Fenerbahçe'nin 'Kanarya' lakabını nasıl aldığını biliyor musunuz?

​Fenerbahçe'nin 'Kanarya' lakabını nasıl aldığını biliyor musunuz?
​Fenerbahçe'nin 'Kanarya' lakabını nasıl aldığını biliyor musunuz?

Bir futbolcu koca bir takımın lakabını belirleyebilir mi? Evet, söz konusu Fenerbahçe ise bu imkansız değil.

Bir futbol takımı için en kritik bölge hiç kuşkusuz kaledir. Bazı takımlar yıllar yılı aradığı kaleciyi bulamaz; bazıları ise bu konuda inanılmaz bir şansa sahiptir.

Kale Türklere emanet

Kaleci konusunda belki de en şanslı kulüp Fenerbahçe… Sarı-lacivertli kaleyi 110 yıldır birbirinden önemli Türk kaleciler korudu. Ee, ara ara yabancı eldivenlere de görev devredildi. Ancak Fenerbahçe taraftarı için kale her zaman bir Türk’e emanet edilmeli.

Cihat Arman, Yavuz Şimşek, Rüştü Reçber ve Volkan Demirel isimlerini bir çırpıda sayabildiğimiz Fenerbahçeli file bekçileri.

Özellikle Fenerbahçe altyapıdan yetiştirdiği birçok kaleciyle Türk futboluna büyük bir katkı sağlıyor.

O’nun yeri ayrı

Fenerbahçe kalesini koruyan her isim hem çok kıymetli hem de çok yetenekli. Ancak içlerinden biri var ki onun yeri sarı-lacivertli camia için çok ayrı.

Elbette, bu isim Cihat Arman… Zekası ve yetenekleriyle ayakta alkışlanan Cihat Arman, Fenerbahçe’nin ‘Kanarya’ lakabını almasını sağlayan isim…

Cihat Arman kimdir?

Cihat Arman, 16 Temmuz 1915 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Galatasaray Lisesi'nde okuyan Cihat Arman babasının işleri nedeniyle ailesiyle birlikte Ankara'ya yerleşti. Cihat Arman, 15 yaşındayken Gençlerbirliği forması altında futbola başladı. Cihat Arman, 1936 yılında İstanbul Güneş Spor'a transfer oldu. 1939 yılında Güneş Spor kapanınca Arman, Fenerbahçe'ye transfer oldu.
Cihat Arman, 16 Temmuz 1915 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Galatasaray Lisesi'nde okuyan Cihat Arman babasının işleri nedeniyle ailesiyle birlikte Ankara'ya yerleşti. Cihat Arman, 15 yaşındayken Gençlerbirliği forması altında futbola başladı. Cihat Arman, 1936 yılında İstanbul Güneş Spor'a transfer oldu. 1939 yılında Güneş Spor kapanınca Arman, Fenerbahçe'ye transfer oldu.
1939-1953 yılları arasında tam 14 yıl Fenerbahçe forması giyen Cihat Arman 308 maça çıktı. Yetenekleriyle dikkat çeken Arman'a taraftarlar 'Uçan Kaleci' lakabını yakıştırdı. Fenerbahçe'ye transfer olduktan sonra maçlara sık sık sarı kaleci kazağıyla çıkan Cihat Arman, taraftarların yeni bir lakabıyla karşı karşıya kaldı. Öncelikle bir kuşa benzettikleri Arman için sarı-lacivertli taraftarlar 'Sarı Kanarya' demeye başladı.
1939-1953 yılları arasında tam 14 yıl Fenerbahçe forması giyen Cihat Arman 308 maça çıktı. Yetenekleriyle dikkat çeken Arman'a taraftarlar 'Uçan Kaleci' lakabını yakıştırdı. Fenerbahçe'ye transfer olduktan sonra maçlara sık sık sarı kaleci kazağıyla çıkan Cihat Arman, taraftarların yeni bir lakabıyla karşı karşıya kaldı. Öncelikle bir kuşa benzettikleri Arman için sarı-lacivertli taraftarlar 'Sarı Kanarya' demeye başladı.
Ancak 'Kanarya' lakabı öyle çok sevildi ki zaman içinde Fenerbahçe'nin simgesi haline geldi. Cihat Arman Fenerbahçe forması altında; 3 İstanbul Ligi şampiyonluğu, 1 İstanbul Kupası, 6 Lig şampiyonluğu ve 3 Başbakanlık Kupası kazandı. Futbol kariyerini Fenerbahçe'de 1953 yılında tamamlayan Arman, 1936-1950 yılları arasında A Milli Futbol Takımı'nın formasını giydi. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle Cihat Arman yalnızca 13 maçta ay-yıldızlı formayı giydi.
Ancak 'Kanarya' lakabı öyle çok sevildi ki zaman içinde Fenerbahçe'nin simgesi haline geldi. Cihat Arman Fenerbahçe forması altında; 3 İstanbul Ligi şampiyonluğu, 1 İstanbul Kupası, 6 Lig şampiyonluğu ve 3 Başbakanlık Kupası kazandı. Futbol kariyerini Fenerbahçe'de 1953 yılında tamamlayan Arman, 1936-1950 yılları arasında A Milli Futbol Takımı'nın formasını giydi. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle Cihat Arman yalnızca 13 maçta ay-yıldızlı formayı giydi.
Cihat Arman 1948-1949 sezonunda Fenerbahçe forması altında hem futbol oynadı hem teknik direktörlük yaptı. Cihat Arman 1949 yılında Milli Takım'ı yalnızca 1 maçlığına çalıştırdı. Cihat Arman sırasıyla Beyoğluspor, Beşiktaş, A Milli Takım, İstanbulspor, Kasımpaşa, İstanbulspor, Yeşildirek, A Milli Futbol Takımı, Eskişehirspor, Mersin İY, Vefa ve Milli Takımı çalıştırdı.
Cihat Arman 1948-1949 sezonunda Fenerbahçe forması altında hem futbol oynadı hem teknik direktörlük yaptı. Cihat Arman 1949 yılında Milli Takım'ı yalnızca 1 maçlığına çalıştırdı. Cihat Arman sırasıyla Beyoğluspor, Beşiktaş, A Milli Takım, İstanbulspor, Kasımpaşa, İstanbulspor, Yeşildirek, A Milli Futbol Takımı, Eskişehirspor, Mersin İY, Vefa ve Milli Takımı çalıştırdı.
Efsane kaleci teknik direktörlük kariyerine 1971'de son verdi.  Başarılı eldiven 14 Mayıs 1994'te 78 yaşında vefat etti.
Efsane kaleci teknik direktörlük kariyerine 1971'de son verdi. Başarılı eldiven 14 Mayıs 1994'te 78 yaşında vefat etti.
Cihat Arman'ın yeteneklerinin yanı sıra harika bir zekaya sahip olduğunun kanıtı bir hikaye ile efsanenin yaşam hikayesine nokta koyalım;

