G-Kuvveti pilotları nasıl bayıltır?

G-Kuvveti , adını kütle çekimi anlamına gelen 'gravitational' kelimesinden alır. Hızlanma ölçer (akselerometre) ile ölçülebilen hızlanma (ivmelenme) değerlerine G-Kuvveti denir. Yani bir cismin herhangi bir yönde, kendisine uygulanan bir kuvvet sayesinde hızlanarak ve yavaşlayarak 'ağırlık' (weight) değeri üretmesi G-Kuvveti sayesindedir. Bir uçak, havanın kendisine uyguladığı direnç sayesinde G-Kuvvetlerine maruz kalır. Arabanız, havanın ve yerin uyguladığı direnç kuvvetlerinin bileşeni yönünde G-Kuvveti üretmektedir.

1 G: Dünya'da maruz kaldığımız kuvvettir.
6.3 G: Roller Coaster.
7 G: Akrobasi planörü.
7,4 G: Apollo 16 (atmosfer girişi)
9 G: G-suit giyen birçok pilotun limiti.
12 G: Birçok askeri jetin üst limiti.
18 G: Fiziksel hasara neden olabilecek ani G-Kuvveti.
50 G: Ölüm ve ciddi yaralanmaya sebep olabilecek ani G-Kuvveti.
100 G: Saatte 100 kilometre hızla duvara çarpan bir araba yaklaşık 100 G-Kuvvetine maruz kalacaktır.

Pilotlar G-Kuvvetinin etkisini azaltmak amacıyla G-Suit (g kıyafeti) denen özel kıyafetler giyer. Bu kıyafet şişerek yüksek G-Kuvvetinin etkisiyle beyinden ayaklara doğru hareket eden kanı yavaşlatma amaçlıdır ve bu yolla pilotun bayılma ihtimali azaltılmış olur. G-Suit, +3 G'ye kadar tolerans sağlar. Pilot manevra esnasında nefes alışını 3-4 saniyelik kesitler halinde yapar ve öksürüğe yakın bir tazyikle dışarı verir. Böylece iç basınç yaratarak dış basıncın etkisini hafifletir. Pilotun karın ve göğüs kaslarının güçlü olması G toleransını artırır. G-Suit ve nefes taktiği ile pilotlar yüksek G'lere tahammül edebilmektedirler.

Bayıma nasıl gerçekleşir?

Pozitif G, normal eksende yukarıdan aşağıya doğru etki eden G kuvvetidir. Normal günlük faaliyetler esnasında maruz kalınan G kuvveti pozitif 1 G'dir. Bu oranın örneğin 2 G'ye çıkması durumunda insan vücuduna etki eden kuvvet ikiye katlanır ve her G artışında maruz kalınan G de aynı oranda artar. Normal (dikey) eksendeki +4 G'den yüksek G'lerde kan beyinden aşağıya doğru hareket eder. Buna bağlı oksijen yetersizliği görme kaybına ve daha ileri aşamalarda da öncelikle greyout'a (görüşün kısmî kararması) ve son olarak da blackout'a (bilinç kaybı) neden olur.