Bir yanda çay bardakları, diğer yanda serpme kahvaltı; fakat bu kez sandalyelerde insanlar değil, keyfine düşkün iki kedi var. Kedilerden biri ayakta uzanarak masadaki lezzetlere bakarken diğeri çoktan sofraya konmuş. Bu sahne, izleyenlerde hem gülümseme hem de “ah keşke biz de o masada olsak” hissi uyandırıyor. İnsanların şehir hayatında aradığı sakinliği, bu iki kedinin kendi kendine bulmuş olmasıysa işin en tatlı kısmı.
“Kral Hareket” Dedirten Bir An Bu anın en çok konuşulan kısmıysa vatandaşın yorumu oldu: “Helal olsun lan sana. Eşini almış deniz manzaralı mekana getirmiş. Kral hareket…” Bu cümle, hem mizahıyla hem de sıcak tonuyla sahneyi unutulmaz hale getiriyor. Aslında hepimizin içinde biraz o “kral kedi”den var sadece bazen kendimize deniz manzaralı bir kahvaltı ısmarlamayı unutuyoruz.
