Seyahatte yeni statü simgesi: Anti-Lüks ✨

Anti-lüks, gösterişten uzak, sade ve otantik deneyimlere odaklanan bir seyahat anlayışı. Amaç, parıltı ve konfordan çok yerel kültürle iç içe, deneyim odaklı, sürdürülebilir ve unutulmaz anılar yaşamak. Balıkçılarla denize açılmak, köy mutfaklarında yemek pişirmek ya da tapınaklarda sessizlik içinde bir gün geçirmek, artık gerçek prestijin göstergesi sayılıyor. Bu yaklaşım, yerel kültürle bağ kurmayı, sürdürülebilirliği ve “az ama öz' felsefesini öne çıkararak seyahati tüketimden çok bir yolculuğa dönüştürüyor.