Dizel skandalını ortaya çıkaran üç makine mühendisi

Volkswagen
Volkswagen

Alman otomotiv kartelinin varlığını doğrulayan dizel skandalı Volkswagen'e şimdiden 30 milyar dolara mal oldu. Peki dünyanın en büyük otomobil üreticisine diz çöktüren skandalın arkasında kim vardı? İşte dizel olayında ilk kıvılcımı yakan üç makine mühendisinin hikayesi.

Kimilerine göre küresel ekonomiye yön veren 'üst aklın' gün yüzüne çıkardığı 2015'teki dizel skandalı, otomotiv endüstrisinde birçok şeyi değiştirdi. Avrupa'nın savunduğu dizele karşı hibrit araç teknolojileri ve alternatif yakıt olarak hidrojene yönelen Japon devleri, bu olay sayesinde Alman otomobil üreticileri karşısında teknoloji mücadelesini kazanmış oldu. Böylece otomotiv sanayisinin yeni dönemi Japonya'nın istediği şekilde kurulmaya başladı. Peki iki trilyon dolarlık endüstride çağ kapatıp çağ açan skandalın arkasında kim vardı?

Her şey Kasım 2012'de Batı Virginia Üniversitesi'nin alternatif yakıt, motor ve emisyon araştırmaları üzerine kurulmuş CAFEE enstitüsüne ulaşan ihale mektubuyla başlar. Uluslararası Temiz Taşımacılık Konseyi (ICCT), Alman otomobil üreticilerinin kullandığı yeni nesil dizel teknolojileri test etmek istemektedir. Daha önce tırlar üzerinde emisyon çalışmaları yapan hikayenin başrolündeki üç mühendis, portatif emisyon ölçüm aletlerine sahip laboratuvarları sayesinde ihaleyi kazanmayı başarır. 70 bin dolar bütçeyle işe koyulan mühendisler, emisyon testleri için birer 2.0 TDI VW Jetta, 3.0d BMW X5 ve 2.0 TDI VW Passat kiralar.

Memleketinden üniversite okumak için ayrılıp Amerika'ya gelen Hindistanlı Arvind Thiruvengadam, Hemanth Kappanna ve İsviçreli Marc Besch'den istenen, NOx emisyonunu azaltan sistemler üzerine çalışmalarıydı. Yaygın NOx sistemlerinin üç farklı versiyonunu da test etme imkanı sunan üç araç seçildi ve bir jeneratöre bağlayarak araçlara yerleştirdikleri portatif emisyon ölçüm aletleriyle çalışmalar başladı.

Marc Besch, Arvind Thiruvengadam, Hemanth Kappanna
Marc Besch, Arvind Thiruvengadam, Hemanth Kappanna

Yüksek karbondioksit salınımı yapan benzinli motorlara karşı düşük CO2 salınım seviyesiyle tercih sebebi olan dizel motorlar, yine zehirli bir gaz olan NOx için ek emisyon önlemlerine muhtaçtı. Bu sistemlerin 'temiz dizel' olarak lanse edilen Volkswagen TDI motorlarda sahip olduğu verimlilik, otomotiv endüstrisini hayrete düşürmüş ve dizel skandalına dönüşecek testler bu sebepten dolayı teşvik edilmişti.

Kiraladıkları Jetta, NOx kapanı adı verilen bir emisyon mekanizması kullanıyordu. Yakıt enjeksiyonundan önce NOx'i tutmaya yarayan mekanizma, sürücü için en zahmetsiz yöntem olarak nitelendirilse de yakıt tüketimini artırıyor ve verimli çalışmak için yüksek sıcaklığa ihtiyaç duyuyordu. Passat'ta SCR sistemini kullanan Volkswagen, aracın bagaj kısmına yerleştirdiği AdBlue tankıyla egzoz dumanına ilave edilen sıvı sayesinde NOx moleküllerini zararsız olan nitrojen ve oksijene çeviriyordu. BMW X5'e ise her iki sistem birlikte entegre edilmişti.

Üç araçla altı bin kilometreden fazla yol kateden mühendisler, laboratuvar testleriyle gerçek yolda elde edilen emisyon değerleri arasındaki farkı görünce büyük şaşkınlık yaşadı. Jetta'nın 35, Passat'ın ise 20 kata kadar daha yüksek NOx salınımı yaptığını tespit eden üçlü, ilk önce kendi aletlerinden kaynaklanan bir problem olduğunu zannetmişse de uzun yol testlerinden sonra Volkswagen tarafında hatalı birşeyler olduğuna kanaat getirmiş. Nitekim aynı testlerin uygulandığı BMW X5'in yol testlerinde herhangi bir artış yaşanmamıştı.

