Pozitif
20 KASIM 2025 , PERŞEMBE 12:07
Bir kadın, büyük emekle hazırladığı keki kalıptan çıkarırken talihsiz bir an yaşıyor. Kalıptan pürüzsüzce çıkması beklenen kek, parçalanıp tezgaha dağılınca mutfakta kısa süreli bir hayal kırıklığı sessizliği oluşuyor. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, kalıbın kenarlarına yapışmış, formunu kaybetmiş kek parçası aslında gündelik hayatın küçük bir fiyaskosu gibi duruyor. Ekrandan, 'Her şey tam olsun, her şey kusursuz görünsün' baskısının yarattığı o tanıdık iç çekiş de hissediliyor. Ancak bu kez hikâyeyi değiştiren şey, mutfak terazisi ya da fırının ayarı değil; küçük bir çocuğun kurduğu kısacık bir cümle oluyor.
“Keki Boş Ver, Ben Seni Çok Seviyorum”
Annesinin moralinin bozulduğunu fark eden küçük oğul, kadraja girip belki de bugünün en anlamlı cümlesini kuruyor: 'Keki boş ver, ben seni çok seviyorum.' Bu söz, parçalanmış kekin ortasında dimdik duran bir manifesto gibi adeta. Kusursuzluk takıntısına, sosyal medyanın bitmeyen estetik filtrelerine ve her şeyi mükemmel göstermek zorundaymışız hissine karşı küçük ama çok güçlü bir itiraz. Kekiyle değil, sevgisiyle var olan bir anne ve sonuçtan değil, emekten memnun olan bir çocuk… Videoyu izleyenler, mutfak kazasına gülümserken içten içe şunu da düşünüyor: Belki de asıl tarif, kabaran kek değil; çocukların, annelerine verdiği bu koşulsuz destek. Çünkü günün sonunda tabakta düzgün dilimler değil, evin içinde yankılanan o cümle kalıyor: 'Keki boş ver, ben seni çok seviyorum.'