Zamanı geriye doğru akan şehir: Hatay

Hatay, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık on üçüncü şehridir.
Hatay, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık on üçüncü şehridir.

Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Hatay, ülkemizin turizm açısından en hareketli şehirlerinden. Her mevsim pek çok ziyaretçiyi ağırlayan şehir; binlerce yıllık köklü tarihi, mistik yapıları, 600 çeşit yemek ve tatlıya sahip zengin mutfağı ve doğal güzellikleri ile mutlaka görmeniz gereken bir kent. Rivayetlerin hüküm sürdüğü bu topraklarda, bir çok tarihi geride bırakarak bu güne uzanan masalsı bir şehir Hatay.

Şehir ismini nereden alıyor?

Hatay adının kaynağına ilişkin ilk bilgiler M.Ö. 1200’le başlayan Genç Hitit Prenslikleri dönemine tarihlenmektedir. Bu dönemde, Amik Ovası´ndaki Hitit Prenslikleri’nin birleşerek Hattena Krallığı adını aldıkları bilinmekte, Hatay adının da buradan geldiği sanılmaktadır.

Tarihçe

Hatay Türkiye'nin en önemli eski yerleşim yeridir. Yapılan arkeolojik araştırmalarda M.Ö. 100.000 ile 40.000 yıllarına uzanan bulgulara ulaşılmıştır. İl toprakları İlk Tunç Çağı’ndan itibaren Akat Beyliği ve M.Ö. 1800-1600 yılları arasında Yamhad Krallığı’na bağlı bir beyliğin sınırları içerisinde yer almıştır. Daha sonra MÖ 17. yüzyıl sonlarında Hititlerin ve M.Ö. 1490 yıllarında Mısır'ın egemenliğine girmiştir. Ardından Urartular, Asurlular ve Persler'in egemenliğine giren şehir, M.Ö. 300 yılında Antakya olarak kurulmuş ve kent hızla gelişmiştir. Kent M.Ö. 64 yılında Roma İmparatorluğu'na katılmış ve İmparatorluğun Suriye eyaletinin başkenti olmuştur. İslam ordusu tarafından fethedilmiş, Emevi ve Abbasi egemenliğinde kalmıştır.

Erzin Başlamış Kaplıcaları.
Erzin Başlamış Kaplıcaları.

Daha sonra 877'de Tolunoğulları'nın fethettiği topraklar sırayla; Ihşitler ve Selçuklular tarafından yıkılan Halep merkezli Hamdanoğulları (Beni Hamdan/Hamdânîler) egemenliğine girmiştir. 969 yılında Bizans İmparatorluğunun topraklarına katılan şehir, 11-12.yüzyıllarda Haçlı Seferleri sırasında da önemli rol oynamıştır. Antakya 1268 yılında Memlûk Devleti tarafından Haçlıların elinden alınmıştır. 1516'da ise Yavuz Sultan Selim bu toprakları fethetmiş ve Osmanlı İmparatorluğu hakimiyeti altına almıştır. Memlûklülerden zapt edilen Antakya, Osmanlı İmparatorluğu'nda önce Halep'e bağlı bir sancak ve daha sonra kaza olarak yönetilmiştir.

Şehir nerededir?

Akdeniz'in doğu şeridinde yer alan Hatay'ın doğusunda ve güneyinde Suriye, batısında Akdeniz, kuzeybatısında Adana, kuzeyinde Osmaniye ve kuzeydoğusunda Gaziantep bulunur.

Koz Kalesi.
Koz Kalesi.

Şehri gezerken çalma listesi

  • - Altın Tasta Gül Kuruttum - Melihat Gülses
  • - Aman Meleğim Nasıl Edeyim - Şükriye Tutkun
  • - Ben Bir Yüce Bey idim - Musa Eroğlu

Şehre ne zaman gidilmeli?

Akdeniz ikliminin hâkim olduğu şehir dört mevsim ziyarete uygun doğal şartlara sahiptir.

Hatay 8’lisi

Antakya Mozaik Müzesi: Hatay Antakya'da bulunan müze, sergilediği mozaiklerin sayısı, büyüklüğü ve kalitesi yönünden dünyanın en zengin ikinci mozaik müzesi olarak kabul edilmektedir. Mozaiklerin üzerine işlenen mitolojik simgeler, 1932 yılında yapılan kazılar sonucu gün yüzüne çıkmıştır. Roma ve Bizans dönemlerinin izlerini taşıyan hamamlar, evler ve kiliselerin mozaikleri Samandağı, Antakya ve Harbiye'de varlığını sürdürmektedir. Ayrıca müzede Güneş Tanrısı Apollon'un görkemli heykeli başta olmak üzere farklı dönemlere ait heykeller de bulunmaktadır.

Hatay Uzun Çarşı: Lezzetiyle ünlü Hatay mutfağını süsleyen baharatlar başta olmak üzere Hatay’a özgü pek çok yöresel ürünün de bulunabileceği oldukça zengin bir çarşı burası. Hatay Uzun Çarşı'da sıra sıra dizilmiş baharatçılar, aktarlar, el işçiliği hediyelik eşya dükkânlarında aradığınız ya da bilmediğiniz pek çok şeyi bulabilirsiniz. Çarşı, gün içerisinde yerel halktan yemek malzemeleri ve altın almak için uğrayanların yanı sıra yerli ve yabancı turistler tarafından da yoğun ilgi görüyor.

