Suriye'de Esad rejiminin devrilmesi, İran'ın bölgesel stratejisinde köklü değişimlere yol açabilecek tarihi bir dönüm noktası oldu. İran uzun yıllar boyunca Suriye'yi Ortadoğu'daki stratejik merkezi olarak kullandı . Esad yönetimi, İran'ın Ortadoğu'daki stratejik nüfuzunun tam merkezinde yer alıyordu. İranlı yetkililer, Suriye'yi adeta İran'ın kendi topraklarından biri gibi görüyordu. Dolayısıyla Esad rejiminin çöküşü İran için sadece sıradan bir bölgesel yenilgi değil, stratejik anlamda tam anlamıyla büyük bir felaket. İran için Esad yönetiminin sona ermesi, bölgedeki dengeleri Yemen eksenine doğru kaydırabilir.
PKK'nın silah bırakma yoluna doğru girmesi ve Suriye'de SDG ile yeni yönetim arasındaki anlaşma, İran açısından kullanılabilir en önemli terör grubunun da oyun dışı kalmasına sebep oldu. Esad düştüğünden beri İranlıların en çok dikkat kesildiği konu Türkiye'nin Kafkasya'da artan ağırlığı oldu. İran basınında Türkiye'nin bu konuda ağırlığını artırmaması ve önünün kesilmesi gerektiğine yönelik çok sayıda analiz ve içerik yayınlandı.
İran için Esad rejiminin çöküşü sadece stratejik değil, aynı zamanda ideolojik bir yenilgiyi de temsil ediyor. Hemen herkesin bildiği üzere İran'ın bölgesel politikalarının merkezinde 'direniş ekseni' olarak ifade edilen, İsrail'e ve Batı'ya karşı bölgedeki vekil güçlerle yürütülen mücadele yer alıyordu. Suriye, bu eksenin temel taşıydı ve Esad rejiminin yıkılması, İran'ın bölgedeki ideolojik anlatısını ciddi anlamda zedelemiş oldu. Tüm bu gelişmeler ışığında Suriye devrimi sonrası İran'ın durumunu inceledik. Keyifli seyirler.
+ GZT Haber Merkezi'nden çıkan tüm içeriklerde olduğu gibi burada da 'GZT bakış açısı' hakim... Son dakika ise en hızlı, merak edilen ise en anlaşılır, dolu dolu bir konu ise en doyurucu şekilde takipçilerimize sunuyoruz. Yine de soru işareti kaldı ise iletisim@gzt.com'a mail atmanız, sosyal medya hesaplarımızdan bize mesaj göndermeniz yeterli.