Karnınız acıktı, en azından ev yemeği yiyeyim deyip bir sipariş verdiniz. Görüntüsü birebir ev yemeği olan siparişinizin içeriğini ve hazırlanış aşamalarını biliyor musunuz? Bizi bekleyen tehlikeler neler? Diyetisyen Ersin Özdemir ile değerlendirdik.
Özdemir, bunun beslenme konusunda görünmez ama en büyük tehlikelerinden bir tanesi olduğunu söyleyerek şöyle dedi; '' Fast food yiyeceğime bir sürü katkı maddeleri gıda yiyeceğime ev yemekleri tercih edeyim diyebiliyoruz ama maalesef ki birçok bölgede 12birçok yerde ev yemekleri adı altında endüstriyel yemekler işte bir gece önceden hazırlanmış yemekler içine katkı maddesi konan yemekler tatlandırıcı konan yemekler bulyon gibi sağlıksız ajanların konulduğu yemekler servis edilebiliyor. Bu tarz endüstriyel yemekleri tabi normal yemeklere göre hem bozulması hem tat hem lezzet açısından daha alt seviye oldukları için tatlandırıcı monogliserit gibi, çin tuzu, gıda katkı maddeleri, raf ömrünü uzatıcı maddeler de maalesef ki olabiliyor. Yani biz orada ev yemeği yiyelim derken tam tersine endüstriyel yemeklere maruz kalabiliyoruz.''
Peki bu katkı maddeleri bize nasıl zarar veriyor?
Bu katkı malzemelerin doğrudan sağlığa zarar veriyor. Ayrıca yiyeceklerin tadını değiştirdiğinden içeriği anlamak mümkün olmuyor. Raf ömrü uzatıcı maddeler yemeğin bayatlamamasını sağlıyor.Bu sayede günler öncesinden paketlenen bir yemek siparişiniz ile birlikte gelebiliyor. Diyetisyen Ersin Özdemir yiyeceklerin içerisindeki katkı maddeleri hakkında '' Mesela çin tuzundan minik bir örneklendirme vermek gerekirse çin tuzu gıdalar aleminin hayvanlar aleminin bukalemunu gibidir.. Çin tuzunun da kendine ait bir tadı yok girdiği gıdanın lezzetini şiddetini bir hayli arttırıyor. Cipsin içine girse cipsin lezzetini bir mercimek çorbasının içine girse mercimek çorbasının lezzetini arttırıyor. Bir bağımlılık yapan bir madde, İki böbrek, göz ve sinir sistemi hakkında çok ciddi zararları olabiliyor. Hedef kişiyi tavlamak, kişiyi tekrar tekrar sipariş vermeye yönlendirmek olduğu için özellikle gıda katkı maddeleri, boya, renklendirici, tatlandırıcı gibi içerikler çok fazla yer alabiliyor. Bunların böyle berrak albenili durabilmesi için bunlara maalesef ki kostik, kostikler yani bir nevi çamaşır suyunun düşük dozları katılabiliyor. Anaç bir toplum olduğumuz için Anne Eli gibi ya da Rana Hanım'ın Ev Yemekleri gibi olduğu zaman daha sempatik sempati kazanma ve güven kazanma durumları olabiliyor. açıklamalarında bulundu. Restoran isimlerine güvenilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
İçerik kadar saklama koşulları da önemli
''Yoğun plastik kaplarda sert plastik kaplarda geliyor. Kaynar derecesindeki bir çorbanın yoğun plastikte gelmesi bir kere tüketim açısından risk oluşturuyor. BPA dediğimiz madde geçişleri olabiliyor. Mesela bir tavuk yemeği siparişi verdiniz tavuğun mikrobiyal açısından risk oluşturmaması için pişmiş tavuk yemeğinin ya da pişmiş et yemeğinin iç sıcaklığının en az 70 derece ve üzerinde olması lazım. Yolda gelirken o sıcaklık 50'lere düştüyse 40'lara düştüyse maalesef ki ciddi bir bakteri yoğunluğuna sebebiyet verebiliyor. Hatta bunlarla alakalı geçen günlerde Yalova Çınarcık Teşvikiye bölgesinde sünnet düğününde tavuk pilav yiyen insanlar 190 kişi hastanelik oldu. Yoğurt cacık gibi gıdaların da en az ve en az 4 derece ve altında gelmesi lazım. Yani doğru olarak muhafaza edilmiyor ve doğru olarak pişirilmiyor aslında. Bir mide bulantısı bir istifra durumu midede kasılma hareketlerini arttırıyor ve midede yanmayı arttırıyor.''
Şüpheli durumlarda yasal haklarınızdan yararlanabilirsiniz
''İnanın size zift gibi bir suda bulaşıkların şöyle alelade hızlıca yıkandığını ben kendi gözlerimle gördüm. Bu tarz durumlara karşı hukuki anlamda da korunmuş korunmaktayız. Bonenizi takıp eldivenlerinizi takıp maskenizi takıp mesela bir hamburger zincirinin en sizin mutfağınızı görmek istiyorum yemek yapılan yerlerinizi görmek istiyorum deyip ricada bulunabilirsiniz. Ve kabul etmeme gibi bir durumları yok. Özellikle bu fast food zincirleri için söylüyorum. Bu yasal haklarımızı bilmemizde de fayda görüyorum. '' Özdemir ''Bedenimize aldığımız her gıdanın bizi olumsuz ya da olumlu etkilediğini unutmamak lazım'' diyerek vatandaşları dikkatli olmaları ve sağlıklı beslenmeleri gerektiği konusunda uyardı.
