Yüzyıllık edebiyat ve siyaset durağı Cafe de la Paix hâlâ ilgi çekiyor

Cafe de la Paix
Cafe de la Paix

Neredeyse şehrin kendisi kadar meşhur Paris’teki Cafe de la Paix. Karl Marx ve Engels’in Komünist Manifesto’yu burada notlandırdıkları söylenir. Aynı kafe, büyük şair Necip Fazıl Kısakürek’in Paris günlerinin de duraklarından biridir. Üstelik Emile Zola’dan Maupassant’e, Oscar Wilde’den İngiltere kralına kadar dünyanın bütün meşhurları kafenin bir zamanki müdavimleri arasında.

Siyaset ve edebiyat tarihinin pek çok sayfası burada kaleme alındı

III. Napolyon dönemi mimarisi sınırları içinde yapılan lüks binanın zemin katında misafirlerini ağırlayan kafe, bugün aslında tam anlamıyla bir zaman makinası… Siyaset ve edebiyat tarihinin pek çok sayfası burada kaleme alındı çünkü. Aslına sadık kalınarak gerçekleştirilen restorasyonları da kafenin tarihten bugüne uzanan varlığına, ruhunu da dahil etmiş. 22 Ağustos 1975’te Fransız hükümetinin çıkardığı bir kararnameyle topyekûn tarihi eser olarak tescillenen kafe, yine hükümet denetiminde orijinal dokusu korunarak 2002’de restore edilmiş. Paris’in merkezinde olması, iç dekoru gibi kafeyi çekici kılan pek çok ayrıntı var elbette, fakat belki bunlardan en önemlisi, severek okuduğumuz pek çok dünya edebiyatı yazarının çalışmak için burayı kendilerine merkez tutmaları.

Bütün zamanlar için en ilgi çekici yerlerden biri Cafe de la Paix.
Bütün zamanlar için en ilgi çekici yerlerden biri Cafe de la Paix.

Dekoru tarih kokuyor

Hiç şüphesiz kafenin tarihi kadar, tarihten bugüne taşıdığı olağanüstü güzellikteki tabloları, freskleri, mitolojik figürleri ve toplam dekoruyla bütün zamanlar için en ilgi çekici yerlerden biri Cafe de la Paix.

Grand Hotel de la Paix binası, kapitalizmin ve yeni burjuva toplumunun en net sembollerinden biri.
Grand Hotel de la Paix binası, kapitalizmin ve yeni burjuva toplumunun en net sembollerinden biri.

Dünyanın en çok fotoğrafı çekilen yerlerinden biri

Cafe de la Paix’in bulunduğu bina ve ilk haliyle Grand Hotel de la Paix binası, inşa edildiği günlerde doğmakta olan kapitalizmin ve yeni burjuva toplumunun en net sembollerinden biri aslında. Bu açıdan Marx ve Engels’in Komünist Manifesto’yu burada notlandırmaları tarihin en ilginç cilvelerinden biri.

Fransızlar, ilk kısa film denemelerini burada görme imkânı bulmuş.
Fransızlar, ilk kısa film denemelerini burada görme imkânı bulmuş.

Fransa'nın ilk sinema gösterimi

Fransızların sinemayla tanışmasının da merkezi bu tarihi kafe. Cafe de la Paix’in bodrum katı, 28 Aralık 1895’te ilk projeksiyon sinema gösterimine sahne olmuş. Fransızlar, sinema tarihinin başlangıcı olan ilk kısa film denemelerini burada görme imkânı bulmuş.

Necip Fazıl Kısakürek, Café de la Paix’te kahvesini yudumlayanlardan.
Necip Fazıl Kısakürek, Café de la Paix’te kahvesini yudumlayanlardan.

Ünlü yazarların uğrak yeri

Ünlü opera yazarı Jules Massenet’in yanı sıra Emile Zola, Guy de Maupassant, Kanadalı ünlü şair Robert William Service, İngiltere kralı Edward VII, Çaykovksi, Oscar Wilde ve daha niceleri... Marx ve Engels’in Komünist Manifesto’yu yazdığı yer aynı zamanda. Pek çok ressamın tablolarında yer ettiği kadar, Hemingway'ın yazılarına da girmeyi başarmış. Ünlü caz sanatçısı Henri Salvador da kafenin müdavimleri arasında. Türkiye’nin büyük şairlerinden Necip Fazıl Kısakürek ise, Paris’te yaşadığı 1924 yılında Café de la Paix’te kahvesini yudumlayanlardan.

*Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım