Henüz 5 yaşındayken sanayide çırak olarak işe başlayan, bugün ise 15 yaşında ustalığa yükselen bir gencin sözleri, hem emeğin hem de alın terinin hikâyesini özetliyor. Küçücük elleriyle başladığı yolda, yılların tecrübesiyle konuşan bu genç usta, kendisi gibi binlerce çalışkan çocuğun sesi oluyor.
“Ustalığın temeli küçük yaşta atılan cesur adamlardır” Sanayinin gürültüsü, yağ kokusu, çekiç sesleri arasında büyüyen bu genç, cesaretin ne demek olduğunu daha küçük yaşta öğrenmiş. “Ustalığın temeli; küçük yaşta atılan cesur adamlardır” derken aslında kendi hikâyesini değil, tüm sanayi kültürünü anlatıyor. 5 yaşında çıraklığa adım atmış, ustalarının peşinde koşmuş, kimi zaman yorulmuş ama pes etmemiş. Bu disiplin, bugün onu 15 yaşında işini bilen bir ustaya dönüştürmüş.
“Dinamo yapabiliyorum, tesisat çekebiliyorum…” 10 yılda aldığı yol ise şaşırtıcı: “Dinamo yapabiliyorum, tesisat çekebiliyorum, şarj marş dinamosu yapabiliyorum.” Bu sözler sadece bir beceri listesi değil; erken yaşta verilen emeğin nasıl bir ustalığa dönüştüğünün kanıtı. Çocuk denecek yaşta ama işinin hakkını veren bir profesyonel gibi konuşuyor. Onun hikâyesi, sanayide büyüyen neslin kararlılığını ve çalışkanlığını bir kez daha hatırlatıyor.