte Nubian halkına ait onlarca tapınak ve yerleşim sular altında kalıyor.

Abu Simbel de tabii. 1968 yılında koruma altına alınan tapınağın kurtarılması için baraj gölünün içine bir set örülüyor, suyun çekilmesi bekleniyor ve tapınakları aynı açı ile 700 metre yukarıya baraj gölünün üstüne su an bulundukları noktaya küp küp keserek taşıyorlar.

Muhteşem bir mühendislik çalışması ile büyük küplere bölünen tapınaklar, kocaman bir lego yapar gibi, yeniden birleştiriliyor ve yılda bir kez tapınağın içindeki Ramses heykelinin yüzüne, doğum günü olan 21 Haziran’da vuran güneşi de tam açısı ile yerleştiriyorlar. Yüz figürlerinin bozulmaması için estetik cerrahlardan dahi destek alınıyor. Figürlerin iyi görünmesi için kesilme yerleri itina ile belirleniyor.

Hayatımın en güzel deneyimlerinden biriydi Abu Simbel Tapınağını görmek.

İhtişamı, işçiliği akıl almaz etkileyici… Denize girmek yerine tapınak görmeyi tercih eden benim gibi biriyseniz kesinlikle çok keyif alacağınızı garanti ediyorum. Aswan bölgesinde ayrıca Nefertiti’nin köyü olan Nubia’yı da ziyaret edebilirsiniz. Baraj gölü içinde kalmış olan bu bölgeye Felluka adı verilen buraya özgü teknelerle ulaşabilirsiniz. Aswan merkezinde Nubia Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.

Mısır, çok büyük bir medeniyete ev sahipliği yapmış. Firavunlar, krallar, kraliçeler, efsaneler, piramitler ile mutlaka görülmesi gereken ülkelerden biri. Mısır’ı sadece Kahire’deki piramitler veya Sharm-el Sheiyk’in muhteşem deniz altından ibaret sanmayın. Güney Mısır, Mısır gezisinde mutlaka rotanıza dahil edilmesi gereken bir bölge.