Test sonuçları Mart 2014'te Marc Besch tarafından akademik makale olarak yayımlanıp endüstri içi bir konferansta tartışılır. İşte üç mühendisin yetkili makamları harekete geçirecek kıvılcımı burada yakılır. Makalenin sunumunda araç markaları paylaşılmamıştı, fakat uzmanların sorunlu vasıtaların Volkswagen üretimi olduğunu tespit etmesi uzun sürmez. Sunumun akabinde diğer başka test kuruluşlarından da sonuçlar satın alan ICCT, tespitlerini Kaliforniya Hava Kaynakları Kurulu (CARB) ve Birleşik Devletler Çevreyi Koruma Ajansı (EPA) ile paylaşır.

CARB ve EPA'nın kendi yürüttüğü çalışmalar neticesinde Volkswagen'in EA189 model numaralı dizel motorlarını bir tür emisyon hile aletiyle donattığı kayıt altına alınır. Eylül 2015'te VW grubunun resmen itiraf ettiği hile, bugün itibarıyla faturası 30 milyar doları aşan dizel skandalına dönüşür, dönemin VW CEO'su istifa eder ve hileden haberi olduğu tespit edilen yönetciler FBI tarafından gözaltına alınır.

Volkswagen tarafından geri alınan 'kirli' dizeller
Volkswagen tarafından geri alınan 'kirli' dizeller

Volkswagen, Audi, Skoda, Seat ve Porsche marka 11 milyon hileli dizel otomobilin 8,5 milyonu Avrupa, yarım milyonu ise ABD'de bulunuyor. En büyük faturayı Amerika'daki kirli dizeller için ödeyen firma, bugün hala dünya çapında milyonlarca aracın emisyon hilesini çözmek için para harcıyor. Peki ya firmayı bu hileye başvurmaya iten neydi?

Alman otomotiv karteli

Temmuzda yetkili makamlara çarpıcı itiraflarda bulunan Volkswagen grubu, 1990'lardan beri otomobil teknolojileri, üretim maliyetleri, satış, fiyatlandırma ve faaliyet yürütülen pazarlar üzerine otomotiv devleri arasında üst düzey görüşmeler yapıldığını açıkladı. Bu görüşmelere Ford ve kısa süre önce Fransızlara satılan Almanya merkezli Opel'in davet edilmemesi, Alman firmalar arasında adeta bir otomotiv karteli meydana getirildiği iddialarını kuvvetlendiriyor.

Dizel skandalına sebep olan NOx hilesinin de kartel tarafından planlanmış olabileceği düşünülüyor. SCR sistemli araçlarda 17 litre yerine 8 litrelik bir tank kullanan ve emisyon hilesiyle test kuruluşlarını küçük tank kullanımının hiçbir sıkıntı yaşatmadığına ikna eden Almanlar, bu sayede her araçtan 80 küsür dolar daha fazla kâr etmiş oldu. Düşük emisyondan dolayı yapılan vergi indirimleri ve Amerika pazarında Japon hakimiyetini kırma başarısı da eklendiğinde Volkswagen'in bu hileden çok daha fazla kâr elde ettiğini söylemek yanlış olmaz.

Skandalı ortaya çıkaran mühendislere ne oldu?

Almanlara göre İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanmış en büyük endüstriyel skandal olan Volkswagen'in dizel fiyaskosu, ilk tespiti yapan mühendislerin kariyerine tahmin edilenin aksine pek fayda sağlamamış. Test sonuçlarını makale halinde yayımlayan Marc Besch araştırma görevlisi, Arvind Thiruvengadam yardımcı doçent olarak akademik çalışmalarını sürdürüyor. Emisyon testlerine başlamalarına vesile olan ihaleyi kovalayan Hemanth Kappanna ise artık General Motors için çalışıyor. Her şeye rağmen dizel skandalının üç makine mühendisi kahramanı, her yıl binlerce insanın NOx salınımı yüzünden solunum yolu rahatsızlıkları yaşaması, hatta ölmesine sebep olacak bir skandalı açığa çıkarmış olmanın huzurunu yaşıyor olsa gerek.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >