Ev genci olmak kader mi, tembellik mi?

GZT Alfa'da bu hafta “ev genci (NEET)” olgusu iki genç konuğumuzla masaya yatırılıyor. Hüseyin Atakan Kubat ve Zeki Yiğit Çarktan ile “ev genci (NEET)” tartışmasını iki karşıt perspektiften konuşuyoruz. Bir taraf, “imkân varken eylemsizlik” vurgusuyla ev gençliğini “tembelliğin modern adı” olarak tanımlıyor; diğer taraf ise kavramın ölçüm sorunlarına, kültürel bağlama ve kayıt dışı/serbest çalışmanın görünmezliğine dikkat çekerek, bazı profiller için “bekleme–odaklanma” stratejisinin rasyonel olabileceğini savunuyor. NEET'in kapsamı netleştiriliyor; ardından tartışma “Gençler iş beğenmiyor mu?” sorusuyla derinleşiyor.

“Matematikte zaman sıfırdan büyüktür; evde oturmak sıfırdır” argümanı, kısa vadeli de olsa işgücüne katılımın kazandırdıklarını öne çıkarıyor. Karşı tez ise “gap year”ın kalıcı ev gençliğinden ayrılması gerektiğini, çevrimiçi kurslar, sertifikalar ve mentörlükle yetkinlik geliştirmenin mümkün olduğunu hatırlatıyor. Program, mavi yaka deneyiminin “alanından uzaklaştırma” riski, çıraklık/mesleki eğitim imkânları, dijitalleşmenin açtığı kariyer yolları ve aile–genç gerilimindeki ekonomik/psikolojik maliyetleri de ele alıyor. Kadınların görünmeyen emeği ve istatistiklere yansıma biçimi ayrıca tartışılıyor.

Sonlara doğru “Evde oturan gençler yarının üretken bireyleri mi, yoksa kayıp mı olacak?” sorusuyla ortak bir noktada buluşuyoruz: Ev genci olmak bir “son” değil; ancak bu sürecin kalıcılaşması hem birey hem toplum açısından risk. Çıkış yolları olarak 9–5 iş + 5–9 kişisel gelişim, kısa süreli sektör deneyimi, ağ kurma ve mentörlük, çıraklık/mesleki eğitim ve odaklı sertifikasyon öneriliyor.

Peki, Diploma mı deneyim mi? Freelance rüyası mı balon mu? Aile desteği: can simidi mi, engel mi? Konfor alanı mı çıkmaz sokak mı?

Bu ve daha fazlası şimdi bu bölümde! Hemen izle ve düşüncelerini bizimle paylaşmayı unutma 😍