Burası Berlin'in 'Küçük İstanbul' denilen semti Kreuzberg.

Heinrichplatz Meydanı'nda ilk göze çarpan yapılardan biri olan, üzerinde '-miş'li geçmiş zaman fiili çekimlerinin yazdığı bu bina ise; Ayşe Erkmen'in 1993'te Kreuzberg'de bıraktığı ve Evde (Am Haus) adın verdiği bir eseri.

2020 yılında Ernst Franz Vogelmann Heykel Ödülü'ne layık görülen ilk kadın sanatçı olan Ayşe Erkmen, farklı bakış açılarıyla yaptığı heykelleriyle bilinmesinin yanında dünyaca ünlü müze ve galerilerde de eserleri sergilenmiş bir sanatçı.

Binanın dış cephesinin çekim ekleriyle süslendiği eser; belirli bir zamana ithafen değil de geçmişe, şimdiye ve geleceğe yönelik anlamları içeriyor. Sanatçının eseri çevrede ilgi görünce binanın sonraki restorasyonuna kadar bu görünümde kalmasına karar veriliyor. Tabi Kreuzberg bölgesinde Türklerin çoğunlukta olması da bu kararda etkili oluyor. Berlin'de yaşayan Türklerin 'mişli bina' dedikleri bu apartman meydanda bulunduğu için hem bu çevreye renk katıyor hem de yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça dikkat çekiyor. '-miş'li bina aynı zamanda buraya gelen Türklerde 'Türkiye'de, evde olma hissi' uyandırıyor ve bazıları için camdan cama yapılan dedikodu kültürünü, bazıları için de işçi göçü ve Türkiye'de sıkça söz edilen 'Almanya'da böyleymiş' konuşmalarını anımsatan bir anlam taşıdığı da söyleniyor.

Ayşe Erkmen'in Kreuzberg'de ilgi uyandıran bu sanatsal çalışmasının önce 1 buçuk ay bina cephesinde kalması planlanırken halk tarafından beğenilmesiyle senaryo tamamen değişiyor ve '-miş'li bina günümüzde de hala Heinrichplatz Meydanı'nda görülebiliyor.