'Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.' Bu sözler, İslam'ın Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi niteliğinde, insanlara yol gösteren bir manifestosu
Veda Hutbesinden,
Müslümanlar için sadece dini bir öğüt değil; aynı zamanda sosyal ve ahlaki bir rehberdir. Peygamber Efendimizin “Burada hazır bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsin” şeklindeki sözleri son derece anlamlıdır.
O, hutbesini ümmetine bir emanet olarak bırakmış ve şöyle buyurmuştur:
“Benim bu sözlerimi burada bulunanlar bulunmayanlara bildirsin. Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunandan daha iyi anlar ve itaat eder.”
İslam'ın ilk yıllarındaki toplumsal dönüşüm ve ahlaki inkılabın en yoğun şekilde tecessüm ettiği Veda Hutbesi;
faiz yasağından ırk eşitliğine,
kadın haklarından hukuk düzenine kadar,
günümüzde hâlâ tartışılan insan hakları, sosyal adalet ve etik gibi evrensel meselelere dair hükümler içeren bir manifesto niteliğindedir.
Muhammed Yazıcı, Veda Hutbesi: Son Nebevi Nutuk adlı eserinde, cahiliye Araplarındaki hitabet geleneğinden başlayarak bu son konuşmayı besleyen kültürel ve tarihsel arka planı inceliyor. Hutbenin hem söz hem de öz olarak insanlık adına ne ifade ettiğini; sadece İslami değil, evrensel bir hakikat çerçevesinde yeniden hatırlatıyor.
+ GZT Haber Merkezi'nden çıkan tüm içeriklerde olduğu gibi burada da 'GZT bakış açısı' hakim... Son dakika ise en hızlı, merak edilen ise en anlaşılır, dolu dolu bir konu ise en doyurucu şekilde takipçilerimize sunuyoruz. Yine de soru işareti kaldı ise iletisim@gzt.com'a mail atmanız, sosyal medya hesaplarımızdan bize mesaj göndermeniz yeterli.