Esed'in işkence yöntemleri Nazi kopyası mı?

Esed'in işkence yöntemlerini bir Nazi subayının Suriye'ye getirmiş olabileceğini biliyor muydunuz?

İkinci Dünya Savaşı'nın ardından bazı Nazi subayları yakalanmamak amacıyla dünyanın dört bir yanına kaçtı. Alois Brunner adlı subay ise Suriye'nin yolunu tuttu.

Rejimin kilit isimlerinden Abdulhamid es Serrac, Brunner'ı dönemin Savunma Bakanı Hafız Esed ile tanıştırdı. Esed, darbeyle devlet başkanlığı koltuğuna oturduğunda bu iş birliği daha da derinleşti. Brunner, zamanla rejimin işkence mekanizmasının mimarlarından biri oldu. Eski tecrübelerini rejime aktarıyor, istihbarat birimlerine 'işkence uzmanı' olarak eğitim veriyordu.

Esed'in istihbarat şefi Ali Duba, Suriye Özel Kuvvetleri Komutanı Ali Haydar ve 1982'de Hama'daki protestoları şiddetle bastıran Savunma Bakanı Mustafa Tlass, eğitim alan isimler arasındaydı.

Peki bu işkence yöntemleri nelerdi?

Naziler, düşman gördükleri kişileri yargılamaksızın gözaltına alır, yıllarca kamplarda tutar ve öldürene kadar sistematik işkence uygulardı. Brunner'dan ders alan Esed rejimi de aynı yolu izledi.

Rejim, Nazilerin yaptığına benzer şekilde vatandaşlarını birbirine fişleterek halk hakkında onlardan istihbarat topluyordu. Ancak Brunner'ın öğrettiği en can alıcı işkence yöntemlerinden biri Alman sandalyesi idi. Tutuklular sırt üstü sandalyeye yatırılır, elleri ve ayakları alt kısımdan kelepçelenerek bağlanırdı. Vücuda baskı uygulamak için sandalyenin büküldüğü de olurdu.

Böylece Esed rejimi, Eski Nazi subayının verdiği eğitimlerle, Suriye halkı üzerinde baskı ve işkence politikalarını sistematik bir hale getirdi.