Napolyon'u yenen The Türk'ün hikayesi

Tarihin ilk satranç makinesi, geleneksel Osmanlı giysileri içinde bir 'Türk'tü. Macar mucit Wolfgang von Kempelen tarafından yapılan makine, 18. yüzyılda Avrupa ve Amerika'da büyük bir üne kavuştu. Nasıl çalıştığı bir türlü çözülemeyen The Türk, Benjamin Franklin ve Napolyon gibi ünlü isimleri yendi. Adı konusunda en kabul gören teorilerden biri şuydu: Makine, 18.yüzyılda Batı'da gitgide yayılan oryantalist merakın bir ürünü gibiydi. Egzotik tarzı, bıyığı, kolunu bir minderin üzerine koyarak oturması, nargilesi kısacası her şeyiyle Avrupalıların kafasındaki doğulu imgesini yansıtıyordu. Bu yüzden de ona The Türk demişlerdi. Bir teoriye göre satranç taşlarının içine yerleştirilen mıknatıslar sayesinde taşları oynatıyordu. Bir başka teoride ise makinenin içinde bir çocuğun saklandığı söyleniyordu. Kimileri, onun doğudan gelen sihirli bir araç olduğuna inanmıştı. Daha önce de bahsettiğim gibi 18. yüzyıl, batıda oryantalist düşüncenin gitgide yerleştiği bir dönemdi ve her türlü gizemli, egzotik konu doğu ile özdeşleştiriliyordu.