Ayasofya'yı inşa ettiren ayaklanma neden çıktı?

İstanbul'un mücevheri Ayasofya... Gören herkeste hayranlık uyandıran bu muazzam yapının, şehrin en kanlı günlerinin sonunda inşa edilmiş olması ne kadar ilginç değil mi? Tarihe 'Nika Ayaklanması' olarak geçen büyük isyan sonucunda İstanbul'da binlerce insan hayatını kaybetmişti. İmparator Justinyen yönetime geleli henüz beş yıl olmuştu ve bu isyan ile birlikte neredeyse tahtından olup şehri terk edecekti. Ancak İstanbul'un bu kanlı günleri hiç beklenmedik bir şekilde son buldu. Ne Justinyen tahtını bıraktı, ne de şehir harap halde kaldı. İsyanın izleri silinirken, İstanbul yeniden inşa edildi. Bunun ardındaki en önemli isim ise hiç şüphesiz ki imparatorun eşi Theodora'ydı. 527 yılında imparator olan Justinyen de tahta geçene kadar Mavileri destekleyip onların gücünden faydalanmıştı. İktidara geldiğinde ise Mavilerin otoritelerini kısıtlayıp halk üzerindeki etkilerini bilinçli olarak azaltmaya başladı. Aynı zamanda tasarruf tedbirleri aldığını söyleyerek ağır vergiler getirmesi, halkı yani Yeşiller'i de karşısına almasına neden olmuştu. Justinyen'in daha Batı odaklı olması ve Roma İmparatorluğu'nu yeniden kurma hayali Konstantinapolis'i ihmal etmesine neden oluyor, halkın her kesiminden insanı öfkelendiriyordu. Gitgide artan gerilim 532 yılında zirve noktasına ulaştı ve büyük isyan başladı. Justinyen Hipodrom'da at yarışlarını izlerken kendisini protesto eden bir grup halkı ateşledi. İsyancıların adeta gözü dönmüştü. Şehri yakıp kül ederken söyledikleri tek bir söz vardı: Nika! Yani 'zafer'. Böylece İstanbul'u yakan ama sonrasında küllerinden doğmasına neden olan ayaklanma başlamış oldu.