Bir türlü eve gitmek istemeyen yeğenini ikna etmek için sıradan yöntemler işe yaramayınca, genç bu sorunun beklenmedik çözüm yolunu buldu: drone. Akıllı telefon kontrollü pervanelerin yardımıyla yeğenini biraz kovalayıp, biraz oyuna davet ederek kapı önüne kadar getirdi. O anların görüntüleri, hem ailenin hem de çevredeki komşuların yüzünü gülümsetti; çünkü küçük taktikler bazen en klasik “anneler çağırıyor” çağrılarından daha etkili olabiliyor. Drone'un nazikçe yerini alması, küçük kaçamakları sonlandırmak için teknolojinin mizahıyla birleşen sıcak bir aile anına dönüştü.
Masumiyetten komik iddialara: “Kuşlar bana saldırıyor” En ilginç kısmıysa yeğenin babasına ettiği söz oldu: “Bana tabanca al, kuşlar bana saldırıyor.” Bu söylem önce kahkaha attırdı, sonra da masumiyeti hatırlattı. Çocukların dünyası çoğu zaman abartılı korkular ve beklenmedik bahanelerle dolu. Elbette ki kimse böyle bir isteği ciddiye almadı; aksine aile fertleri, durumu esprili bir dille karşıladı ve küçük maceraperestin cesaretini, hayal gücünü konuştu. Bu hikâye bize bir kez daha gösterdi ki; samimi bir mizah, teknolojiyle birleşince sıradan bir akşamı hem güvenli hem de unutulmaz kılabiliyor.