Vespasianus ve Titus Tüneli: Hatay'ın Samandağ ilçesine 5 km mesafede yer alan Vespasianus ve Titus Tüneli, akıllara durgunluk veren bir tarihi eser. Bu eşsiz yapının en önemli özelliği ise tamamen el işçiliğiyle yapılmış olması. M.Ö. 300 yıllarında Titus Flavius Vespasianus tarafından yaptırıldığı bilinen tünele dair en ilginç bilgilerden birisi de tünelin yapımının yüzyıllar sürmüş olmasıdır. Şehri ve limanı su ve sel baskınından korumak amacıyla yaptırılan Vespasianus ve Titus Tüneli, 950 metre uzunluğa ve 6 metre genişliğe sahip. Dağların oyularak yapıldığı tünelin her bir köşesi, yüzyıllar öncesine ait tarihi kalıntılarla dolu.

Koz Kalesi:Hatay'ın en önemli tarihi yapıtları arasındaki Koz Kalesi, Altınözü ilçe merkezi sınırlarında bulunmaktadır. Kalenin Antakya Prensliği döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Bunun dışında tarihiyle ilgili pek bir bilgi yoktur. Kale, Bizans ve Haçlılar tarafından savunma amaçlı aktif olarak kullanılmış ancak 1268 yılında Baybars tarafından alındıktan sonra önemini tamamen yitirmiştir.

Beşikli Mağara: Hatay’ı tamamlayan en güzel doğal kıymetlerden birisidir Beşikli Mağara. Beşikli Mağara, Samandağ'ında bulunmaktadır. Vespasianus ve TitusTüneli'ne yakın olan mağara, aslında Roma Dönemi’ne ait bir mezarlıktır. Mezarlığın içinde, oyulmuş bir hâlde bulunan 12 mezar vardır. Mezarların kime ait olduğu konusunda kesin bir bilgi olmasa da Romalı yöneticilere ve Seleucia Pieria Antik Kenti'nin ileri gelenlerine ait olduğu düşünülmektedir. Burası yerli ve yabancı turistlerin şehirde en çok merak ettiği yerler arasındadır.

Beşikli Mağara.
Beşikli Mağara.

Erzin Başlamış Kaplıcaları:Hatay-Erzin'e bağlı olan Başlamış Köyü'ndeki kaplıcalar ve içmeler, özellikle yaz aylarında şehrin turizmini hareketlendirmektedir. İlçe merkezine 3 kilometrelik bir mesafede bulunan Erzin Başlamış Kaplıcaları, Amanos Dağı'nın eteklerinde, sıcak ve oldukça mineralli suyuyla turistlerin ilgi odağıdır. Erzin'deki içme sularının içerisinde sülfat, bikarbonat, magnezyum ve karbondioksit bulunmaktadır. Genellikle metabolizma ve sindirim sistemine iyi geldiği bilinen kaplıca suları Hatay’ın sağlık turizminin odak noktalarından.

St. Pierre Kilisesi: Hangi tarihte yapıldığı kesin olarak bilinmeyen St. Pierre Kilisesi, Asi Nehri'nin batısında bulunmaktadır. Şehrin en önemli tarihi yapılarından olan St. Pierre Kilisesi, yıl içerisinde birçok yerli ve yabancı turistin yoğun ilgisini görmektedir. Bir mağaranın içinde bulunan kilise, 13 metre derinliğinde ve 7 metre yüksekliğindedir. Mağaranın, Hz. İsa’nın on iki havarisinden biri olan Aziz Petrus’un ilk vaaz verdiği ve cemaatin ilk kez “Hıristiyan” adını aldığı yer olduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinir. İlk Hristiyanlar tarafından toplantı yeri olarak kullanılan St. Pierre Kilisesi'nin özellikle taban mozaikleri görülmeye değer nitelik taşımaktadır.

St. Pierre Kilisesi.
St. Pierre Kilisesi.

Batıayaz Yaylası: Doğal su kaynaklarıyla ünlü bir bölge olan Batıayaz Yaylası, Hatay'ın Samandağ ilçesinde bulunmaktadır. Günümüzde yöre halkı tarafından piknik yeri olarak kullanılan yayla, Antakya'nın merkezine 15 kilometre uzaklıkta bulunan yayla, İskenderun'a 14kilometrelik bir mesafede yer alır. Doğasına ve tertemiz havasına doyum olmayan Batıayaz Yaylası, Hatay gezinize mutlaka dahil olmalı.

Hatay’da ne yenir?

  • Abaganuş.
  • - Kömbe
  • - Künefe
  • - Abagannuş
  • - Hatay humusu
  • - Zahter salatası
  • - Hatay kağıt kebabı
  • - Hatay tepsi kebabı
  • - Haytalı

Hatay’ın meşhuru

Türk düşüncesinin en önemli isimlerinden yazar ve mütercim Cemil Meriç 12 Aralık 1916’da Hatay Reyhanlı’da doğdu. Türk edebiyatının kalemi en güçlü deneme yazarlarından birisi olan ünlü yazar, 1942 ve 45 yılları arasında Elazığ lisesinde, 1952 ve 54 yılları arasında ise İstanbul`da Fransızca öğretmeni olarak çalıştı. Daha sonra İstanbul üniversitesi Edebiyat fakültesinde yabancı diller okutmanlığı görevinde bulundu ve sosyoloji bölümünde dersler verdi. Mükemmel düzeyde Fransızca okuyup yazan Meriç, İngilizceyi anlıyor, Arapçayı, kendi ifadesiyle, söküyordu. Yazdığı onlarca kitapla Türk düşüncesinde önemli izler bırakan Meriç, düşünce dünyamızın olduğu kadar, Hatay’ın da en önemli şahsiyetlerindendir.