Selim Bey'in son dokunuşları

Evdeki iş bölümü ne olursa olsun, bulaşık makinesini tıka basa doldurmak herkes için bir tür mühendislik başarısı gibidir. Tabaklar, tencereler, bardaklar ve kaşıklar milimetrik hesaplarla yerleştirildikten sonra sıra o kritik ana gelir: “Acaba pervane bir yere çarpıyor mu?” O an, sıradan bir ev insanından adeta bir teknik uzmana dönüşürüz. Makine kapağını kapatıp dikkatle dinlemek, o sessizlik içinde kendini bir usta tamirci gibi hissetmek… İşte tam da burada yaşanan şey, tam anlamıyla bir güç zehirlenmesidir.

Küçük Bir Kontrol, Büyük Bir Tatmin
Makinenin pervanesi sorunsuz dönüyorsa, içimizi bir huzur kaplar. Çünkü o an yalnızca bulaşık makinesini değil, hayatı da organize etmişiz gibi hissederiz. “Bu makine benden sorulur” özgüveniyle kapağı kapatır, başlat düğmesine bastığımızda içimizden bir başarı müziği çalar. Evin içinde sessiz bir zafer havası eser.
Gerçek şu ki, kimseye söylemesek de hepimiz o pervane testinde biraz fazla ciddileşiyoruz.