Gündelik hayatta sıkça karşılaşılan bir durum, bu kez tek cümlelik bir tespitle dikkat çekti. Çevresindeki herkese fikrini sorup, dinledikten sonra yine kendi bildiğini yapmaya giden hâlin “tarifsiz” olduğu yönündeki ifade, birçok kişinin kendinden bir parça bulduğu bir durumu özetliyor. Paylaşım, insan ilişkilerinde danışmakla karar vermek arasındaki ince çizgiye mizahi bir gönderme yapıyor.
Fikir Sorup Bildiğini Okumak Bir karar aşamasında önce yakın çevreye danışmak, farklı görüşleri dinlemek çoğu zaman iyi niyetli bir alışkanlık olarak görülüyor. Ancak bu süreç, çoğu kişi için yalnızca içini rahatlatma aşamasıyla sınırlı kalabiliyor. Fikirler alınıyor, değerlendirilmiş gibi yapılıyor ama sonuçta en başta düşünülen yoldan sapılmıyor. Bu hâl, ne tam anlamıyla kararsızlık ne de mutlak bir özgüven olarak tanımlanabiliyor.
Tanıdık Bir Ruh Hâli Sosyal medyada paylaşılan bu kısa ifade, uzun açıklamalara gerek kalmadan ortak bir ruh hâlini tarif ediyor. Çevresine danışıp yine kendi kararını uygulayan kişi, hem başkalarının görüşünü önemsiyor gibi görünüyor hem de iç sesinden vazgeçmiyor. Bu durum, kimi zaman eleştirilse de çoğu kişi için oldukça tanıdık. Paylaşımın ilgi görmesi de, bu çelişkili ama insani hâlin geniş bir karşılık bulduğunu gösteriyor.