  


  
Futbolun iki efsane ismi Beşiktaşlı Şükrü Gülesin ile Fenerbahçeli Cihat Arman arasında 1939-1940 sezonunda ilginç bir olay yaşandı. Mithatpaşa Stadı’nda oynanan maça ilgi büyüktü… Tribünler tıklım tıklımdı… Beşiktaş'ın başarılı golcüsü Şükrü Gülesin, Hüseyin Saygun'un pasıyla atağa kalktı. Şükrü'yü durdurana aşk olsun. Güçlü fiziğiyle rakiplerinin korkulu rüyası olan Şükrü, Fenerbahçeli defans oyuncusu Rafet ile baş başa kaldı. Rafet ne yaptıysa Şükrü'yü durduramadı. En sonunda da penaltı yaptıracağını düşünün Rafet, Şükrü'yü bıraktı. Tribünler ayaklandı, herkes Şükrü Gülesin'in gol atacağını düşünürken beklenmedik bir hareket Cihat Arman'dan geldi.

  
Cihat Arman kimselerin aklına gelmeyen bir oyun oynadı Şükrü Gülasin'e... Şükrü meşin yuvarlağı ağlara göndermeye hazırlanırken Cihat Arman el kol işareti yapmaya başladı. “Geçti artık” gibilerinden hareketler yapan Cihat, Şükrü’nün aklını karıştırdı. Cihat’ın hareketlerine anlam vermeye çalışan Şükrü, öfke dolu bir halde topu kale direğinin üzerinden auta gönderdi. 

  
Topu dışarı gönderen Şükrü Gülesin, "Ne faulü" diye hakeme doğru koşmaya başladı. Hakem ise şaşkın şakın etrafına bakmaya başladı. Şükrü Gülesin hakeme itiraz ediyor, pozisyonun ne ofsayt ne de faul olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Hakem güçlükle Şükrü'ye düdük çalmadığını anlattı ve efsane futbolcunun adeta başından aşağı kaynar sular döküldü. Şükrü Gülesin, Cihat Arman tarafından gole giderken kandırıldı. Gülesin, "Kaptan, düdüğü değil seni dinledik. Bir golden olduk ama helal olsun. İyi kandırdın beni" dedi.
Cihat Arman'ın yeteneklerinin yanı sıra harika bir zekaya sahip olduğunun kanıtı bir hikaye ile efsanenin yaşam hikayesine nokta koyalım; Futbolun iki efsane ismi Beşiktaşlı Şükrü Gülesin ile Fenerbahçeli Cihat Arman arasında 1939-1940 sezonunda ilginç bir olay yaşandı. Mithatpaşa Stadı’nda oynanan maça ilgi büyüktü… Tribünler tıklım tıklımdı… Beşiktaş'ın başarılı golcüsü Şükrü Gülesin, Hüseyin Saygun'un pasıyla atağa kalktı. Şükrü'yü durdurana aşk olsun. Güçlü fiziğiyle rakiplerinin korkulu rüyası olan Şükrü, Fenerbahçeli defans oyuncusu Rafet ile baş başa kaldı. Rafet ne yaptıysa Şükrü'yü durduramadı. En sonunda da penaltı yaptıracağını düşünün Rafet, Şükrü'yü bıraktı. Tribünler ayaklandı, herkes Şükrü Gülesin'in gol atacağını düşünürken beklenmedik bir hareket Cihat Arman'dan geldi. Cihat Arman kimselerin aklına gelmeyen bir oyun oynadı Şükrü Gülasin'e... Şükrü meşin yuvarlağı ağlara göndermeye hazırlanırken Cihat Arman el kol işareti yapmaya başladı. “Geçti artık” gibilerinden hareketler yapan Cihat, Şükrü’nün aklını karıştırdı. Cihat’ın hareketlerine anlam vermeye çalışan Şükrü, öfke dolu bir halde topu kale direğinin üzerinden auta gönderdi. Topu dışarı gönderen Şükrü Gülesin, "Ne faulü" diye hakeme doğru koşmaya başladı. Hakem ise şaşkın şakın etrafına bakmaya başladı. Şükrü Gülesin hakeme itiraz ediyor, pozisyonun ne ofsayt ne de faul olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Hakem güçlükle Şükrü'ye düdük çalmadığını anlattı ve efsane futbolcunun adeta başından aşağı kaynar sular döküldü. Şükrü Gülesin, Cihat Arman tarafından gole giderken kandırıldı. Gülesin, "Kaptan, düdüğü değil seni dinledik. Bir golden olduk ama helal olsun. İyi kandırdın beni" dedi.