Bunaltan yaz sıcakları yüzünden klimalar dikkatsizce kullanılıyor. Ya da bir ortamda o klimanın olduğu yere özellikle oturuluyor. Fakat gözden kaçan bir durum var; sıcaktan kurtulayım derken klima çarpmasına yakalanabilirsiniz.
Klima kullanımı hakkında bilmemiz gerekenleri Prof. Dr. Muhammed Emin AKKOYUNLU ile değerlendirdik.
Klima çarpması nasıl olur?
Prof .Dr. Akkoyunlu klima çarpması hakkında şöyle dedi,''Dış ortam ısısı ile iç ortam ısısının çok fazla farkının olmaması lazım. Yani içerisi 18 derece dışarısı 44 derece olursa bu ani değişimlere bedenin uyum sağlaması çok fazla mümkün olmuyor. Hem kaslarımıza en basitinden gerilmeler ve gevşemeler dengesiz bir şekilde meydana geliyor. Aynı zamanda buna bağlı olarak şiddetli kalp ağrıları göğüs ağrıları vs. meydana geliyor. Yine klimanın direkt karşısında oturmak yine kas ağrılarını tetikleyen bizim için özellikle bu dönemde çok fazla gördüğümüz göğüs ağrıları nedenleri arasında. Yine dış ortam ve dış ortam ısısının çok fazla farkının olması bronşit gibi tablolara neden oluyor. ''
Nelere yol açıyor?
Bu durum ani sıcaklık değişimine vücudun adapte olamaması ile meydana geliyor.Kişiden kişiye ve ortamdan ortama farklılık gösterse de yanlış klima kullanımı birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Klima çarpmasının yol açtığı problemlere ilişkin Prof.Dr.Muhammed Emin Akkoyunlu ''Yani akciğerler 44 derecelik bir havayı solurken birden bire içeri girip 18 derecelik bir havayı soluduğu zaman bu akciğerde bronşit tablosuna neden olabiliyor. Özellikle klimaların kullanımı nemi alacağı için İstanbul ve sahil kenarı değil ama özellikle İç Anadolu'da ciddi kuruluklar meydana geliyor hem kuru hem de soğuk bir hava. Dışarıda ise biraz daha nemli ve biraz daha sıcak bir hava. Bu da bizim yaz bronşiti dediğimiz bir duruma neden oluyor Öksürük, balgam. Bazen ilerlerken enfeksiyona kadar gidebiliyor. Üst solunum yolu enfeksiyonları yapabiliyorlar. Bazen zatüreye kadar gidebiliyorlar. Yazın gördüğümüz o hafif nezle grip bu ani sıcak soğuk değişimine bağlı olarak meydana gelen en önemli şeylerden bir tanesi. Bazen de mukozamızı kuruturken hem nemin ortadan kalkması hem de ani hava sıcaklığının değişimi alerjiyi tetikleyerek hem bir alerji hem de mukozanın kurumasına bağlı olarak üst solunum enfeksiyonları ilerleyen dönemlerde ise alt solunum enfeksiyonlarına neden olabiliyor tablo olarak.'' açıklamalarında bulundu.
Lejyoner hastalığı nedir?
Klima ile anılan hastalıklardan biri lejyoner hastalığı. Bu durum normal bir klima çarpmasından veya zatüreden çok daha farklı.Çünkü hastada bilinç bulanıklığına ilerleyen dönemlerde ise ciğerlere yerleşerek ölüme kadar götürebiliyor. Prof.Dr.Akkoyunlu bu hastalığa sadece klimalarda değil havalandırmada ve su rezervlerinin olduğu bölgelerde de görülebileceğinden bahsederek şöyle dedi ;''Legionella'' bir bakteri aslında. Özellikle sıvılar içerisinde bekleyen sıvılar içerisinde ürüyerek çoğalıyorlar. Bunların yaşam alanı sıvıların içerisinde.Bu bekleyen sıvılar izim havalandırmamızda olabilir klimada olabilir. Ve bunların dışında su rezervlerinin olduğu bölgelerde olabilir. Klimaların bu hastalığa neden olması ve o üremiş olan legionella'yı gibi havaya salmasından kaynaklanan bir durum.Yani bu sıvı içerisinde yani nemli bir şekilde beklemiş olan temizlenmemiş olan klimaların ortama üfleyerek bunu ''legionella'' mikrobunu ortama salması ile beraber akciğerlere ulaşıyor. Ve ''legıonella''dediğimiz bir hastalığa neden oluyor. Bu aslında ilginç bir hastalık. Normal zatüreden biraz daha farklı. Bilinç değişikliği yapabiliyor. Ateş yapabiliyor. Bizim bildiğimiz klasik o zatürenin oturduğu tablodan daha farklı. Akciğer görüntüleri radyolojisi farklı yani akla gelmediği zaman maalesef atlanabilecek bazen de ölümcül olabilecek düzeyde ciddi zatürelere neden olan bir hastalık tablosundan bahsediyoruz.''
Ne gibi önlemler alınmalı?
Bu hastalık zatüreye benzer semptomlar geliştirdiğinden ayırt edilmesi için çok dikkatli muayeneden geçilmesi gerekiyor. Vatandaşların ise klima kullanımını doğru şekilde yapmaları hayati önem taşıyor. Prof.Dr.Akkoyunlu ''Burada klimanın temizliği ve ciddi şekilde dezenfeksiyonunun sağlanması hastalığın en önemli koruyucusu şey durumu diyebiliriz. Çok enderdir bazen hani klima temizliği ve havalandırmanın temizliği yapılmasına rağmen legionella olabilir. Bu nedenle de ortamın ısısı sabitledikten sonra arada bir havalandırılmasını sağlamak ine hastalık riskini azaltan faktörlerdir. Buradaki en önemli şey sadece klima değil tabii ki biz klima diye gidiyoruz ama havalandırmalar da yani büyük binalarda toplu işte klimatik ortamlar varsa bunların temizlenmesi gerçekten zordur. Çünkü dehlizleri ve gizli kalan alanları biraz fazladır. Ama burada bir hastalık olursa bütün bir o bloğun tamamını enfekte edeceğinden dolayı buranın temizliği de oldukça önemli oluyor hastalığın önlenmesi açısından. Toparlayacak olursak birincisi klimanın kesinlikle her sene bakımının yapılması gerekiyor. İkincisi klimanın ısısının çok düşürülmemesi gerekiyor.22-24 derece insanın adaptasyonunun olduğu en iyi seviyelerden biridir. Bu nedenle 22-24 derece arasında klima seviyelerinde tutmak gerekiyor. Klimanın fanının açıp karşısında durmak ciddi şekilde zarar verir. Bu nedenle o rüzgarı fanın mümkünse tavana doğru ayarlanması e olabildiğince direkt olarak cilde temas etmemesini sağlamak gerekiyor. İş ortamının nemini 35 yüzde 35'in altına düşürmemek gerekiyor. Kuru hava oluşmasın diye. Bunlar sağlanırsa muhtemelen sorunsuz bir şekilde o klimanın bize sağladığı hem konforu hem de hayatta kalmak için ortam ısısının ayarlanmasını sağlamasından faydalanmış olacağız.''