Bahsettiğim yer, Basra Körfezi'ni Umman Denizi'ne bağlayan 33 kilometrelik dar bir geçit. Her gün yaklaşık 20 milyon varil ham petrol bu boğazdan geçiyor. Bu, dünya petrol ticaretinin beşte biri demek. En büyük pay Suudi Arabistan'da; tek başına günde 5.5 milyon varil gönderiyor. Irak, Kuveyt, BAE ve İran da bu akışın önemli parçaları.
Doğalgaz ticaretinin de yaklaşık yüzde 20'si buradan geçiyor. Bu akış kesilirse, Asya ve Avrupa'da enerji dengesi ciddi şekilde sarsılabilir. Ayrıca boğaz kapanırsa petrol fiyatları da anında fırlar. Uzun süreli bir kapanmada petrolün 100 doları aşacağı öngörülüyor. Böylesi bir durumda Avrupa ciddi enerji sıkıntısı yaşar. Sanayi yavaşlar, ulaşım maliyetleri artar, tarım üretimi bile etkilenebilir.
Hürmüz Boğazı aynı zamanda küresel ticaretin de geçiş yolu. Geciken sevkiyatlar, artan navlun ücretleri ve aksayan tedarik zincirleri, bölge ve küresel ekonomiyi doğrudan etkiler.
İşin askerî boyutu daha da kritik. İran'ın boğazı kapatması, Amerika ve müttefikleri tarafından savaş ilanı gibi yorumlanabilir. ABD'nin 5. Filosu Bahreyn'de konuşlu ve bu bölgedeki ticaretin güvenliğinden sorumlu. NATO içindeki ülkeler –özellikle Fransa ve İngiltere– hızla devreye girebilir.
Peki İran böyle bir adım atar mı? Analistlere göre ihtimal düşük. Çünkü kendi petrolünü de bu boğazdan geçiriyor. Özellikle Çin'e yaptığı ihracat bu yolla gerçekleşiyor. Yani böyle bir adım, İran için ekonomik bir intihar olabilir.
+ GZT'de Asistan Editör olarak görev alıyor. Dış haberlerle ilgili gelişmeleri yakından takip ederek dünyadaki güncel olayların haberleştirilmesini ve yayınlanmasını sağlıyor.